Çok mu ileri gittim?

1.3K 53 33
                                    

Bölüm şarkısı : billie eilish nda

Evet diye yanıtladığında başımı hafif ondan ayırıp gözlerine baktım.
"Sanırım sana çok kızgın ve sinirli olduğumdan seni affetmeyeceğim.. " başını salladı.
"Elimden geleni yapacağım." Bu dediği beni gülümsetti.
Artık geri döndü ve gitmeyecek.
Ayakta durmakta zorlandığım da uzay beni kucağına aldı.
Gözlerim onun kokusuyla kapandığında kendi kendime gülümsemeye devam ettim.

...

Uzay rahat uyuman için üzerimi değiştirip yatağıma bıraktıktan sonra gözlerimi hafif açıp ona baktım.
"Yarın seni görecek miyim?" Lütfen birisi bana bunları hatırladığım zaman kendimi dövmek isteyeceğimi söylesin.
"Burada olacağım." Dudağımı büzdüm.
"Çok sinirleneceğim sanırım.." elini yüzüme getirip okşadı.
"Sorun yok ufaklık, uyu." Kapanmayı bekleyen gözlerim ellerinin sıcaklığı ve verdiği komutla kapandı.

Sabah yoğun bir baş ağrısı ile yerimden doğrulurken lavaboya gittim.
Yüzüme soğuk su ile su çarpıp kendime gelmeye çalıştım.
"Dün gece ne oldu öyle.." aynadan kendime bakarken üzerimde ki kıyafetlerin değiştiğini farkettim.
"Eylül giydirmiş olmalı.." acaba dün gece yanlışıkla içki içtim de sarhoş mu oldum?

Kendi kendime konuşmayı bırakıp lavabodan çıktım ve üstüme günlük şeylere giyip saçımı taradım.
Elim boynuma giderken panikle sıcradım.
"Kolye..? Kolye nerede?" Ah doğru dün çıkarttım..
Çıkartma nedenim de gayet haklı bir sebep işte iyiki de çıkartmışım.
"Ama o annesinin kolyesi." Oflayarak kendime kızarken baş ucumda ki komidin de ki kolye dikkatimi çekti.

Hemen komidinin üzerinden kolyeyi aldım.
"Çıkartırken birisi görmüş olmalı." Takmayı düşündüm fakat bunu yapmadım.
Beni üç ay boyunca bekletikten sonra hala bir mantıklı nedeni olmasını beklemiştim ama gördüğüm gibi o iyi neden onun için üzüleyim? Onsuz da nefes alıyorum sonuçta.
Alıyorum almasına ama aldığım nefeste boğuluyorum aynı zamanda..

Umrumda değil gittiği yetmiyormuş gibi gözümün önünde kız ona yakın temas ederken salak gibi oturdu.
Düşüncelerimden sıyrılıp odadan çıktım.
Mutfaktan kendime kan alıp hızla bitirdim ve boş paketi çöpe attım.
"Bundan sonra senin için ağlamayacağım işte." Üç ay ağladım zaten iyiymiş nefes de alıyormuş ağlamayı kes artık ada.
Kalbim de öyle diyordu zaten.

Mutfaktan çıkıp salona girdiğimde gördüğüm kişiyle dondum kaldım.
"uyanamadım sanırım." Gözümü bir kaç kırpıp kolumu cimcikledim.
Rüya değil evet şuan salonun ortasında tam önümde uzay duruyor.
Aykut yanıma gelip omzumu tuttu.
"Sakin mi olsan?" Sakin olmak mı? Şuan için tercihim değil.

Aykutun kollarından kurtulup uzayın gözlerine baktım.
"Sen laftan anlamaz mısın? Defol git buradan." Ayşe yanıma gelip omzuma dokundu.
"Biraz sakin.." ses tonumu yükselttim.
"BENİ ŞUAN SİZ GERİYORSUNUZ SUSAR MISINIZ?" Ayşe kolunu benden çekerken gözlerimi sakinleşmek için kapattım.
Sorun yok, sorun yok, sorun yok..
Gözlerimi tekrar açıp uzaya baktım.
"Sana defol demedim mi? Şimdiye kadar hangi cehhenemde isen oraya hadi." Gözlerim doldu, seninle böyle konuşmamın da tek suçlusu sensin.
Herşeyin tek suçlusu varsa o da sensin işte.

"Konuşalım." Kaşlarımı havaya kaldırıp güldüm.
"Konuşalım? Sen benimle dalga mı geçiyorsun?" Uzayın göğsüne vurdum.
"NEDEN ÜÇ AY SONRA KONUŞUYORUZ? CANIN İSTEDİĞİNDE GELİP CANIN İSTEDİĞİNDE GİDECEK MİSİN? HİÇBİR ŞEY KONUŞMUYORUZ, BURADAN DEFOLUP GİDİYORSUN HADİ." Uzaya sert vurmadım fakat buna rağmen vücudu sarsıldı.
Kalbim sızlıyordu fakat umursamadım.
En azından çabaladım.

Vampirin Gölgesinde Where stories live. Discover now