Tepki 14

1K 37 97
                                    

Onlarla nasıl tanıştık?(Suikastçıyız.)

Tepki için teşekkürler ssanashii

Gon:

Tek istediğin başını çimlere gömüp biraz dinlenmekti ama ün salmış bir suikastçı olduğundan müşterilerin seni rahat bırakmıyordu.

Ofladın. "Yine arayan birileri..."

Ging Freecss, daha önce pek çok kez kulağına çalınan bir isimdi. Onu sevmeyenlerin varlığından pekâlâ haberdardın fakat öldüresiye nefret edenlerin olabileceği hiç aklına gelmemişti.

İşi becerirsen iyi para kazanacaktın, araştırmaya koyuldun ki koyulmaz olsaydın. Yok! Yok! Yok! Nerede olduğuna dair en ufak bir bilgi kırıntısı bile yok! Yer yarılmıştı da içine girmişti sanki bu adam.

Son çare Balina Adası'na gitmeye karar verdin çünkü kuzeninin ve anneannesin orada olduğuna dair söylentiler vardı. Ging'i bulup öldürmek için yakınlarından bilgi almaya çalışmak çok canavarca olabilir ama yapacak bir şey yor herkes kendi rızkının peşinde.

Balina Adası'na gittin. Çok güzeldi. Büyük şehirlere kıyasla çok fazla yeşilliğe sahipti, dolayısıyla hava tertemizdi ve oksijen kaynıyordu. Kıyıda balık tutan insanlar gözüne çarptı, hepsinin yüzünde gülücükler... Tabii hiç o koca koca binalardan da yoktu, evlerin hepsi 1-2 katlı şirin mi şirin evlerdi. iç çektin, en son ne zaman için yaşam sevinciyle dolmuştu?

Gözünü kestirdiğin bir kadının yanına gittin.

"Affedersiniz, Mito Freecss'in nerede kaldığını biliyor musunuz acaba?"

Kadın beklediğin gibi güler yüzle cevapladı seni. "Şu tepeceğin hemen ardındaki tek katlı evde."

"Teşekkürler."

Çok geçmeden evin önündeydin, Balina Adası'ndaki diğer evlerden  pek bir farkı yoktu. Kapı, tıklattığın an aralandı. Beklediğin manzara bu değildi ama yine de iş görürdü. Siyah dik saçlar, ela-kahverengi gözler, eğer saçlarının uçlarındaki koyu yeşil çizgileri ve sıcacık gülümsemesi yok sayılırsa bu çocuk tam anlamıyla Ging'di.

Zoraki bir gülümsemeyle ona selam verdin. Turist olarak geldiğini ama bu tepede kaybolduğunu söyledin. Gülümsemesi yüzüne daha çok yayıldı. Senin yolunu bulmana yardım edeceğini ve eğer istersen rehberlik edebileceğini söyledi. Senin için bulunmaz fırsattı, laf arasından Ging'i sorar ve nerede olduğu konusunda birkaç fikir yürütebilirdin.

Lakin düşündüğün gibi olmadı. Sana buranın bütün doğal güzelliklerini gösterdi hatta birlikte balık tutmaya da gittiniz. Aslına bakarsan Ging'i sormak için eline pek çok açıklık geçmişti fakat hiçbirinde sormadın. Ging tamamen aklından çıkmıştı, sadece Gon'u ve onun doğasını izliyordun. Zaman Adana'nın 40°C sıcağında eriyen dondurma gibi hızla akmıştı.

"Babam, Ging Freecss, hiç duydun mu?"

"Tanıdık gelmedi."

"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Hunter x Hunter TepkilerWhere stories live. Discover now