right here

on iki

Önümüzde ki bir kişinin ıslak yerler dolayısıyla kayıp düşüşüne şahit olduk. Kimse onu umursamadan yanından geçip gitmişti, bazıları ise yolu kapadığı için sövmüştü.

Black Swan böyleydi, acıması yoktu buradaki insanların.

Dar pantolonum bacaklarımı sarıp hareketlerimi kısıtlandırırken arkamdan Jackson'un geldiğini gördüm, Jungkook'a küfür ediyor ve onun sinirlenmesine sebep oluyordu.

Yol biraz daha boşaldığında arkamdaki Jackson'a ve biraz önümde ki Jungkook'a baktım. Jungkook biraz daha hızlanıp aramızdaki mesafeyi açınca Jackson'un peşinden gitmemesi için yolda zikzaklar çiziyordum.

Sonunda bir kaç küfürü kulağıma ulaşınca alayla sırıtmıştım. Ben Jungkook değildim, kimse beni kolay kolay sinirlendiremezdi.

Sonunda motorumu yan döndürerek Jungkook'un peşinden gitmesini engellemiştim.  Jungkook bu yarışı kazanmalıydı, kazasız bir şekilde.
Sol ayağımı yere koyup motorumu yan döndürmüştüm ve Jackson'un neredeyse bana çarpacak olmasından dolayı biraz da olsa korkmuştum. O manyağın ne yapacağı belli olmazdı sonuçta.

"Ne yapıyorsun piç, çekil yolumdan." dediğinde alayla kahkaha attım sadece.

"Seni de o manyak arkadaşını da bu piste gömeceğim" hâlâ bağırıp, boş boş tehditlerini savuruyordu. 

Jungkook'un uzaklaştığını görüp motoruma hızlı bir hareketle atlayıp zikzaklar çizerek Jungkook'a ulaşmaya çalıştım.

Hızlı bir şekilde Jungkook'un yanına ulaştığımda Jackson ortalıklarda görünmüyordu. 

"İyi olan kazansın." dedim alayla. Sonrasında onu geçip Yugyeom'un  arkasında yer aldım.

Blackbird gerçekten iyi iş çıkarıyordu. Biraz zaman sonra Jungkook'un yanımda yer aldığını gördüm ve hemen Yugyeom'u geçmiştik.

**

"Siktir" diye bağırdı Jungkook. 
"Ne oluyor Jungkook?"

"Jackson piçi Jay'i yaralamış." dediğinde şaşırmamıştım.

Buradan kimsenin canı yanmadan çıkamazdık.
dediğim gibi hayatımızla kumar oynuyorduk.

Jungkook profesyonelce öndeki tanımadığım birkaç kişinin önüne geçerken skorların olduğu tabloya bakıp Jungkook'a bağırdım.

"Jungkook üçüncüsün ve en tehlikeli yola giriyoruz dikkat et!" dediğimde kafasını sallamıştı. Aklına koymuştu, birinci olacaktı.

Jungkook biraz daha önüme geçtiğinde arkasında kalmıştım. Tanıdık bir kahkaha sesi işittiğimde arkamı döndüm hızlıca. Jackson tam olarak arkamda alayla kahkahalar savuruyordu.

Motorlarımızın birbirlerine sürtünmesini sağlayıp neredeyse düşmeme sebep olacaktı fakat dengemi son anda korumayı becermiştim.

"Suga, gerçekten iyi iş çıkarıyorsun fakat hilesiz mi yarışacaksın gerçekten. Çok sıkıcı." dedi dudağını büzerek.

"Jay'in durumu nasıl?" dedim dediklerini umursamayarak.

"Bilmem, umurumda da değil." dedi kahkahalar atarak.

Manyak herif her yarışta birini sakatlamadan durmayacaktı.

"Birilerinin canını yakmak hoşuna gidiyor, ha?"

"Bilmem, onu arkadaşına sormalısın bence Suga." demişti alaylı sesiyle.

"Olayları ciddiye al biraz piç herif, buraya oyun oynamaya gelmedik."