18. BÖLÜM

6.6K 444 310
                                    

Günooo.

Nasılsınız?

Vote+yorum yaparsanız çook sevinirim.

Sizi seviyoruum.

*

Gece saat iki gibi gözlerimi araladığımda yanımda umut yatıyordu. Onu uyandırmadan yataktan kalktığımda su içmek için mutfağa yöneldim.

Mutfağın lambasını yakıp buzdolabından sürahi çıkarttım. Bardak alıp suru doldurduğumda tek dikişte bitirmiştim.

Lambayı söndürüp odama çıktım pencere açıktı üşğtebileceğimizi düşündüğümde pencereyi kapatmak için önüne geldim. Bahçenin dışarısında siyah giyimli birisi bu pencereye bakıyordu daha fazla oyalanmadan pencereyi kapatıp yatağa uzandım.

Umutun kolları arasına girdiğimde huzuru bulmuştum. Seviyorum bu çocuğu hemde çok.

Yarım kalan uykuma devam ettim.

^

"Abi, bana neden böyle davranıyorsun?" Üstümde duran abime bakarken her zaman yaptığı gibi sorularıma cevap vermeyerek ağzımı ağzının içine hapsetti.

Dişlerini dudaklarıma batırdığında canım acıyordu. Dudaklarımı serbest bıraktı.

"Abicim bu hazırlık, büyüğünce beraber daha çok yapacağız." Herkes abisiyle böyle mi iletişim kuruyordu?

Bizim mahalledeki aslı hiçte öyle değil. Abisi saçlarını okşuyor onun, ağzından değil yanağından öpüyordu.

Benim abim özel miydi?

Üzerimdeki kıyafetlerimi çıkartmak istediğinde çırpınmaya başladım.

"İstemiyorum abi! Çok acıtıyor, hep acıyor."
Boynumu öptüğünde ellerimle alnından ittim.

"Şımarma Işıl! Sadece alıştırma yapıyoruz. Hem sen abini sevmiyor musun? Üzülmesini ister misin?"

Abim... beni her ne kadar acıtsada bana pamuk şeker alıyordu. Canım abim...

"Seviyorum abi sen bana pamuk şeker alıyorsun. Fakat bu çok acıtıyor."

^

Gözlerimi açtığımda uzun zaman sonra yine bir kesit görmüştüm. Neler oluyordu?uzun zamandır görmemiştim.

Geldi mi? Hayır olamaz.

Gelemez!

Gelirse zarar verir. Umuta zarar verir, tunça, ceme olamaz gelmemeli.

Ne zaman onu bi yerde anımsasam geliyordu. Acıtıp gidiyordu..

Umut'un kollarının arasındaki başımı kaldırarak yavaşça doğruldum. Banyoda elimi yüzümü yıkayıp aşağı indim.

Koltukta oturan tunçu görünce yanına oturdum.

"Günaydın." Bana bakıp gülümsedi.

"Sanada günaydın kardeşim."

Kardeşim..

Benim hatırlamamam gerekti. Benim tekbir abim vardı oda tunç. Bana dokunmadan, zarar vermeden seven tek abim.

Kollarımı bedenine sardığımda bu kollarda da güvende hissediyordum.

Tek umudum || texting Where stories live. Discover now