Tür Partisi

3.2K 83 5
                                    

Jimin, Tae ve Jungkook çok yakın arkadaşlardı. Bir ay sonra 18' ine basacaklar ve türleri ortaya çıkacaktı. Jungkook aslında tam da alfa özellikleri gösteriyordu. İki arkadaşına karşı fazla korumacıydı. Gerçi artık Jimin onun arkadaşı değildi. Dün gece iki genç birbirine aşık olduklarını itiraf etmiş ve artık sevgili olmuşlardı. Onların sevgili olmalarını Tae nasıl karşılayacaktı emin değildi. Şimdi de cafede buluşmak için hazırlanıyorlardı. Başka arkadaşları da vardı tabii ki ama bu olayı ilk Tae' ye anlatmalılardı.
Jimin dünden sonra çok heyecanlıydı ve gergindi. İkisinin itirafı çok özeldi ama bir de Tae vardı. Aslında dün Jimin Jungkook' a aşkını itiraf ederken biraz korkmuştu. Reddedilmekten... Çünkü Jungkook Jimin ve Tae' yi asla ayırmıyordu. Ona dondurma alınca ona da alıyor. Jimin' i kıskanırken Tae' yi de kıskanıyordu. Hatta bir defasında Tae' yi rahatsız eden bir grubu tek başına dövmüştü. Jimin bazen onun Tae' ye aşık olduğunu düşünüyordu. Jimin gerginlikle hazırlanırken Tae' yle birlikte aldıkları elbiseyi giymeyi karar vermişti. Böylece ona asla ayrılmayacaklarını ima edecekti. Değişen bir şey yok mesajı verecekti. Jimin tam bir omega olacaktı. O elbiseleri ve renkli tokaları takardı. Annesiyle beraber yemek yapar ev işlerine yardımcı olurdu. 1 ay sonra kendisi omega, Jungkook alfa çıkınca her şey yerine oturacaktı. İstedikleri her şeyi yapacak, belki de evleneceklerdi.

Tae arkadaşlarıyla buluşmak için erkenden uyanmamıştı. O jimin veya Jungkook gibi hemen hazırlanmamıştı. Babasının ölümüyle birlikte annesi ile tek yaşamaya başlamıştı. Annesinin küçük bir cafesi vardı. Bugün kendi kafelerinde bulunacaktı. Cafenin sessiz ve pek müşterisi olmaması işine gelmişti. Böylece rahatlıkla arkadaşlarıyla oturabileceklerdi. Annesinin hazırladığı hamburgerleri servis etmek için masaya doğrulduğunda kapıdan Jimin ve Jungkook'un girdiğini gördü. Neyse ki bunlar son siparişlerdi. Jungkook ve Jimin boş masaya oturmadan hemen önce Eun teyzelerine selam vermişlerdi. Eun bu iki genci çok seviyordu. Onlar Eun' un eşi öldükten sonra Tae' ye çok destek olmuşlardı. Tae son servisi yapınca mutfağa girdi.
"Ne yiyoruz?" Dedi sevinçle. Onları beklemiş yemek yememişti. Üç genç hamburgerde karar kalınca içecekleri de alıp masaya oturdular. Tae hamburgeri her ısırdığında ne kadar açıktığını daha da hissediyordu. Jimin ve Jungkook onun iştahını kaçırmamak için yemeğini bitirmesini beklediler.
Tae kafasını hamburgerden kaldırınca iki gencin onu incelediğini farketti.
'Ooh özür dilerim çocuklar çok açıkmışım da. ' dedi utançla. Gerginlikler tebessüm etti iki genç.
Jungkook boğazını temizledi.

"Tae sana bir şey itiraf etmek istiyoruz." Diye söze başladı. Tae hamburgeri bırakmış arkadaşına odaklanmıştı. Jimin biraz daha gerildi. Jungkook elini uzatıp Jimin' in kısa parmaklı elini tuttu. Tae birleşen elleri görünce yutkundu.

"Biz dün gece çıkmaya karar verdik. İkimizde birbirimizi seviyoruz. Bunu ilk sana söylemek istedik' dedi. Tae' nin gözleri dolmuştu. Çok saçmaydı. İkisinin birbirinden hoşlandığı belliydi. Derin nefes almaya başladı. Dili tutulmuştu. Bir gün bu olacaktı ama bu kadar erken olmamalıydı. Daha türleri bile ortaya çıkmamıştı. "Sevindim." dedi sesi zorlukla çıkıyordu. İki genç birbirine bakmıştı. Jungkook'un kalbi sanki daha önce asla bu kadar acımamıştı. Jimin ise berbattı.
"Hesabı alabilir miyim?" diye seslendi müşteri. Tae hemen masadan kalktı. Bu ona yardım uzantısı gibi gelmişti. Müşteri ile biraz sohbet etmişti hesabı alırken. Bu onun kaçış anı olmuştu. Müşteri gidince onlara doğru yaklaştı.
'Masayı toplayayım, hemen geleceğim yanınıza.' dedi. Tae masayı toplamaya başlayınca Jungkook ayağa kalktı. Ona yardıma gidecekken Jimin elinden tuttu.

