18.🧜🏻‍♀️

3.1K 93 9
                                    

Merhabalar, oy verip yorum yapmayı unutmayınız.

İyi Okumalar. 🫶🏻

🧜🏻‍♀️

Eftelya Deniz'den...

Duyduğum şeyler ile hayat benim  için nereden durmuştu ne abim ile Kıvanç'ın kavgasını umursuyor ne de benimle konuşmaya çalışan Azra'yı umursuyordum.

Beni sevmeyen bir adam ile evlenmek, ona anonim olan bir adam ile evlenmek bu çok zordu ben kabul etsem bile Kıvanç kabul etmezdi ki.

Masaya tutunarak kalktım daha fazla burada oturmak istemiyordum aileme baktığımda ise kavga ediyorlardı.

Hole geçip ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım kimseye umursamıyordum ne Azra'yı ne de soğuk havayı.

Boş boş yürüyerek bütün mahalleyi turlamıştım en son ise adımlarım beni denize getirmişti, titreyen bedenime inat kayalıkların üstüne oturdum ve dolu gözler ile denizi izledim.

İzledim bir yandan ağladım bir yandan ağladım bazen nedensizce bazen ise neden evlendirmek istediler sebepleri neydi diye ağladım.

Gökyüzü kendini karanlığa bıraktığı zaman insanlar iyice azalmıştı ben ise üstümde incecik bir kıyafet ile aralık soğunda oturuyordum.

Bir yanım kalk git diyorken diğer yanım ise oturduğum yerde aynen oturmamı söylüyordu.

Arkamdaki kayalıklara yaslanıp gözlerimi kapattım ve çalan şarkıya odaklandım ses uzaktan geliyordu ama yine de anlıyordum sözlerini.

Yollar giderek, ben severek bittim
Acılar güler hep, ben söverek gittim
Hoşuna giden yollar mı kapalı, gidemezdim
Bitmiyor hiç derdim, geçmez sensiz

Şarkı sanki beni anlatıyordu ya da bana mı öyle geliyordu

Düşe kalka geçtik o yollardan
Azıcık da yorulduk aslında
Kovaladı hep aynı hatalar
Yaşıyoruz çözdüğümüz kadar

Durduğum yaşlar gerisin geri gelmişlerdi bu sefer daha da şiddetlilerdi, aslında tam olarak neye ağladığımı da bilmiyordum ki.

Düşe kalka geçtik o yollardan
Azıcık da yorulduk aslında
Kovaladı hep aynı hatalar
Yaşıyoruz çözdüğümüz kadar
(Yaşıyorum çözdüğüm kadar, of)

Şarkının bitmesi ile bende göz yaşlarımı sertçe sildim ağlamaktan çok nefret ediyordum, daha doğrusu mutlu olduğum zamanlar mutluluktan ağlamayı tercih ederdim.

Saate bakmak için elimi cebime attığımda telefonumun yanında olmadığını fark ettim, büyük ihtimalle Ömür teyzelerde unutmuştum.

Aklıma bileğimdeki saatime baktım on bir olmuştu nereden baksak dört saattir buradaydım ve gitmek gibi de bir niyetim yoktu.

Ağrıyan başımı ovaladım her tarafım her kemiğim o kadar çok ağrıyordu ki şuan hem ruhsal hem de bedensel olarak çok yorgundum.

Gözlerimi kapadım ve gökyüzüne kaldırdım kafamı derin derin nefesler aldım şuan olduğum yer belki açık havaydı ama beni o kadar daraltmıştı ki.

Sırtıma konan ceket ile gözlerimi araladım Kıvanç gelmişti yanıma oturdu ve benim gibi gözlerini havaya dikti.

"Nerden bildin burada olduğumu." Bakışlarım ona dönmüştü.

"Tahmin ettim sadece." Dikkatimi dudağının kenarındaki yara çekmişti nolmuştu acaba kim yapmıştı.

"Abin vurdu merak etme ufak bir şey." Direk anlayıp cevap vermişti.

"Pansuman yapıldı mı?"

"Evet Azra yaptı." Kafamı salladım ve bakışlarımı denize çevirdim.

Ve Kıvanç o an kafamdan aşağı kaynar sular dökülmesine sebep olan cümleyi söyledi.

"Papatyanın yani anonim kızın sen olduğunu biliyorum."

...

Merhabalar ben geldim.

Kıvanç'ın dedikleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bazı şeyler o kadar kolay olmayacak yani kaos kaos ve kaos.

Yorum ve oylarınız benim için çok önemli lütfen esirgemeyin.

Yeni bölüme kadar kendinize çok iyi bakın görüşürüz.

ANSIZIN-YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin