16.Bölüm

323 23 42
                                    

Chrollo'nun ağzından:

Yaklaşık bir buçuk aydır takımla birlikte ana
evde kalıyorduk. Bu sırada herkes Eurus'la yakınlaşmıştı. Önceden yaptığım nen testinden sonra Eurus'un mütehassıs çıktığını bildiklerinden beri herkesin ondan çok umudu vardı. Ancak Eurus'un aynı şeyleri hissettiğini düşünmüyordum.

Sürekli öğrenme konusunda açlık çeken Eurus bir sebepten dolayı sadece ona yetecek kadar nen öğrenmek istiyordu. Öte yandan benim için az veya çok bilmesinin hiçbir önemi yoktu. Her şeyde çok iyi olmak zorunda değildi. Her durumun altından tek başına kalkmak zorunda da değildi. Ben seve seve onun açıklarını kapatırdım.

İllumi ise Eurus'un bir şeyler öğrenmesinden tamamen nefret ediyordu. Konuştuğumuzda
"Eğer bir şeyleri çok öğrenirse ailem kesinlikle Eurus'u işlerimize katmak isteyecek." demişti.

Hissettiklerini tamamen anlıyordum. Abisi olarak bir kardeşini daha Zoldyck çukuruna atmak istemiyordu. Aklı daha önce başına gelmediği için çok üzüldüğünü biliyordum. Yakın bir arkadaşımdı ve ona hep destek olmak istiyordum. Eurus'la da zaman geçirmek istediğini biliyordum bu yüzden bu konuyla ilgilenmeye karar verdim.

Eurus ve diğerleri arka bahçemizde bir şeylerle uğraşıp gülüyorlardı. Birbirleriyle iyi anlaşmalarından çok mutluydum. Ben ise ısrarlara rağmen mutfağa geçmiştim ve yemek yapıyordum.

Normalde yemekleri Nobunaga yapıyordu ancak Eurus'a birkaç şey öğretmek istediği için yemek yapma işi Shizuku'ya kalmıştı. Bu fikir de Shizuku koyduğu malzemeleri unutup ekstradan eklediği için topluluk tarafından pek hoş karşılanmıyordu. Bu yüzden ben yapmaya karar vermiştim. Ayrıca Eurus da yemeklerimi özlüyordu.

Takımın Eurus'a bir şeyler öğretmesi beni pek korkutmuyordu. Ona karşı hepsinin dikkatli olduğunu biliyordum ve hepsine güvenim tamdı. Eurus da son zamanlarda daha çok gülmeye başlamıştı.

Bu süre içerisinde aklımda olan plaj evini hediye olarak Eurus'a almıştım. Henüz haberi yoktu. Tatile gideceğimizi söyleyip sürpriz yapacaktım. 2 gün sonra gitmeyi planlıyordum. Planımı bugün söyleyecektim.

Bu sırada yemekleri yapmayı bitirmiştim. Üstündeki ter ve hafif yorgunlukla eve giren Eurus, kokuları aldığı gibi mutfağa gelmişti. Güneşten burnu hafifçe yanmıştı. Elimdekileri bırakarak beline sarıldım.

Eurus:"Terliyim Chrollo."

Sarılmak istediğini biliyordum. Böyle gereksiz şeylere çekinmesi beni güldürüyordu. Burnumu nemli boynuna sürttüm.

-"Umrumda değil."

Hafifçe gülümsemişti. Hep birbirimizin yanında olsak da çok beraber zaman geçiremiyormuş gibi hissediyordum. Eskisi gibi oturup saatlerce yalnız kalamıyorduk. Takımdan birisi gelip hep Eurus'u benden alıyordu. Onun da beni özlediğinden emindim.

-"Yemeğe geçelim size söylemek istedim bir şey var."

Kafasını sallayarak tabaklara yemek koymama yardım etti. Tamamen iyileşmiş olması beni çok mutlu ediyordu. Tabakların tıkırtısını duyarak gelen Machi, Eurus'un elinden tabakları alıp masaya götürüyordu.

Nihayet hepimiz masaya oturduğumuzda arkadaşlarımın hafif heyecanlı auralarını hissetmiştim. İlk defa onlara yemek yapıyordum. Eurus'la bu kadar güzel ilgilendikleri için güzel bir jest olur diye düşünmüştüm.

Yemeğe başladığımda diğerleri de hızlıca yemek yemeye başlamıştı. Sonuçla mutlu olduklarını biliyordum.

Herkes yemeğinin ortasına geldiğinde planımı söylemek için konuşmaya başladım.

PEN (Chrollo x Reader)Where stories live. Discover now