40 | F İ N A L |

181 14 1
                                    

18 yıl sonra,
Johnny ve Ten'in Evi

"Tamam hadi sonra görüşürüz Sehun."

Az önce söylediklerinden sonra Ten telefonu kapatıp derin bir nefes verdi.

"Baba amcam da gelecek mi?" dedi Suh ailesinin ilk ve çok sevgili torunu Haechan. Merakla amcasının Çin'den gelişini düşünüyordu. Kız kardeşi Minjeong'un doğum günü kutlamaları yüzünden bütün aileyi davet etmişlerdi ancak Haechan sadece en küçük amcasını önemsiyor gibi gözüküyordu, yani Sehun'u. 

"Gelmeyecek." dedi Ten.

"NE?"

"Sınavları olduğunu ve bu yüzden gelemeyeceğini söyledi, ha bi de üzgünmüş onu söyledi."

Ten babasının söylediklerini duyduğunda, 4 gün sonra 7 yaşına girecek olan Minjeong'un gözleri doldu. Amcası gelmeyecek miydi yani?

"Baba ben amcam olmadan 7 yaşına girmek istemiyorum. Eğer amcam gelmezse 7 olmicam, amcam gelsin." diyerek ağlamaya başladı.

Kardeşinin ağladığını gören Haechan hemen gidip kardeşini kucakladı ve havaya kaldırdı. Bir iki tur kendi etraflarında dönünce Minjeong gülmeye başlamıştı. İşte az önce ağlayan bir çocuğu kandırmak bu kadar kolaydı.

Haechan kucağındaki Minjeong'u indirmeden "Minjeong, canımın yarısı, amcamız zorunluluktan gelemiyor, yoksa kesinlikle gelirdi biliyorsun." dedi.

Minjeong abisinin dedikleriyle yeniden üzüldü. "Ama o da gelsin çok isterdim. O benim favori amcam."

İşten yeni gelmiş bir adet yorgun Johnny ise kapının başından gülerek oğlunu ve kızını izliyordu, gözleri Ten'in gözleri ile kesişti ve hayatının aşkına gülümseyip, çocuklarının yanlarına yürüdü. Kızının yanağına kocaman, sulu bir öpücük kondurdu ve "Jaehyun ve Yangyang amcan duymasın bunu, çok üzülürler sonra." dedi.

Minjeong babasının bıraktığı sulu öpücüğü tişörtünün koluyla silerken bir yandan da babasına "Yok yok üzülmesin hiçbir amcam. Bütün amcalarım benim favori amcam." dedi.

Johnny kızına güldü ve kızını oğlunun kucağından aldı.

"Babasının prensesi, niye bu kadar gözyaşı döktün peki?"

"Sehun amcamı çok özledim çünkü."

"O zaman biz onu görmeye gidelim prensesim."

"Cidden olur mu baba?" dedi arkadan onları Minjeong'dan daha çok heyecanlanlı bir şekilde izleyen Haechan.

"Neden olmasın la eşek sıpası?"

"Ya baba sen de var ya... Minjeong babasının prensesi, ben eşek sıpası."

"Ağlama bana Haechan, kocaman oldun artık, ne diyim sana babasının prensi mi?"

"Evet?"

Ten kenardan gülerek onları izlerken "Üzülme oğluşum, sen benim için hep oğluşum olarak kalacaksın."

Haechan ise "Sağol anne..." dedi, sırf Ten babasını uyuz etmek için arada ona anne diyordu.

"Gram alınmıyorum biliyorsun değil mi?" dedi Ten sırıtarak. Artık oğlunun bu küçük laf sokmalarına alınmıyordu.

"Maalesef..." dedi Haechan. Ardından da "Ben Taeyong amcalara gidiyorum." dedi ve kimsenin cevabını beklemeden önce salondan, sonra evden çıktı.

"Son zamanlarda çok fazla gidiyor oraya. Bi şüphelenmiyor değilim John." dedi Ten kocasına dönüp. "Taeil ile arasında bir şey olmasın bu çocuğun?"

Spotify | JohnTenWhere stories live. Discover now