Bölüm-5

80 11 5
                                    

Odasına gelen kadın, Rutkan 'ın beklediği açıklamanın yapılacağını haber vermişti.
Rutka artık herşey açığa kavuşacak diye içinden geçiriyordu. Bu insanların kim olduklarını, burasının neresi olduğunu, neden burada olduğunu ve o gördüğü garip rüyaların nedenini öğrenecekti...

Görevlinin yardımıyla kıyafetlerini değiştirdi ve yemeğini yedi. Bugün kendisine o yeşil serumdan takmamışlardı.
Kendisini çok yorgun hissetsede serum takıldığında ki gibi uyku bastırmıyordu. Yemeğini yemesine yardım eden görevli tam odadan çıkacakken,
Rutka seslendi.

-Pardon sizden önce buraya gelen hanfendi burda neler olduğunu açıklanacağını söyledi, neden hâlâ bir şey öğrenemiyorum?

-Ertan bey gelince herşeyi açıklayacak lütfen biraz sabırlı olun.

-Ertan bey mi? O da kim? Neden onu beklemeliyim?

-Ertan bey bu kurumun yöneticisi ve sahibi. Gereken açıklamayı o yapacak. O gelince sizi toplanma alanına getirmesi için bir arkadaşımızı yönlendiricem. Şimdi lütfen sakin olun ve istirahat edin.

-Pekâlâ. Bu Ertan bey çabuk gelse iyi olur, zira sabrım tükenmek üzre.

Görevli odadan çıkıp gitti. Rutka görevlinin arkasından bir süre bakakaldı. Bu Ertan bey kimdi? benden ne istiyordu? Görevlinin bahsettiği kurum kaldığı bu bina mıydı? Bu kurum neyi amaçlıyordu?...
Bu sorular başının ağrımasına sebep oluyordu artık. Biraz uzansam iyi olur, diye söylendi. Yatağına uzanıp birinin gelip onu, açıklamanın yapılacağı yere götürmesi için beklemeye başladı...

Yemeğini yiyen Ertan çok heyecanlıydı. Aynı zamanda tedirgin ve endişeliydi. Herkesin, artık olanları öğrenmesi konusunda karar vermiş olsa da, hâlâ çekimserdi.
Yemek masasındaki tabağını ve şarap içtiği bardağı mutfağa götürdü. Tezgahın üstü daha önce ki yediği yemeklerinin bulaşığı ile dolmuştu. Evine pek uğramasada eve geldiğinde yorgun olduğundan yemek yiyip uyumak dışında temizlik ile ilgilenmiyordu. Kurumdan birini, evi toparlaması için görevlendirmesi gerektiğini kendi kendine hatırlatarak homurdandı. Mutfaktan çıkıp çalışma odasına geçti. Sandalyeyi çekip oturdu. Masanın uzerine bıraktığı ,daha önce eve getirdiği, dosyaları incelemeye başladı.

AD SOYAD: Rutka DURU
YAŞ: 87
BOY: 1.74
KİLO: 62
DOĞUM TARİHİ: 24.07.1952
ÖLÜM TARİHİ: 16.03.2039
ÖLÜM NEDENİ: Kalp yetmezliği

AD SOYAD: Uzay GÖKALP
YAŞ: 92
BOY: 1.89
KİLO: 71
DOĞUM TARİHİ: 13.09.1948
ÖLÜM TARİHİ: 05.06.2040
ÖLÜM NEDENİ: Hiper tansiyon
...
...
...

Uyanmış olan bütün insanların raporlarını tek tek inceledi. Doğum-Ölüm tarihlerini, Ölüm nedenlerini vs. İçlerinde en çok dikkatini çeken Rutka'idi. Diğer hiçkimse adını bile hatırlamazken, Rutka önceki hayatından olan ailesini hatırlıyordu. Bu nasıl olabilirdi ki?
Bu durum ilerde Rutka için sorun olabilirdi.
Bilhassa Rutka'nın kendisi bir sorun haline gelebilirdi.
Bu konu ile ayrıca araştırma yapmalıydı. Yine derin düşüncelere dalmıştı Ertan...
Çalışırken saatin nasıl geçtiğini farkında olamıyordu. Kafasını raporlardan kaldırıp saatine baktı. Zaman yaklaşıyordu. Kuruma gidip işlerinin başına dönmeliydi. Eve gelmesi pek bir yarar sağlamamıştı kendisine. Ne dinlebilmişti ne de kafasını toparlayabilmişti.
Düşüncelerinden sıyrılıp dosyaları çalışma masasının çekmecesine kaldırıldı. Çekmeceyi kilitleyip anahtarı ceketinin iç cebine koydu. Evde yapacak bir şey yoktu, kuruma gitmek üzre evden çıktı. Yolda giderken bir şarkı açtı yine, stresini azaltan tek şey müzikti ve yapacağı konuşma öncesinde sakinleşmeye ihtiyacı vardı.

...
Okyanusu dinliyordum,
Kumun içinde bir yüz gördüm.
Ama onu aldığım zaman,
O zaman ellerimde gözden kayboldu.
Bir rüya gördüm, 7 yaşındayken,
Yolumun üstündeki ağaca tırmanıyordum.
Cennetten bir parça gördüm.
Bekliyordu, sabırsızca, benim için...

Ertan az da olsa rahatlamıştı, ne zaman bu şarkıyı dinlese içindeki karamsarlık kayboluyordu. Camı açıp rüzgarın tenine çarpmasına izin verdi. Rüzgarın soğukluğu onu kendine getirmişti. Soğuk rüzgarı derin ve uzun uzun soluyarak yoluna devam etti.

...

Ve ben uzaklara koşuyordum.
Bir gün dünyadan kaçıp gidebilecek miydim?
Kimse bilmiyor, kimse bilmiyor.
Ve yağmurun altında dans ediyordum.
Yaşadığımı hissettim ve şikayet edemem.
Ama şimdi beni eve götür,
Beni ait olduğum yere götür.
Artık dayanamıyorum...
...

Yolculuk kısa sürmüştü, kurumun önüne geldiğinde onu Sara hanım karşıladı.

-Merhaba Sara hanım.

-Merhaba efendim. Hoşgeldiniz.

-Hoşbuldum. Hazırlıklar tamam mı?

-Evet efendim. Konuştuğumuz gibi, her şey hazır.

-Pekâlâ. Artık yeni hayatlarının ne olduğunu açıklamanın zamanı geldi. Veya şöyle söyleyeyim zamanı geçti...')

GELECEK PEKİ GELECEK Mİ ¿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin