2.3

2.6K 149 72
                                    

Yazım yanlışlarını kontrol etmeden atmak zorunda kaldım eğer bir yerde yanlışlık görürseniz lütfen beni etiketleyinn

Keyifli okumalarr.

...

Saatin tiktak sesleri kalbimin gümbürtüsüyle aynı anda çarpıyordu.

Son bir çarpıştan sonra saat tam on ikiye geldi. Kendimi saat on ikide eski haline dönen Sinderella gibi hissediyordum.

On beş dakika sonra dışarıya bilinmeyen ile buluşmak için çıkacaktım. Her ne kadar gideceğim yer beş dakikalık olsa da geç kalmak istemezdim.

Bugün çok güzel giyinmiş sayılmazdım. Kendime çok abartmamam gerektiğini defalarca hatırlatmış ve bir bluz ile bir pantolon ile yetinmiştim.

Eylül şu anda uyuyordu, ben uyuduğunu düşünüyorum yani. Geldiğinden beridir odasındaydı. Kapıyı kızaran gözleri ile açmış ve bana hiçbir şey söyleme gereği duymadan odasına gitmişti, onun yanına gitmek istemiştim fakat kapıyı kilitlediğini görünce yalnız kalmak istediğini anlamış ve çok üstüne gitmemiştim.

İlk başta bana soğuk yaptığını bile düşünmüştüm fakat aramızda herhangi bir sorun yoktu. Sanırım morali bir şeye bozulmuş olmalıydı. Yakında kokusu ortaya çıkardı.

Telefonuma son bir bakış attım, bilinmeyenden herhangi bir mesaj gelmiş mi diye, fakat hiçbir mesajla karşılaşmayınca ayağa kalktım.

Aynadan son bir kez kendime bakarak telefonumu aldım ve salona girdim. Mutfaktan gelen seslerle mutfağa ilerledim.

Fısıltılar geliyordu fakat ne denildiğini anlamıyordum. Merakıma engel olamadım ve kapı girişinde durup saklanarak konuşulanları dinlemeye başladım.

Yaptığımın pek etik olmadığını kabul ediyordum fakat duyacağım şeyler Eylül ile alakalı olabilirdi. Canı bir şeye sıkılmıştı ve ben bunu öğrenip ona yardımcı olabilirdim.

"Sana hayır diyorum abi anladın mı? Şimdi olmaz. Kabul etmiyorum. Ona zamanı geldiğinde birlikte sakince anlatabiliriz." dedi kısıkça Eylül. Adarla konuşuyor olmalıydı.

"Sana sorduğumu hatırlamıyorum? Böyle olmasını ben de istemezdim fakat böyle olmak zorunda Eylül. Anlıyor musun? Sen sanıyor musun ki ona ilerde anlattığımızda tepkisi farklı gelişecek? Zaman ilerledikçe daha da içine batıyoruz. Seni hiçbir zaman hiçbir şeye zorlamadım hatta bu işe girmeni istemedim fakat sen, yaptın Eylül. Şimdi büyük bir kız ol ve yaptıklarını ka-" sözünü kesen şey sanırım ki elimden düşen telefon oldu.

Kahretsin ki elimdeki telefon yere düşmüştü. Ve ben bir kez daha kendimi rezil etmeyi başarmıştım.

Düşen telefonumu kaldırmak için eğildim ve telefonumu aldım. Mutfağa dönüp bakmak hiç istemiyordum çünkü göreceğim manzarayı tahmin edebiliyordum.

Kafamı kaldırdım ve mutfağa baktım, tam da tahmin ettiğim gibi ikisi de bana şaşkınlıkla bakıyordu.

Onlara şirince gülümsedim "Hiç göründüğü gibi değil. İnanın ki sizi dinlemiyordum, sadece buradan geçiyordum ve elimdeki telefon yere düştü." dedim.

"Ama buradan sonrası koridorun sonu oluy-" derken birden Adar'ın ensesine vurmasıyla Eylül'ün sesi kesildi.

Nigar | (+18) texting Where stories live. Discover now