Adsız Bölüm 6

20 1 0
                                    


Bir hafta geçmişti ve o arada Dream'in içindeki şeytanlar yatışmıştı.

George ve Sapnap ile (eğer işle meşgul değilse) konuşmaya devam etti ve o zamandan berikendini daha iyi hissediyordu. Mükemmel değil ama daha iyi.

O sırada George ile telefonda bazı kategorilerdeki en sevdikleri şey hakkında konuşuyordu.

George:hmm...En sevdiğin hayvan ne?

Dream ayağa kalktı ve yerdeki küçük evcil hayvan yatağına doğru yürüdü ve kedisi Patches'ı aldı,"Kediler. Merhaba De, Patches." Patches'in burnunu telefona yasladı ama belli ki kimseye selamverecek havasında değildi. "Huysuz".

(Sesinden Güldüğü Anlaşılıyordu) George:Onu Zorla Mı Uyandırdın?

Dream Patchest'i yatağına geri koydu ve konuştu:Yorum Yok

George:(Uzun sessizlik sonrası:) Eee Ne Sormadık?

Dream, penceresinden dışarı bakarken, komşusunun garaj yolunda bir adamın yanaştığını gördü.Komşusu dışarı çıktı ve ona en parlak ve en dolu kırmızı gülleri sunan adama gülümsedi. Mutlu birşekilde onları elinden aldı ve ona sarıldı, o da onu kaldırıp döndürdü.Dream hemen bunların, bir süredir birbirini görmeyen insanlar olduğunu ve ilk kez tekrarbuluştuklarını düşündü. Bu tür anlar Dream'i biraz kıskandırdı. Genellikle felaketle sonuçlanan arasıra bir randevu dışında hiçbir zaman ciddi romantik bağlantıları olmamıştı. Birine çiçek getiren kişiolmayı çok isterdi.

"Dream ? Sessizsin ama düşüncelerini duyabiliyorum gibi hissediyorum." George bir süre sonraDream'i kafasından atarak.

Dream:Üzgünüm...Hey Aklıma Bir Soru Geldi De..

George:Tamam..Nedir?

"En sevdiğin çiçek nedir?" Dream, mutlu çifti daha fazla izlemeye dayanamadı, bu yüzdenpanjurları kapattı ve pencerelerini beyaz perdeyle kapattı.

"Çiçekler hakkında pek bir şey bilmiyorum," diye başladı George, "ama orkidelere ve nergislerehayranım."

Dream, annesine yıllardır çiçekçi dükkanında yardım ettiği için bu çiçeklerin tam olarak neolduğunu biliyordu. onlara nasıl bakacağını biliyordu ve onları çok seviyordu, George'un cevabınıdüşündü, "Özel bir nedeni var mı?"

George:"Eh, orkideler annemin düğün çiçekleriydi, görünüşe göre her yerdeydiler."

George, "Ayrıca nergislere gelince, sadece oldukça güzeller" diye açıkladı.

"Harika. Şimdi sana hangi çiçekleri göndereceğimi biliyorum." Dream yarı şaka yoluyla konuştu.

George gerçekten merak etmişti:Bunlar Ne İşe Yarıyacak?

"Sana daha önce eşya vermiştim." Dream önerdi.

George:"1970'teki çiçekler bir zaman kapsülünde 50 yıl yaşayamaz, Dream."

Dream, "Bunu biliyorum." dedi. Duvara yaslandı, "Ben hallederim."

George'un zamanında hala hayatta olsaydı, Dream 70'li yaşlarında olacaktı. Bu gerçeğidüşünmek onu zihinsel olarak acıttı, ama yine de 2020'ye çiçek yollamanın yollarına beyin fırtınasıyaptı. Sonra bir fikir buldu, "George, mağazadan bir şeyler almam gerekiyor, ama seni tekrararayacağım. Bu gece."

George "sonra konuşuruz" diye cevap vermeden önce küçük bir itiş kakış oldu ve ikisi de telefonukapattı.

Dream arabasını en yakın çiçekçiye sürdü. Çiçekçi evinin yakınındaydı.İçeri girdi ve taze çiçek kokusu onu boğdu, ama kendini temizve yeni hissetti. 

Kapıyı Açtığında Havalı Saydığı Birkaç Zil Çaldı.

Flowers From 1970Where stories live. Discover now