Bölüm-2

118 33 22
                                    

-Neredeyim ben, burasıda neresi?

-Uyandı! Kendine geliyor, hemen kontrol edelim. Lütfen ışığı takip edin.
Rutka hanım kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
En son ne hatırlıyorsunuz bize biraz bahseder misiniz?

-Başım, başım çok ağrıyor.
Siz de kimsiniz? Adımı nerden biliyorsunuz?
Torunlarım nerede? Kızım? Oğlum?

- Rutka Hanım lütfen biraz sakinleşin ve dinlenin. Herşeyi zamanla anlayacaksınız. Şimdilik maalesef ki size bir bilgi veremeyiz. İstirahat etmeniz gerekiyor.

Rutka olanlara anlam veremiyordu, başı çok feci bir şekilde ağrıyordu. Torunlarının, çocuklarının ağlamaları gözünün önüne geliyor ama onun dışında birşey hatırlamıyordu. Beynindeki herşey silinmiş gibiydi sanki. Ne olmuştu ona, neden buradaydı diye düşünüp durdu.

Tekrar uyku bastırdı birden, muhtemelen koluna takılmış garip serum yüzündendi. Serumun içinde yeşil bir sıvı vardı, hiçte normal bir serum gibi gözükmüyordu. İçinde her ne varsa hafızasının silinmesine sebep olmuş olmalı diye düşündü.

Etrafına bakındı, hastane odası gibi bir yerdi ama garip bir havası vardı.
Odanın duvarlarında okuyamadığı ve anlayamadığı yazıların, şekillerin olduğu tablolar vardı.
Göz kapakları gittikçe ağırlaştı, kendini uyumamak için ne kadar zorlasa da bastıran uyku onu kolları arasına almayı başardı.

-Rutka DURU uyandı efendim. Diğerleri gibi oda birşey hatırlamıyor.

-Hayati değerleri nasıl?

-Hayati değerleri normal efendim. Şimdilik kendisini gözlemimiz altında tutuyoruz.
İstediğiniz nedir efendim? Kendisine olanları söyleyelim mi?

-Hayır olmaz, şimdi sırası değil. Kendisinin toparlanmasını bekleyin. Olanları öğrenmesi sağlık açısından ona iyi gelmeyecektir.

-Peki efendim siz nasıl isterseniz.

Ertan, odasından çıkan hizmetliyle konuşmasının ardından diğer dosyaları incelemeye devam etti.
Artık herkes yavaş yavaş kendisine geliyordu. Ve onların iyiliği için bu düzeni saklaması gerekiyordu.
Zira akıl sağlıkları için bu, hiçte iyiye işaret olmazdı, diye düşündü.
Çok yorulmuştu o gün evine gitmeden önce masasına saçtığı dosyaları alıp dolabına koydu ve dolabını kilitledi. Ceketini askıdan alıp kapıya doğru ilerledi. Eve gidip dinlenecekti. Asansörün kapısına gelmişti ki birden aklına Rutkayı görme isteği geldi. Eve birazdan giderim ama gitmeden onu görsem iyi olur, diye düşündü.
Rutka 'nın odası bulunduğu katta olduğu için asansöre binmekten vazgeçti. Koridorda hızlı adımlarla ilerledi ve sonunda Rutka'nın odasının önüne geldi. İçeri girdi, Rutka tüm yaşananlardan ve olacaklardan habersiz öylece uyuyordu.
Ertan bir süre orda durup onu izledi. Serumunun bitmek üzere olduğunu farketti, hemen odada ki dolaptan yenisini alıp koluna taktı.
Yatağın önündeki sehpada bulunan raporları inceledi. Durumu iyiydi, hayati değerleri normaldi ama hâlâ gerçeklerle yüzleşmeye hazır değildi.
Odadan tam çıkıcaktı ki arkasından bir ses geldi.

-Lütfen, lütfen dur! Ne oldu bana? Burası neresi?

Rutka yarı baygın vaziyetteydi. Ertan, muhtemelen bu diyeceklerini hatırlamaz diye düşündü ve ona şu sözleri söyledi:

-Hayata tekrar hoş geldin Kızım!

Kapıyı açıp odadan hızlı adımlarla çıkıp gitti...

GELECEK PEKİ GELECEK Mİ ¿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin