21. Bölüm

376 39 57
                                    

"Ne?"

Ten şaşkınlıkla sorduğu sorunun ardından kahkaha atmaya başladı, Jaemin ve Jaehyun ikilisi de ona katılırken, onlardan sonra eve gelen Yuta ve Taeyong zaten olayı anlatırken gülmemek için kendine neden arıyordu.

"Şimdi siz Johnny'yi terapiye götürdünüz, konuşurken benden bahsetti ve bi anda beni özlediği için ağlamaya mı başladı?"

Ten kahkahalarının arasında zar zor doğru düzgün bir cümle kurabilmişti.

"O terapiste bir sonraki sefer beraber gidelim John."

Johnny, Ten'in ona kahkahalarla gülmesine bozulmuştu ancak Ten'in kahkahalarını uzun süre sonra duyduğu için de mutluydu. Kolunu yanında oturan Ten'in beline sardı ve onu göğsüne doğru çekti.

"Beraber gidelim hayatım."

"Şu manzarayı yeniden görmek için neler çektim bir bilseniz..." dedi Yuta ve odada kalan -Johnny ve Ten hariç- herkes aynı anda derin bir nefes verip "Bir de bana sor." dedi. Bi anlık sessizlik oluştu ve herkes gülmeye başladı.

-----

Jaemin'in okulunda ilk günüydü. Eğer Amerika'da okumaya devam etseydi bir kaç gün daha uyuyabilirdi ama çok sevgili abisi okul kaydını Kore'deki okula aldırdığı için şu an okulu vardı. Derin bir nefes verip yanında duran Shotaro'ya baktı ve okulun bahçesine adım attı.

"En azından Shotaro'm var." dedi Jaemin. Aslında bunu içinden demesi gerekiyordu ancak yanlışlıkla söylemişti ve farkında değildi. Yanında yürüyen Shotaro bunu anlayıp sırıtmaya başladı.

Üç dakika sonra sınıflarına geldiklerinde Shotaro kolundan tutup onu en arka sıranın bir önündeki sıraya oturttu.

"Neden buraya oturduk?" dedi Jaemin. En arka sıraya oturmak istiyordu oysa ki.

"Yanım boş çünkü?"

"Öfff peki..."

Sınıfta çok az kişi vardı ve Jaemin ile çok ilgileyormuş gibi görünmüyorlardı. Yavaş yavaş gelenler olmuştu ancak onlarda Jaemin ile çok ilgilenmemiş kendi adlarını söyleyip geçmişlerdi.

Sınıfa iki kız geldi ve onları fark eden Shotaro derin bir nefes verdi. Jaemin kızlardan birini tanıyordu, Ten yengesinin kız kardeşiydi bu, Perla. Boyu biraz kısa olan, Perla'nın arkadaşı, Jaemin'i gördüğüne mutlu değildi çünkü Shotaro'nun yanında oturuyordu. Bozulmuş gibi görünen bir yüz ifadesiyle şirin şirin ikilinin yanlarına gitti.

"Ama burası benim yerimdi..." dedi kısa olan kız, bu cümle daha çok Shotaro'ya gelmiş gibiydı.

"Selam Jaemin." dedi o sırada Perla.

"Burası boş Haneul. Ben izin verdiğim için oturuyordun." dedi Shotaro, kısa boylu kıza.

"Selam Perla." dedi Jaemin de.

"Ama yine de hep ben oturuyordum..." Shotaro ve Haneul kendi aralarında Jaemin'in oturduğu yer için tartışıyorlardı.

"Eğer oturmak istiyorsan kalkayım." dedi Jaemin. Haneul'ün şirin bi görüntüsü vardı ve onu üzmek istememişti.

"Hayır otur sen ben yerime geçerim." dedikten sonra Haneul, Perla'nın yanına gitti ve sınıftan, yüksek ihtimalle tuvalete girmek için, çıktılar.

Kızlar gittiği gibi "Bu kız bana takıntılı." dedi Shotaro. Bundan rahatsızmış gibi görünmüyordu aslında...

"Hiç rahatsız görünmüyordun bro." dedi Jaemin.

"Değilim zaten... Ama istemiyorum. Onunla sevgili olursam ciddi düşünürüm çünkü öyle biri... Ama 2 yıl sonra Japonya'ya döneceğim. Onu üzmek istemiyorum." Shotaro'da bu kızdan hoşlanıyormuş gibiydi aslında.

"Neden gideceksin ki bro? Abinle beraber kal..."

"Bilmiyorum ya bu konuda çok kararsızım. Bi tarafta annem ve babam, bi tarafta abim var. Japonya'ya gidersem annemler beni bir daha Kore'ye yollamaz. Abim de sık sık Japonya'ya gelmiyor. Onunla kalırsam annemleri aşırı özleyeceğim. Bilmiyorum ya... Sürekli abimi görmek mi, annemleri görmek mi... Bilmiyorum..." Shotaro'nun kafası bu konuda cidden karışıktı.

İkili daha fazla konuşamadan kızlar gelmiş; ardından da mavi saçlı, uzun boylu, neredeyse idol olacak kadar yakışıklı bir çocuk -Jaemin adını Yeonjun olarak hatırlıyordu- "Hoca geliyo" diye bağırdı. Herkes yerine geçti ve öğretmen geldi.

Jaemin derse odaklanmakta zorluk çekiyordu çünkü dersler alışık olduğu gibi İngilizce değildi ve aklı hala en arka sıranın boş olmasında kalmıştı. Hocanın anlattığı dersi dinlemek istiyordu ancak bunu bu hafta yapabileceğini sanmıyordu.

O sırada derse üstü başı birbirine girmiş iki kişi geldi. Biri kısa ve dünyanın en şirin yüzüne sahipti, diğeri ise Jaemin'den 5-6 santimetre uzun ve dünyanın en yakışıklı yüzüne sahipti, yani en azından Jaemin'e göre öylelerdi.

"Hocam kusura bakmayın uyuyakalmışız." dedi uzun olan ve hocaya iki tane kağıt uzattı.

"Tamam geçin hadi yerinize Jeno." dedi hoca.

Jeno ve kısa olan en arka sıraya geçtiler. Jaemin bu çocuk bu boyla buradan nasıl görüyor diye düşünmeye başladı. Shotaro arkasını döndü, bu ikiliyi çok iyi tanıyormuş gibi "Hiç gelmeseydiniz amınakoyim." dedi...

-----

Ay hırsımı alamadım bi an yazdıkça yazıyordum ÖDMSMDMSMDKS her neyse buradan bir sonraki bölümün de okulda geçeceğini anlayabilirsiniz👌🏻

Bölümde yazım hatası varsa affedin hiç kontrol edemedim inşallah yakında ederim.

Spotify | JohnTenWhere stories live. Discover now