4- sonun başlangıcı

369 44 5
                                    

4. Bolummmmm. İyi okumalarr.

Steve: Neden böyle bir şey yaptın?

Darcy: Boşver. Sen iyi misin?

Steve: Gözlerim kafatasımdan fırlayacak gibi ama onun dışında iyiyim.

Darcy: Üzgünüm, bu kadar yapacaklarını tahmin edemedim.

Steve: Bunu göz önünde bulundurmamız gerekirdi, er geç yakalanırdık.

Darcy: Diğerlerini nerede bulabiliriz?

Steve: Havalandırma. Havalandırmalara saklanmış olmalılar.

Darcy: Tanrım, ne? Orada pervaneler var.

Steve: Henderson o lanet çantasında neler taşıyor bilemezsin.

Darcy: Kıvırcık, şapkalı olan mı?

Steve: Evet o.

Darcy: Orada, havalandırma kapağı.

Steve: Biraz yüksek değil mi?

Darcy: Varillere çıkarız.

Steve ile, gösterdiğim havalandırmanın oraya gidip varili havalandırmanın altına koyduk. Bu sırada koridorun ucundan sesler duydum. Sanırım geliyorlardı.

Steve: Hey, nereye bakıyorsun? Çıkalım hadi.

Darcy: Geliyorlar. Seninle gelirsem ikimiz de yanarız.

Steve: İkinci sefer ellerine düşersen seni hayatta bırakmazlar. Hadi.

Steve'in beni çekiştirmesiyle havalandırmaya girip ilerledik.

Steve: Çok fazla farklı yol var. Nereden gitmiş olabilirler?

Darcy: Bana bir saniye izin ver.

Durdurulmuş pervanelerden birinin önüne geçtim.

Darcy: Küçük arkadaşın Dustin'in o lanet çantasında tornavida da var mıdır denizci?

Steve: Kesinlikle vardır ama neden?

Darcy: Görüceksin. Doğru yoldayız bu taraftan.

Havalandırma kanalının içinde durdurulmuş pervaneleri takip ederek tesisin farklı tarafına açılan bir havalandırma kapağına denk geldik.

Darcy: Bu kapaktan çıkmış olmalılar.

Havalandırma kapağını tekmeleyip açtım. Ayaklarımız artık yere basıyordu.

Steve: Peki şimdi neredelerdir?

Darcy: Sen ve arkadaşların yeterince dağınıksınız. Muhtemelen bir iz vardır.

Steve: Heey.

Darcy: Ne "heey".

Etrafta Robin ve çocuklara dair bir şeyler aramaya başladık.

Steve: Şimdi buradan hep birlikte kurtulduğumuzda o Ruslardan kurtulacaksın. Değil mi?

Derin nefes aldım.

Darcy: Açıkçası, hayır. Beni Hawkins'in her bir köşesinde arayacaklar. Bulana, intikam alana kadar. O lanet gün, sonun başlangıcıydı. O saatten sonra her şekilde onlara bir bağlantım olacaktı.

Steve: O" lanet gün" Ruslar'ın eline düştüğün gün mü?

Darcy: Evet.

Steve: Eğer anlatmak istersen.. dinlerim.

Olduğum yere çöktüm ve oturdum. Benim oturduğumu gören Steve de yanıma oturdu.

Darcy: Babam askerdi, bu da ailemin onların hedefi olması için yeterli bir sebepti. 4 yıl önce, bir gece. O lanet günde evimize dalıp gözlerimin önüne anne ve babamı-

Uzun zamandır o günü düşünmemiştim. İçimi o geceki korkunç his kapladı, kafamı dizlerime gömdüm.

Steve: Darcy, iyi misin?

Ben kafamı kaldırmayınca Steve önüme eğilip ellerini dizlerime koydu.

Steve: Darcy, onlar sana zarar veremez. Seni koruyacağım, koruyacağız. Ama şimdi kendine gelmen ve bu lanet olası yerden çıkmamız gerek. Tamam mı?

Kafamı yavaşça kaldırdığımda, Steve'in bana şefkatle bakan yüzünü gördüm. Bana kalkmam için elini uzattı. Kalktım.

Darcy: Bir an öyle aklıma gelince şey oldum bende.

Steve: Sorun değil.

Biz konuşmaya devam ederken bir taşıma aracının bize doğru geldiğini gördük. Elim, Rus muhafızdan aldığım silahıma gitti.

Steve: Bekle, bunlar Ruslar değil. Bunlar onlar. Henderson!

Dustin, aracın içinden Steve'e el salladı. Yanımıza geldiklerinde arabadan indiler.

Dustin: Aman tanrım dostum, hayattasın.

Robin: Yüzün iyi gözükmüyor.

Steve: Sorun yok, siz iyi misiniz?

Robin: Evet.

Dustin, Steve'e sarıldı.

Erica: Sakın ağlama inek.

Dustin: Erica, hadi ama.

Biraz daha kenara geçmiştim ve onları izliyordum.

Dustin: Bu nasıl oldu, ve daha kısık sesle dostum o neden hâlâ burada?

Dustin ve Steve yan yan bana bakıyordu. Farketmiyormuş gibi yaptım. Hakkımda konuşmaya başladıklarından emindim, tepki vermedim.

Steve: Kurtulmamın sebebi o çünkü.

Robin: Nasıl?

Steve: Ruslar'ı kandırdı diyebiliriz.

Dustin: Hadi canım.

Robin: Ama bu onu Ruslar'ın hedefi yapmaz m-

Steve: Evet. Bunun farkında. Bana bir şeyler anlattı ama şimdilik boş verin olur mu? Çıkalım bu lanet yerden.

Dustin: Araba hazır.

Steve: Gel hadi Darcy.

Darcy: Şimdi benden daha mı az nefret ediyorlar?

Steve en başta ne dediğimi anlamasada sonradan anladı.

Steve: Hayır, senden nefret etmiyorlar.

Arabaya bindik, ama hepimiz sığmayacağımız için biz Steve ile arabanın arkasındaki kafese girdik. Asansöre doğru gidiyorduk. Kafamı kafesin köşesine yaslamış düşünüyordum. Peşimi bırakmayacaklardı ve kendi belama başkalarını da karıştırmak üzereydim. Ben bu düşüncelerimle cebelleşirken araç aniden durdu.

Bolum sonuu. Okudugunuz icin tesekkurler. Oylarsaniz sevinirim.

Steve Harrington Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon