Sonsuz Aşk

İkinci Mühür

Tae Jimin' in dediğini duyunca hemen ayağa kalktı. Jimin' in makyaj aynasına doğru ilerleyip boynuna baktı. Bu bir mühürdü. Jungkook Jimin' in yatakta olan elini tutmaya uzanırken "Hayır hayır mühürlenmedik." dedi. Tae' de şaşkınca "Ama ben-- biz ısırmadı Jimin gerçekten.." Jimin ikisine bakıp ayağa kalktı. Gözleri dolmuştu ama onların yanında ağlamak istemiyordu. Yalan söylemelerine gerek yoktu. Kontrollerini kaybetmiş olmamalılardı. Belki de hayır Jungkook hep Tae' yi istiyordu. Hızlıca odadan çıktı. Jungkook üzerine ne bulduysa giydi. Jimin' e yetişmeliydi. Tanrı aşkına bu gece ilk defa acıları dinmişken şimdi tekrar mı başlıyordu. Jimin evin kapısını çarpmıştı. Jungkook hızla merdivenler inerken Tae yatağın üzerinde oturmuş mühür yerine dokunuyordu. Dün Jungkook onu ısırmamıştı emindi ama bu da neyin nesiydi. Hemen duşa girdi. Hızlıca duş aldıktan sonra aynada kendini kontrol etti. Vücudundaki izler, çürükler kaybolmuştu. Tae kendini çok iyi hissediyordu. Bu gerçekten mucizeydi. Yeniden doğmak bu olmalıydı. Yüzündeki solgunluklar, gözlerinin altındaki morluklar, Namjoon' un evindeyken kafasını çarptığı iz bile geçmişti. Sonra birden aklına Jimin gelmişti. Derin bir off çekti Tae. Jungkook ona yetişirdi zaten o bu gizemi çözmeliydi.

Jungkook Jimin' in arabayı aldığını görünce hemen kurda dönüştü. Jimin' e yetişmesi imkansızdı ama yine de şansını denemek istiyordu. Jimin aynadan Jungkook' un geldiğini görse de gaza yüklenmeye devam etti. Jimin onun haline üzülüyordu ama haksızlığa uğramıştı. Delta gücünün tükendiğini hissettiğinde "Dur diyorum vita!" diye bağırdı. Araba durunca delta yeni bir gücünü daha farketmişti. Etrafındakilere diz çöktürttüğü gibi onlara emir de verebiliyordu. Bu duruma sonra sevinmeliydi önce vitasıyla konuşmalıydı. Duran arabanın yanına gitti ve kapısını açtı. "Diğer tarafa geç ben kullanacağım." dedi. Vita kafasını kaldırdı başka çaresi yoktu Diğer tarafa geçti Jungkook direksiyonun başına geçince derin derin nefes aldı. "Bana delta gücünü kullandın değil mi?" dedi Jimin. Delta gülümseyerek "Bence bana Tanrı  bu güçleri diğerleri için vermedi. Siz iki vitayla uğraşmam için verdi." dedi kızgınlıkla.
"Yine bana haksızlık yapıyorsun?" dedi Jimin. Gözyaşları kendiliğinden düşüverdi. "Ben sana zarar verecek hiçbir şey yapmadım. Seni sadece seviyor-" dudaklarının üzerinde hissetti dudakları. Jungkook arabayı köşeye çekmişti bile. Jimin'in belinden tutup kucağına yerleştirdi. Jimin dudaklarını ayırdı. Göğsüne sığındı deltasının... Jimin ondan gidemezdi, onsuz yapamazdı. Bu dünyada ondan kaçsa bile yine ona sığınırdı. Gözyaşları düşerken "Haksızlık!" dedi. Jungkook jimin' in çenesinden tutup bakışlarını birleştirdi. "Mühürlemedim. Yemin ederim yapmadım." derin bir offf çekti. "Nasıl oldu bilmiyorum. Deltam çıkmadı ortaya. Çıksa bile olmaz." dedi. Jimin titrek sesiyle "Bunu benimle konuşabilirdin onunla mühürlenmek istediğini söyleseydin." "Jimin!" diye bağırdı Jungkook. "Ama delta mühür..."