"Ona zaman vermeliyiz." dedi. Tae masayı toparladıktan sonra yerleri süpürmeye başladı. Masaya uğramamak için dışarıda duran çiçeklere su verdi. Jungkook ve Jimin onun konuşmak istemediğini anlayınca masayı toparlayıp kalktılar.
"Biz gidiyoruz." Dedi Jungkook.
"Özür dilerim, bu işleri yapmalıydım." dedi Tae, sesi o kadar yavaş çıkmıştı ki. Sonra sessizce kalktı onlara veda etti. Onların gitmesiyle lavaboya koştu. Yere oturup hıçkırıklarla ağlamaya başladı. Elini kalbinin üzerine koydu. Kalbini söküp çıkarsa bu kadar canı yanmazdı.
Eun oğlunun ağlama sesiyle tuvalete koştu. Kapıyı hızla çaldı. Tae bir kaç dakika sonra kapıyı açtı. Eun olanları duymuş ve görmüştü. Cafeyi erken kapatıp evlerine gittiler. Sıcak bir duş almıştı Tae. Sonrasında annesinin dizlerine uzanmıstı. Kadın oğlunun saçlarını okşuyordu.

Jimin eve gelince kendini çok kötü hissetti. Bazen Jungkook olmadığında Tae ve o omega olunca nasıl bir hayat yaşayacaklarını hayal ederlerdi. Eşlerini, evlerini ve hatta giyecekleri kıyafetleri bile düşünürlerdi. Böyle olmamalıydı dedi jimin içinden. Onlar beraber alışveriş yapıp, beraber dedikodu yaparlardı. Onlar birbirinin kıyafetlerini giyip beraber konserlere giderlerdi. Onlar Jungkook ' u beraber delirtirlerdi. Jimin tekrar ayakkabılarını giyip cafeye doğru koştu. O kötüyse Tae ondan daha fazla kötüydü. Ona destek olmalıydı. Jungkook ' u çok seviyordu ondan vazgeçmeyecekti ama Tae' den de vazgeçemezdi. Cafeye geldiğinde kapalı olduğunu gördü. Telefonunu aradığında onun da kapalı olduğunu duydu. Eun teyzesini aradı. Eun telefonda Jimin yazısını görünce açtı.
"Merhaba Eun teyze. Tae' ye ulaşamadım da."

"Merhaba Jimin Tae ile erken kapattık cafeyi. Yarın Seul' e gideceğiz, universite kaydı için. Kusura bakmayın hep beraber gidecektik ama biz bir sonraki güne çok fazla randevu aldık." dedi. Jimin' in kalbi kırılmıştı. Eun oğluna zaman kazandırmak istiyordu. İlk başta hepsi aynı evde kalır diye düşünmüşlerdi ama şimdi Tae onlarla kalamazdı. Kalacak yer de bulmalıydı oğluna. Tae' nin gözyaşı tekrar firar etti. Jimin "Peki o zaman müsait olunca beni arayqbilir mi?" "Evet tabii" dedi Eun.

Eun ve Tae Seul' deki universite kayıtlarını halletetmişlerdi. Hatta küçük tatlı bir apart bile bulmuşlardı Tae' ye. Tae apart ararken biriyle tanışmıştı. Adı Namjoon' du. Mimarlık ikinci sınıfta okuyan bir alfaydı. Hemen kaynaşmış numaralarını almış sosyal medyadan ekleşmişlerdi.

Bir kaç gün sonra Jungkook ve Jimin' de Seul' e gitmişlerdi. Üç kişilik hiş bir ev tutmuşlardı. İki gençte buruklardı. Üçüncü oda kesinlikle Tae' nindi. Tae onları affedince o odada o kalacaktı.

Bütün bu olayların üzerinden bir ay geçmişti. Tür belirleme partisi Tae' nin cafesinde yapılmıştı. Jungkook ' un babası bir pasta almıştı. Bir de kızgınlık tozu. Böylece üç gencinde cinsiyeti belli olacaktı. Pastalar yenmişti. Sıra en önemli ana gelince Jungkook ' un babası kızgınlık tozunu havaya serpiştirdi. Ebeveynler üç gence odaklanmışlardı. Jungkook' un gözleri yeşil olmuştu. Babası şaşkınlıkla kokladı oğlunu, yağmurdan sonra yağan toprak, yeşil orman kokuyordu. Gözleri renk değistirmeyince yeşilde kalınca Delta olduğu anlaşıldı. Asrın deltasıydı Jeon Jungkook... Alfa, beta ve omegaların yeni lideriydi. Ebeveynler bu durumun şokunu atlatamamışken diğer iki gence baktılar. Ve binlerce yıldan beri ilk defa böyle bir şey olmuştu. İki gençte mavi gözlüydüler, saçlarının arasındaki gümüşten birkaç tel ve onların mavi gözleri onların vita olduğunun belgesiydi. Tae çilek, Jimin şeftali kokuyordu.

Peki şimdi ne olacaktı? Bir delta iki vita..

Evet yeni bir #vminkook hikayesiyle geldim size. Omegaverse dünyasıyla ilgili çok bilgiye sahip değilim bu yüzden hikayede çoğu yer hayal ürünümdür. Herkese iyi okumalar.

.

Sonsuz AşkWhere stories live. Discover now