Öp Onu

1.6K 55 2
                                    

Tae ve Namjoon hastaneden ayrılıp eve gelmişlerdi. Namjoon Jungkook' la olan konuşmasını Tae' ye anlatınca Tae onların evlerine gitmekten vazgeçmişti. Vitası çok üzgün ve kırgındı. Tükenmiş, bitmiş gibi hissediyordu Tae. Yatağında uzanmış tavanı izliyordu.
"Yemek hazır" dedi Namjoon. "Yemek istemiyorum." demişti vita ama alfa ona doğru yürüdü kucağına aldığı gibi masaya oturttu. Yemekler yenmişti o sırada whatsapptan grupta konuşmalar başlamıştı. Yedi genç uzun süredir bir araya gelmemişlerdi. Yarın akşam Jungkook ve Jimin' in evinde buluşmak için sözleşmişlerdi. Tae oraya nasıl gideceğini düşünüyordu. Deltanın ona acıyan gözleri aklına geliyordu.

Sabah uyandığında Tae okula gidecek gücü kendinde bulamamıştı. Bu yüzden evde kalmaya karar verdi hem biraz dinlenirse çocuklar ondaki anormalliği farketmezlerdi. Biraz daha uyumaya karar verince Jimin'in onu aradığını gördü. Uyuyor numarası yapabilirdi. Öyle de yaptı. Yarım saat sonra Jimin'le mesajlaşıp uyuyakaldığından bahsetti.

5 arkadaş buluşup eve öyle geçtiler. Tae' nin hala yürümesinde birazcık aksaklık vardı. Kimse farketmesin diye oturduğu yerden çok kalkmayacaktı. Yemekler yenmiş herkes kısacık sohbet havasına geçmişti. Sonra Hoseok onlara en merak ettiği sormuştu. Omega artık dayanamıyordu. Onların hikayesini duyduğundan beri bu durum içini kemiriyordu. "Iıı şimdi siz iki vitasınız ya normalde eşiniz delta olmalı. Üçünüz de yakın arkadaşsınız. Deltanın Jimin'le çıkmasına kim karar verdi." Tae kafasını kaldırmış iki arkadaşının yüzüne bakıyordu. Cevaplarını merak ediyordu. "Biz birbirimize karşı bir şeyler hissediyorduk." dedi Jimin. Vitayla gözgöze gelmişti. Tae bakışlarını deltaya çevirdi. "Aslında hepimizin hislerine birbirine çok kuvvetliydi ama o sıralar bunu anlayacak yaşta değildik." Jimin bir şeyler geveliyordu. "Sen ne tepki verdin?" diye sordu Yoongi Tae'ye. Tae başını önüne eğdi. Kalbi acıyordu ama kimseye belli etmemeliydi. Gülerek başını kaldırdı. "İkisi bana ilk çıktıklarını söylediklerinde çok şaşırmıştım ama beklenilmeyen bir durum değildi." Sözcüklerini dikkatli seçmeye çalıştı Delta gözünü hiç vitadan ayırmadı. "Eee birbirlerini sevdiklerini sana söylemediler mi? Yani şöyle Jimin Jungkook'u sevdiğini ya da Jungkook Jimin' den hoşlandığını sana anlatmadı mı?" Vita sustu. "Satılmış gibi olmuşsun." dedi Jin. Vita Delta ile göz göze geldi. Delta şimdi daha iyi anlıyordu vitayı. Onu çok kırmışlardı.

"Bir zamanlar" diye söze başladı Jin "bir efsaneden bahsetmişti babaannem. Anlatılana göre: Delta ve vita aynı çağda yaşıyorsa ve birlikte olmuyorlarsa bu vitanın sonu demekmiş " deyip devam etmişti anlatmaya. Vitaların vücutlarındaki çürümeden, sürekli hasta olmalarından bahsediyordu. "Bir de vitalar zamanla solar çirkin olurlarmış ama bakıyorum da sen taş gibisin Tae" deyip yanağından makas aldı. Masadaki herkes gülerken Tae ve Namjoon  sessizleşti. Jimin' in ise gözünün önüne Tae' nin vücudundaki izler geldi. Düşüp başını yardığında saatlerce uyanmaması. Bakışları arkadaşında takılı kaldı. "Ne yani şimdi Tae ölecek miydi? Peki şimdi ne olacaktı?"

