'çağırılma

321 45 16
                                    


2K okunma için çok teşekkür ederim<3

İyi okumalar :)

_

Saat 23.14

Uyuyamıyordum.

Erken yatayim dedim ama tek yaptığım şey yatakta dört dönmekti.

Yarın işe gidecektim ve uykumu almam lazımdı.

Kalkıp dolaptan bir tane peluş oyuncak ve yastık alıp geri döndüm.
Belki bunlara sarılırsam uyurum.

Gözlerim kapalı iken düşünüyordum.

Yoongi hyung'u.

Son zamanlarda aklımda sadece o vardı.
Neden bu kadar düşünüyordum?

Sanırım hoseok hyung'tan sonra bana arkadaş olan tek arkadaşım olduğu içindi.

İnsanlar hastalığımdan dolayı genelde benimle arkadaş olmazlardı.
Başlarına bela olurum veya bir gün onların başına kalırmışım.

İyi ki arkadaşım değiller.

Yazardan:

Düşünürken bir anda uykusuna dalmıştı küçük beden.

Planlarını son hız hazırlarken bir aksilik olmasını istemiyordu yoongi.

Günlerce uğraşmış ve sonunda hazırlanmıştı. Heyecanlıydı. Beklediği gün geliyordu.

Uykusuz kaldığı için 'bu gece uykumu alsam iyi olur' diye düşündü ve siyahlara boyadığı odasına ilerledi.

En huzurlu uykusu bu olacaktı büyük olanın. Yarın gece çok eğlenecekti.
Bunları düşünürken aynı şekilde uykusuna dalmıştı.

Jimin:

Kafeye geldiğimde garson mu olacaktım kasiyer mi bilmediğim için program yenilenmesi için onları hazırlayan arkadaşımın yanına gelmiştim.

"Selam!! bugün ne olarak çalışacağım?"

"Bakayım jimin"

"Bugün garson olarak çalışacaksın. Al bakalım bu da yeni programın. Günlerin az çünkü okulun yakında başlayacak."

"Teşekkür ederim, kolay gelsin"

Evet, okulun yakında açılacağı da bir gerçekti. 1.30 hafta sonra artık tamamen üniversiteli olacaktım. 
Bu beni biraz heyecanlandırdı. Nasıl bir ortamda olacağım? Dersler nasıldır?
Yoongi hyung'u görebilecek miy-
Ne?
Ne yoongi hyung'u saçmalamayın, demedim öyle bir şey.

Arkadaşım olduğu için merak ettim yani~

Hala olduğum yerde dikildiğimi fark edince kendime gelip yavaştan hareketlendim.

Daha fazla oyalanmadan işimin başına geçtim.

Gelen müşteriler gerçekten nazik insanlardı. Bu zamana kadar hiç ters kişilikli bir insan karşıma çıkmamıştı.

İşlerimi sorunsuz hallederken elimde sıcak çikolata olan tepsiyi şuan da bir aile masasında ki çocuğa götürüyordum.

Çok sevimliydi.

"Al bakalım ufaklık, sıcak çikolatan geldi"

Gülümserken kısılan gözlerimi izliyordu.

"Teşekkür ederim oppa"

Cebimden çıkardığım çikolatayı ona uzatarak:

"Bak ufak bir hediye, kafeye gelen sevimli ufaklıklara özel"

Gözleri çikolatayı görünce parlamıştı. Annesine sorar bakışlarını gönderirken, annesi de onaylamış ve bana teşekkür ederek gülümsemişti.

Çocukları çok severdim ve sürekli mutlu olmaları için elimden geldiğince uğraşırdım.

Diğer işlerimi de bitirdikten sonra çıkma saatime yakin kendime bir kahve hazırlayarak molaya çıktım.

Daha sonra eve geçerdim.

Saat akşamüstü 19.43

Evde chimmy ile oynarken kahkalar boğuluyordum.

Chimmy attığım topu kuyruğunu sallaya sallaya alıp ordan oraya yuvarlanirken de getiriyordu.

En sonda topu havaya kaldırıp sıçramasini beklerken o üstüme atlıyordu.

Gün batımında bunu yapmak bütün yorgunluğumu extradan alıyordu.

Harikaydı.

Hava yavaş yavaş kararmaya başlarken artık eve girmemiz gerekliydi.

Sokak geceleri çok sessiz ve tenha olurdu bu yüzden sokakta veya bahçemde çok bulunmazdım.

Chimmy'i kulübesine götürüp iyice kapattıktan sonra bende eve adımladım.

Kapıya geldikten sonra saksının üstünde ki kağıt dikkatimi çekmiş ve alarak okumaya başladım.

"Beni hatırladın mi biriciğim? Yıllar öncesinin bir bedeli vardi. Sence de zamanı gelmedi mi? Yarın saat 17.20'de
'adres' tam olarak buraya gel olur mu?
Seninle konuşmak istiyorum, sende istemez miydin?"

'Ne istiyorsun benden? Sen kimsin?'

___

Söylemek istediğim ufak bir şey var
Umarım anlayış gösterirsiniz.

Şöyle ki çoğu okuyucunun şikayeti genelde bölümlerin kısa olması.
Size hak veriyorum,
haklısınız bölümler kısa
bölümler genelde 580-700 arası bir şey oluyor.
Ama şunu söylemek isterim ki sadece uzun bölüm yazamadığımı bilin.

Sizi seviyorum <3

Kendinize iyi bakın :)

__

~frezya

nota sanguinosa || yoonmin Where stories live. Discover now