Niki:T-tamam H-Hyung
Hızlıca eşyalarımı toplamaya başlamıştım.
Biraz zaman geçmişti Hyunjin Hyung'a sarılıp görüşürüz demiştim ve kaldığım yerin anahtarını ona emanet ettim.
Dışarı çıkmıştım korumalar ile beni bekleyen bir tane prens sunoo vardı karşımda
Sunoo:sonunda geldin geç şöyle
Bana gülümseyerek konuşuyordu bende gösterdiği gibi tedirgin şekilde at arabasını binmistim.
Uzun bir sessizlikten sonra prens sunoo konuşmaya başladı
Sunoo:Niki seni neden apar topar aldığımı merak ediyorsundur
Bende olumlu anlamda kafamı sağladım
Sunoo:Senin bir kaç resmini gördüm ve gerçekten hayran kaldım sokaklardan bu yeteneğin mahvolumasına izin veremezdim
Şaşırmıştım ve içimde ki korku azda olsa aza inmişti.
Sunoo:Bir şey demeyecek misin? Hakkında çok bilgim yok o yüzden tanışalım seni daha iyi tanıyalım
Hep gülümseyerek konuşuyordu diğer aile üyelerine gore daha nazik gibiydi.
Kendimi tanıtmak ve tanıtmamak arasında kaldım ama tanıtmaz isem belki geçmişimi araştırır ve japon olduğumu öğrenirdi ben de tanıtmayı seçtim.
Niki:Hwang Niki 15 yaşındayım bu kadar efendim başka bir şey yok
Ailem hakkında konuşmayı sevmezdim o yüzden sadece ismim ve yaşımı söyledim.
Sunoo:bu kadar mı?Ailen fln var mı?
İlk ne diyeceğimi bilemedim sonra direkt söylemeye karar verdim.
Niki:Ailemi küçük yasta kaybettim
Üzülmüş gibiydi ama belli etmiyordu.
Yüzünde hâlâ bir gülümseme vardı.
Sunoo:Peki sorun olmaz ise neden kaybettin
Ailemi neden kaybettimi bende tam bilmiyordum sadece hatırladığım bir iki adam gelip onlar ile bağırarak konuşmalarıydı
Niki:Bilmiyorum
Sunoo:istersen ölümü ve neden öldüğü sarayda kayıt altındadır bakabiliriz
Bir anda donup kaldım ve ne yapacağımı düşündüm.
Niki:G-gerek yok efendim
Bir anda sesim titredi içime gene bir korku geldi ya japon olduğumu öğrenirlerse ya o yüzden beni öldürürlerse anlamıyorum bu iki ülkeyi barış yapmak varken neden hâlâ savaşıyorlardı.
Sunoo:Neden ve sesin neden titredi?
Niki:ha sesim mi titredi o şeyden bir anda ne diyeceğimi düşünmeden konuştum ondan
İçimden sıçtım batırdım diyordum kesin ölecektim
Sunoo:anladım istememen normal bende ailemi küçük yasta kaybetsem biri bana öyle bir şey sorsa bende istemezdim
Şaşırmıştım gerçekten diğer aile üyelerine gore daha iyi biriydi.
Biraz zaman geçti ve saraya varmıştık bir tane kâhya at arabasının kapısını açıp inmemizi sağlamıştı.
Sunoo:gel beni takip et seni kalacağın odayı götüreyim ve yeni atölyene
Şaşkın şaşkın ona bakarken tam tamam anlamında kafamı sağlayacaken bir tane ses geldi
Kâhya:Efendim isterseniz ben götüreyim siz dinlenin
Sunoo:Gerek yok siz işinize devam edin ben götürürüm
Oradaki tüm çalışanlar onun dediğini yapmıştı.
Sonra önden yürüyüp onu takip etmemi söylemişti dediğini yapıp takip etmeye başladım.
Biraz yürüdükten sonra beni bir suru boş tuvalın olduğu bir odaya getirmişti.