Jungkook dudaklarını tekrar öpmeye başladı Jimin' in. Tişörtüne elini attı "İzin ver kanıtlayayım" dedi o kadar yumuşak bir şekilde izin istemişti ki Jimin hayır diyemedi. Jungkook tişörtü sıyırdıkca öpücükler bırakıyordu Jimin' in vücuduna, tişört çıkınca kendi tişörtünü de çıkardı. Alt tarafı şimdiden sertleşmişti. Dudaklarını tekrar birleştirip iyice sömürdü. Oradan çenesini çenesinden boynunu öptü. Jimin' in pijamasını çıkartıp kalçasını sıktı. İndirebildiği kadar indirdi koltuğu. Yerlerini zorlukla da olsa değiştirdi. "Jungkook boş--" tamamlayamadı sözünü tekrar dudaklarını öpünce sustu. Jimin' in bacağını yukarı kaldırıp bileğinden öpmeye başladı. Jimin' in inlemeleri başlamıştı. İki gençte çıplak sahile doğru sevişiyorlardı. Jungkook bacak içine kadar geldi. Orayı iyice öptü yaladı ve dişledi. Sonra deliğinin üzerine parmaklarını koydu. Jimin' in içi titremişti. Tekrar dudaklarını öpüp işaret parmağını içine soktu. Vita sıvısı yeterince kayganlık bırakmıştı. "Siktir" dedi Jungkook. "Ahhh çok darsın.." ikinci parmağı da tekrar sokunca "Seni her gün becermem lazım." diye kulağına inledi. Jimin inlemelerden konuşamıyordu. Jungkook iyice genişledigini düşünüp penisini soktu. Jimin "Jungkook " diye inledi. "Sikeyim" dedi. Jungkook durmuştu kulağının arkasından fısıldadı "Bu işlemi ben yapıyorum vitam, sen beceremezsin" deyip sertçe duvarlarını ezdi. "Ahhh doğru ama vitanı becerebilirim. Onu becerirkenki sesi" Yine o konu açılınca Jungkook sinirlenip hızlandı. "Buna mı benziyordu." deyip sertçe girdi içine. Jimin' in nefesi kesilmişti. Jungkook vitanın susmasıyla mühür bölgesini öptü. Jimin'in penisine asıldı. Jimin o anın geldiğini anlayınca "ikimizde öleceğiz" dedi. Jungkook hızlanmıştı gelmek üzeredeydi. "Ölmeyeceğiz çünkü Tae' yi mühürlemedim." dedi. Tekrar sertçe girince "orası" dedi vita. Jungkook hızla girip çıkmaya devam ederken doğru anın geldiğini düşünüp dişlerini yaladı. Sertçe girince iki gençte boşaldı. Tam bu sırada ısırdı Jimin'i.. Jimin inanılmaz bir acı çekiyordu. Jungkook kendini çekip tekrar dişleriyle mühür yerini birleştirdi. Jungkook' un boşalması bitene kadar öylece durdular. Korunmamışlardı arabada olmuştu her şey... Jungkook Jimin'in üzerinden yan koltuğa attı kendini. Yanılmamıştı Jimin'in mührü boynundaydı. Jimin olanları idrak etmeye çalışıyordu. Jungkook onun belinden tutup aynada boynunu gösterdi. Jimin şaşkınlıkla mühürüne dokundu. "Ama Tae" dedi. "Bilmiyorum" dedi Jungkook. Jimin onun göğsüne dayandı. "Özür dilerim." dedi. Jungkook kahkaha attı. "Bu kadar kolay değil bebeğim." dedi. "Cezanı çekmeni istiyorum." dedi. Jimin üzgündü "Ne istiyordun?" dedi kırılgan ses tonuyla. Jungkook iyice eğildi. "Bir bebeğimiz olana kadar korunmayalım." dedi. Jimin kafasını kaldırdı. "Jungkook ama okul--" diyince yine Jungkook ' un dudakları susturdu onu. "Senden çocuğum olsun istiyorum. Okulu sonrada hallederiz. Jimin sarışın bir şey düşün etrafımızda.. muhteşem" deyip öptü saçlarından. "Tamamen içine boşaldım. Birkaç saat böyle kalalım kızgınlığımıza az kalmıştı. Mühür de oldu. Belki şimdi" elini götürdü "karnına burada bir şey oluşuyordur" dedi. Jimin bu fikri sevmişti. Hiç kımıldamadı gözlerini kapattı.