36. BÖLÜM

4.3K 279 59
                                    

Ben geldiim

Okullar açılıyor bildiğiniz gibii.

Derslerim yoğunlaşacağı için en kısa sürede final yapmayı düşünüyorum.

*

-Hamileliğin 6. Ayı-

Karnım her geçen gün daha da şişerken sancılarımda artıyordu. Oğlumuza isim bile bulduk!

Oğuz olacaktı.

Onu fazla benimsemiştik, umut hergün karnımla ilgileniyordu. Hatta o kadar sıklıkla karnımı öpüyordu ki artık kıskanmaya başlamıştım.

Ama baba olmak ona çok yakışacaktı. Mesela şimdiden eve ayrı bir oda yaptırmıştık, bebeğimizin odası. Dolabı şimdiden küçük kıyafetler ile dolmuştu.
Çok heyecanlıydım, anne oluyorum.

Şimdi ise umut ile odamızda uzanıyorduk, sırtımızı yatak başlığına yaslamış bir şekilde uzanıyorduk.

"Sence kime benzer?" Elleri karnımın her bölgesini gezerken düşünüyormuş gibi bir ifadesi vardı.

"Bence sana benzemeli, baktıkça içim gitmeli." Şakaklarıma küçük bir öpücük kondurduğunda gülümsedim.

"Bende tam tersini düşünüyorum, sana benzesin senin gibi, yakışıklı olsun böyle ben baktıkça sen canlan aklımda."

Birden kaşlarını çattığında elini karnımın bir yerine koydu,

"Ah! Acıdı."

Umut, "Bebeğim, bebeğimiz tekme attı! Bana hemde! Hissettim onu! Aslan oğlum be!" Bir anda coşunca gülmemi engelleyemedim daha sonra duraksadı ve kaşlarını çattı.

"Babaya tekme atılmaz, çok ayıp!" Bu sözlerin üzerine bir tekme daha attı sanırım.

"Babanın oğlu olmalısın, babaya tekme atmamalısın he çok istiyorsan doğduktan sonra dayına atabilirsin, hatta beraber atarız."

Gülmekten gözümden yaşlar geliyordu resmen, umut karnımı öptüğünde kollarını vücuduma sararak dudağıma uzun bir öpücük kondurdu.

"Şu kereta doğsun bir varya gece uyumak yok, bebeğimizin sıkılmaması için kardeş lazım " güldüğümde tekrardan dudağımı esir aldı, kısa bir öpücükten sonra yatma pozisyonuna gelmiştik gözlerimi kapattığımda; kocamı, bebeğimi ve sevdiklerimi hayal ettim.

Son bir yılımın bozulmamasını diledim.

(03.24)

Rüyamda gördüğüm karpuz ile açtım gözlerimi, şimdi olsada  yesem. Yanımdaki umuta baktığımda uyuduğunu gördüm omzundan dürterek kaldırmaya çalıştığımda mızmızlanarak açtı gözlerini.

"Ne oldu güzelim?"

"Umut, karpuz varmı evde?" Dediklerim ile kaşlarını çattı, yatakta doğrulduğunda yüzümü inceledi.

"Bebeğim, daha iki gün önce cem karpuz yiyor diye karpuz ile beraber evden atmıştın. Kötü kokuyor diye." Omuz silktim.

"Şuan canım çekti, karpuz istiyorum." Ellerim karnımı bulduğunda umut derin bir nefes aldı.

"Tamam bebeğim, çıkar dışarı alırım " yanağını kocaman öptüğümde yataktan kalktı.

Canım kocam ya iyi ki var!

-Umut Dağdelen-

Yan odaya girdiğimde, ilk cemi kaldırdım söylene söylene salona inmişti. Diğer odaya girerek tunçu kaldırdım.

"Şşt kalk lan, yeğenim yeğenim diye geziniyorsun ortalıkta yeğeninin canı karpuz çekmiş kalk almaya diyoruz." Uykulu gözlerle bana baktı.

"Yeğenim doğmadı ki daha." Bu adam uyku sersemi konuşturulmamalıydı.

"Kalksana lan!" Kalktığında bende odasından çıktım, merdivenleri indiğimde cem koltukta yüz üstü yatıyordu.

"Lan kalksana göt!" Cem çarpılmış gibi kendine geldiğinde oturur pozisyon aldı.

"Aman be ne anırıyorsun başımda!" Tunç merdivenlerden sürünerek indiğinde sabır diledim Allahtan.

"Hadi karpuz alacağız, bildiğiniz bir manav var mı?" Tunç başını olumsuzca sallarken cem evet anlamında salladı, cebinden telefonunu çıkarttı birilerini aradı.

"Alo, abdül amca." Karşıdaki kişiyi dinledi, "ya amca bana karpuz lazımda" karşıdan yüksek bir ses geldiğinde telefonu kulağından çekti. Tam ağzımı açıp konuşacağım sıra eliyle bir işareti yaptı.

"Alo hasan amca."

"Amca şey bana karpuz lazımda, hamile arkadaşım." Karşıyı dinledi heyecanla ayağa kalktı.

"Tamam hasan amca geliyoruz hemen!" Telefonu kapattıktan sonra manavın açılacağını söylemişti. Evden çıkarak arabaya binmiştik cemin tarif ettiği manavın önünde durduğumuzda ışığı yanıyordu. Arabadan inerek manavın içerisine girdiğimizde, atletli hatta ve hatta kare baksırlı amca uyukluyordu

"Abi, amcayı siz kaldırın namuslu bir erkeğim ben." Tunçun dediği ile gözlerimi devirdim.

"Cem kaldırsın o buldu."

"Çocuğu ben yapmadım çocuğu ışıl ile yaptınız sen kaldır." Offlayarak amcanın yanına giderek iki parmağımla dürttüm.

"Amca!" Yavaşça dürttüğümde hemen kalktı, "amca bizim bi karpuz şeysi vardı." Bana gülümsediğinde dişinde ki gümüş diş parlamıştı.

"Heh gel yeğenim, şeç bi tane para önemli değil benden hediye." Böyle hediyeninde varya..

"Yok amca bu saatte kaldırdık seni öderiz." Tunç bir tane karpuz aldığında masaya 100 lira bırakarak çıktık. Pardon kaçtık..

Eve geldiğimizde kaepuzu mutfakta keserek odaya çıkarttım, içeri girdiğimde ışılın uyuduğunu fark ettim. Gülümseyerek alnını öptüğünde karpuzu köşeye bırakıp yanına uzandım.

Güzel bebeklerim benim..

İki küçük bebeğim vardı benim, biri ilk göz ağrım, herşeyim. Diğeri ise, herşeyimin parçası, küçücüğüm.

Fazla seviyorum, hak ettikleri gibi...

*

Bölüm sonu.

Umutun ağzından da okudukk.

Nasıldı?

Okullar açılacağı için kafamı çok yoğunlaştıramıyorum :(

Tek umudum || texting Where stories live. Discover now