Duvarları altın sarısı kocaman pencereleri olan bir yerdi içinde bir sürü malzeme vardı hatta heykeller bile vardı aşırı güzel bir yerdi.
Sunoo:Beğendin mi yeni atölyeni
Kafamı olumlu anlamda salladım sonra bana bir soru yönelti
Sunoo:Neden konuşmuyorsun?
Ne diyeceğim bilemedim biraz bekledikten sonra söze girdim.
Niki:Şey efendim size karşı yanlış bir şey söylemekten korktum biliyorsunuzdur ben sokakta büyüğdüm o yüzden onların konuştuğu tarza alıştı dilim.
Aslında bu doğru değildi sadece ondan korkuyordum ama beni güçsüz biri olarak görmesini istemedim.
Sunoo:Bence aşırı saygılı bir şekilde konuşuyorsun ve bana efendim demene gerek yok Kim Sun Woo ya da kısaca herkesin dediği gibi Sunoo diyebilirsin
Gerçekten çok şaşkındım ilk kez kim ailesinden biri böyleydi aşırı tuhaftı
Sunoo:cevap vermeyecek misin?
Niki:tamam efen- ay üzgünüm sunoo
Hafifçe gülmüştü
Sunoo:aferim neyse gel sana yatak odanı göstereyim
Yatak odası mı? Şimdi benim bir yatak odam mı olacaktı gerçekten tuhaftı yıllardan sonra ilk kez bir odam olacaktı normalde o eski dökük atölyede kalırdım ondan öncede en yakin arkadaşım Jay ile sokakta
Sunoo:gerçekten konuşmayı değilde düşünmeyi çok seviyorsun
Gerçekten de öyle mi? Çok düşünceli bir insanımdır ama boyle olduğumu hic düşünmedim
Sunoo:Gene daldin gitti neyse hadi gel beni takip et
Niki:t-tamam Sunoo
Önden gitmeye başlamıştı bende hemen arkasından.
Yürürken etrafı inceliyordum gerçekten çok güzeldi burası.
Biraz yürüdükten sonra bir ses bizi durdurdu bu krallığın gelecekteki kralı prens seungmin'di.
Hemen karşısında eğildim ama sanki sunoo eğilmemem için bir şey dedi sesi aşırı kısık çıktığı için tam duyamadım
Seungmin:Sunoo bu kim?
Sunoo:tanıtsın kendi
Sunoo bana kendini tanıt şeklinde bakarken prens seungmin konuştu
Seungmin:Neden tanitmiyorsun
Niki:h-ha ş-şey efendim çok özür dilerim dalmisim
Seungmin:tamam sorun yok ama yine soruyorum kimsin?
Derin bir nefes alarak konuşmaya başladım
Niki:Merhabalar efendim ben Hwang Niki ve 15 yasında bir ressamım
Seungmin:15 yasında bir ressam ilginç ailen fln kim?
Bir anda kaldım ve içime bir korku basmıştı
Niki:Ş-şey efendim beni-
Cümle mi Sunoo bölmüştü ve şunları söylemişti "𝑩𝒖 𝒌𝒂𝒅𝒂𝒓 𝒚𝒆𝒕𝒆𝒓 𝒉𝒂𝒅𝒊 𝑵𝒊𝒌𝒊 𝒈𝒊𝒅𝒆𝒍𝒊𝒎"
Bir şey diyemeden Sunoo elimden tutarak beni götürmeye daha doğrusu sürüklemeye başlamıştı
EVET EVET BU KADAR YETER ARTIK ÜŞENMEZ İSEM 3.BÖLÜMÜ DE YARIN YAZIP ATARIM
![](https://img.wattpad.com/cover/322421867-288-k972115.jpg)
YOU ARE READING
Ressam/Sunki
Teen FictionBu fic'i yazma nedenim yaptığım bir editten dolayıdır skzgdkdgsjgxjabd o yüzden kötü olabilir kusura bakmayın