Çok soğuk..

3.6K 139 41
                                    


Kabuslar görerek geçirdiğim gecenin
ardından sabah olmuştu, gözlerimi birisinin yüzüme dokunma hissi ile açarken uzay hızla elini çekti.

Ona garip bir bakış atarken gözüm ellerimize kaydı.
Nasıl oldu bu? Doğru ya beni buraya kendisi taşıdı sonrasında kabus gördüğüm için ağlarken onun elini sımsıkı tutmuştum..
"Şey vardı." Kaşlarımı havaya kaldırdım.
"Kirpik." Ha sesi çıkarttım.
"Teşekür ederim." Önemli değil diyerek hızla odadan çıkarken arkasından garip bakışlar attım.

Yerimden kalkıp lavaboya girdim ve işlerimi halledip üstümü değiştirdim.
Odamdan çıktığımda aykutun göğsüne çarptım.
"Ahh pardon." Güldü.
"Sorun değil birşeyler yedikten sonra bahçeye gel." Başımı sallarken mutfağa girip mısır gevreği ve süt hazırladım.

Hızlıca yemeğimi bitirip bulaşıkları da hallettim ve bahçeye çıktım.
Uzay yanıma gelip eldivenleri ve dizlikleri elime tutuşturdu.
"Tak bunları." Dediğini yaparken beni bir ağacın önüne getirdi.
"Vur." Pekala.. ağaca vurmaya başladığımda yumruklarımın güçsüzlüğü her yerden belli oluyordu.

"Daha sert." Ağaca hem yumruk hem tekme atarken sonunda vuruşlarım güçlendi.
"Daha sert dedim." Ona sinirle bakarken tüm sinirimi ağactan çıkarttım.

Bana inat dimdik duran ağaca son gücümle vururken son bir kez daha vurup durdum.
"Çok yoruldum.." uzay bana su atarken hemen şişeyi açıp suyu bitirdim.
"Bugün burada olmayacağım dikkatli ol." İç çektim.
"Dikkatli olsam ne olacak? Kendimi korumayı başaramıyorum." Dudaklarını yana kıvırdı.
"İlk zamanlar bende böyle düşünürdüm." Merakla ona baktım.

O ilerlerken peşinden gittim.
Gerçekten hikayesini merak etmedim değil..
"Bir gün anlatırım." Elimle alnıma vurdum.
Salak adam düşüncelerini okuyor unutma şunu.
Uzay cevap vermeden ilerlerken sonunda eve vardık.
Kendisi ilerlemeye devam ederken peşinden gitmek yerine gelen yanımdan gelen kedi sesi ile yere baktım.

Beyaz bir kedi bacaklarıma sürtünürken gülümseyip kucağıma aldım.
"Merhaba ne kadar tatlısın sen.." kedi bana cevap verircesine miyavlarken onu başından öptüm.
"Benimle yaşamak ister misin?" Kedi gözünü açıp kaparken sevinçle eve girdim.

Eve girmez olaydım Atakan kediyi görür görmez garip sesler çıkartmaya başladı.
Bir anda koşmaya başlarken hızla girdiğim kapıdan çıktım.
"MANYAK MISIN YA? DELİRDİN HERHALDE." Atakanın kediye baktığını görünce alnıma bir daha vurmak istedim.

Diğerleri de sesimi duyup gelirken Aykut beni korkutmamak için fazla yaklaşmadı.
"O kediyi bana ver." Başımı hayır anlamında salladım.
"Yok vermem sana kedi medi git." Kedi boyun girintime sığınırken rahatlatmak için omzunu okşadım.

Atakan üstüme atlayacakken Ayşe kedi tutar gibi ensesinden tuttu.
"Yavaş ol." Ayşe'ye minnetle bakarken abim geldi.
"Kedilerle aranı düzeltmen gerekiyor.." Atakan sakinleşirken benden özür dileyip eve girdi.
Kedinin rahatladığını hissederken isim düşündüm.
"Leydi? Evet leydi artık senin ismin." Başını okşarken abim kediye göz devirip eve girdi.

Gerçekten kurt adamların minnacık bir kedi ile sorunları ne? Eve girip kediyi odama götürdüm.
Elena ben istemeden kedi için yemek alırken ona teşekkür ettim.
"Sevsene." Başını salladı.
"Zarar veririm." Tch sesi çıkarttım. "Zarar falan vermeyeceksin hadi tut." Kediyi elenanın kucağına verirken Elena hemen kucağına alıp tüylerini okşadı.

"Kalbi çok minik.." o kediyi severken bende maması ve suyunu ayarlayıp yere koydum.
İkisi oynarken Eylül beni odasına çağırdı.

Yanına gittiğim de beraber yere oturduk.
"Bazı basit büyüleri öğretmemi ister misin?" Dudağımı ısırdım. "Kullanamam ki." Güldü.
"Gücünün farkında değilsin tabiki kullanırsın söylediklerimi yap." Başımı salladım.
Benden gözlerimi kapatmamı istediğinde hızlıca gözlerimi yumdum.

Vampirin Gölgesinde Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang