Yasavul'un Karısı Part 12

Start from the beginning
                                    

Çolpan hem babasıyla hem de Saltuk'la konuşmuştu daha önceden. Babasına toyda kalın olarak toprakların Saltuk öldükten sonra Dağ'a miras kalmasını istemesini, eğer o toprakları alamazlarsa da toyu iptal edeceğini söylemişti. Toygar kızının o bölge için niye bu kadar inat ettiğini anlamasa da uzun ısrarlardan sonra ikna olmuştu kızının isteğine.

Toyun ilk günü pazarlık sırasında Alpagu Han beyninden vurulmuşa dönmüştü resmen. Nişan toyunda herkesin önünde 'Yasavul'umu ben evlendiririm.' diye büyüklendiğine bin pişman olmuş, pazarlığa tutuşmuştu. Sonunda sinirler iyice gerilmiş, toy iptal olacak hale gelmişti.

Saltuk gerginliğinden ölse de Çolpan çok rahattı toy alanının öbür ucunda. Sevdiğinin korkulu bakışlarına dayanamamış, yüzündeki tülü kaldırıp 'merak etme' der gibi gülümsemişti sonunda.

"Toy olmazsa kaçırırsın beni ama bu şans bir daha elime geçmez benim. İzin ver sonunda kadar zorlayayım." demişti Çolpan bu konuyu tartıştıklarında. Saltuk da dayanamayıp kabul etmişti kadının o toprakları ne kadar çok istediğini bildiğinden.

Saltuk'un bilmediği, Çolpan'ın ablasını araya soktuğuydu. Kadın konuyu son görüşmelerinde Tılsım'a açmış ama sanki bunu isteyen Toygar Han'mış gibi davranmıştı.

"Babam çok net Tılsım, madem Alpagu Yasavul'unun toyunu üstlendi, satsın o zaman toprakları der durur. Vermeyecekmiş beni toprakları alamazsa. Saltuk olmadan yaşayamam ki ben Tılsım. Hele bir o toy iptal olsun, cesedim çıkar sonraki şafağa otağımdan. Kıyarım canıma, babamda hem topraktan olur hem kızından."

Ablasının kanına girdikten sonra bin bir ısrarla yemin verdirmişti Alpagu'ya toydan önce bu konuyu açmayacağına dair. Toy günü ise tam tahmin ettiği gibi pazarlığa ara verilmiş, Alpagu attan iner inmez Tılsım yanında bitmişti.

Alpagu evdeşinin çekiştirmeleriyle konuk otağına girdiğinde görmüştü Tılsım'ın üzüntüsünü ve stresini. Normalde asla vermezdi o toprakları ama kimse bilmese de Tılsım yine gebeydi ve evladını bu yüzden kaybetmek istemezdi Alpagu. Tılsım'ın gözlerinden pıt pıt dökülmeye başlayan yaşları silmişti usulca, "Tamam, ağlama gayrı. Senden değerli mi?" demeden önce.

Sonrasındaysa epey bir ak altın karşılığı satmıştı toprakları Gök Hanı.

Bu topraklar artık bizim, diye düşünüp gülümsedi Çolpan. Burası bizim evimiz. Bizim yuvamız...

Babası bilmese de Saltuk çok iyi biliyordu kadının neden burası için bu kadar ısrar ettiğini. Ve Çolpan'a düğün hediyesi olarak ilk temelini atmıştı kadının hayallerinin.

"İyi madem, gidip görelim bir." dedi Çolpan, babası Saltuk'a cevap veremeden. "Atın nerededir, Yasavul? Al da gel aydı."

Saltuk yeniden döndü perisinden tarafa.

"Beraber gideriz diye düşünmüştüm evdeşim. Yer var mıdır atında?" dedi pişkin bir tavırla.

Çolpan adamın bu hallerine sinirlenmek istese de gülmeden edemiyordu. Anlaşılan bu durumda olan bir o değildi, obasının kadınları da kıkır kıkır kıkırdıyordu kenarda.

Çolpan'ın gülüşü yüzünde dondu adama ilgiyle bakan kadınları görünce. Hızla uzattı elini kocasına. Çok geçmeden Saltuk Çolpan'ın arkasına geçmiş, toy alanından uzaklaşmaya başlamışlardı.

"Ne ara hazırlattın otağı?"

"Uğraşırım epeydir. Senden gizleyeceğim diye canım çıktı, pek meraklısın."

Destan - SalPanWhere stories live. Discover now