Herkes evine gitmek için kalkarken Jimin Tae'nin koluna girdi. "Bize söz vermiştin. Bizimle kalacaktın." dedi. Tae biraz telaşlandı. 'Okul okul var yarın. Hazırlıklı gelmedim." diyerek kekelemeye başladı. Jimin omuz silkti. Benden ya da Jungkook' tan giyinirsin." dedi. Tae daha fazla itiraz edemedi. Odaya girer hemen uyurum diye düşündü. Bakışları deltada buluşunca "peki" dedi. Herkes evden gidince gergin bir ortam oluşmuştu. Jimin konuyu tekrar açmak için "Özür dilerim." dedi. Tae şaşkınca ona bakınca "Jungkook'tan hoşlandığımı ilk sana söylemeliydim." Dedi. Tae sustu başını önüne eğdi. "Onu söyleyemedim ama" Bu sırada yanındaki deltanın elini tuttu. "Bunu itiraf edeyim. Hatta edelim." Tae ve Jungkook merakla Jimin' e baktı. "Tae seni seviyoruz." dedi. Tae gülmüştü. Onu sevdiklerini biliyordu. Delta gergince ellerini saçlarından geçirdi. "Şimdi sırası degildi Jimin" dedi. "Beni sevdiğini söylemek bu kadar zor olmamalı Jungkook." dedi Tae sesi çatlamıştı. Jungkook sinirle ayağa kalktı. "Daha neden bahsettiğimizi anlamıyor." demişti. Salonda adeta volta atıyordu. Tae' nin bileklerini tutup ayağa kaldırdı. "Seni Jimin' i sevdiğim gibi seviyorum. Aşığım sana, başkalarıyla olmana dayanamıyorum. " diye bağırdı. Vitanın bileklerini o kadar sert sıkmışti ki gözünden yaş geldi. Jimin hemen ayağa kalkıp. "Dur Jungkook!" diye bağırdı. Delta yaptığını farkedince hemen bıraktı Tae'yi. Tae'nin bileklerinin etrafı morarmış yer yer çatlaklar oluşmuştu. Tae'nin kanepeye devrilmesiyle Jimin dolaptan buz almıştı. Bileklerine soğuk uygularken. Delta dizlerinin üzerine çöktü. "Ben bütün gücümü kullanmadım. Güç bile kullanmadım." dedi bir taraftan da özürlerini sıralıyordu. Tae açıdan ağlıyor Jimin bir şeyler yapmaya çalışırken aklına gelen şeyle delta' ya döndü. "Öp onu." dedi. Delta gözlerini kocaman açtı. "Efsane gerçek Jungkook. O bitiyor ölüyor." Dedi avuçlarını deltanın yüzüne çıkardı. "Şimdi yap Jungkook beklemek ona zarar veriyor." dedi. Jungkook Tae' ye daha da yaklaştı. Vitanın bileklerini tutarak dudağına getirdi. "Hayır" diye sızlanıyordu Vita. Delta onu dinlemeyek öpmeye devam etti. Vitanın bileklerindeki izler kaybolmuştu. Delta geri çekilip tekrar baktı bileklere. "Mucize" dedi. Jimin planının işe yaradığını görünce "Aşk mucizedir." sözleri döküldü ağzından. Tae yerinden doğrulmaya çalışırken bir taraftan "Bana acımayın. Hayır dokunma..." diyordu. Delta sinirlenip dudaklarını dudaklarıyla birleştirdi. Bir süre sonra onun dudaklarından ayrıldı. "Aşığım aptal." dedi. Tekrar dudaklarına yönlendi. Karşılık almak istiyordu bu yüzden vitanın alt dudağını dişledi. Vita kurduna engel olamıyordu. Gözleri mavileşince kontrollün vitada olduğunu anladı iki genç. Vita ayrıldı deltadan. Kontrol ondayken herşeyi anlattı iki gence. Seonmul' ün yaşadıklarından üçünün ölümüne kadar olan olayları anlattı. Delta ve vita duyduklarına şaşırmıştı. Vita düşünmeleri için onları yalnız bırakmış Tae' yi uyutmuştu. Jungkook Tae' yi kucağına alıp odasına yatağına bıraktı. Jimin sağına Jungkook soluna yatmıştı. Tae ortalarındaydi. Jimin Tae' nin saçlarıyla oynarken delta aklına gelen şeyle gömleğinin düğmelerini açtı vitanın. "Jungkook Tae' den izin almalısın." dedi Jimin. Onların kavuşmalarını Jimin ' de istiyordu ama Tae şu anda uyuyordu. "Saçmalama başka bir şeye bakıyorum." dedi.

İşte oradaydı. Tam kalbinin üzerinde çok büyük bir çürüme vardı. "Nasıl bildin?" dedi Jimin Jungkook'a bakarken. Jungkook için itiraf vaktiydi. "Bazen genellikle Tae ile ilgili olaylarda kurdum kalbime pençe atıyor." dedi. Jimin aklını kaybedeceğini düşündü.
En yakınları ölüyordu.

Sabah uyandıklarında Jungkook evden çıkıp ekmek almaya gitmişti. Jimin ise Tae' yi uyandırdı. Tae çok yorgundu. Bazı şeyleri hatırlıyordu ama kesik kesik. Kahvaltıya oturduklarında bakışlarını iki gence çevirdi.
"Bana acıyıp beni altına almayı düşünmüyorsundur inşallah." dedi sinirle. Jungkook tam ağzını açacakken Jimin sinirle çatalını masaya bıraktı. "İstersen sen onu altına al Tae ne yaparsanız yapın bu saatten sonra kavuşmak zorundasınız. Çünkü ikinizde ölüyorsunuz aptallar." dedi. Tae Jungkook' a gözlerini çevirdi. "Hayır hayır sana bir şey olmuyordu. Yani delta Seonmul gittiği için ölmüyordu. Diğer vita gittiği için ..." sözünü tamamlamadan jimin sinirle Jungkook ' un tişörtünü çekiştirip kalbinin üzerindeki çürüğü gösterdi. Tae donmuştu. Dilinden hayır olamaz sözleri düşmüyordu.

Sonsuz AşkWhere stories live. Discover now