5.BÖLÜM

28 4 0
                                    

Merhaba, yeni evrenimize hoş geldiniz🖤

Keyifli okumalar dilerim

"Bu güzel ve özel günde yanımızda olan siz değerli çalışanlarımıza

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Bu güzel ve özel günde yanımızda olan siz değerli çalışanlarımıza..." Kulaklarımdaki uğultu yok olurken ve gözümdeki sis perdesi kalkarken etrafımı saran uğultudan çıkarabildiğim ilk anlamlı kelimeler bunlardı.

Başım hafifçe dönerken aşağı doğru baktığımda bir platformun üstünde durduğumu gördüm, karşımda ise dış cephesi son derece kirli görünen, iki katlı ama katları devasa büyüklükte bir bina vardı. Üstünde bir lojistik firmasının adı yazıyordu.

Binaya ve hoparlörden yankılanan sese o kadar odaklanmıştım ki kendimin farkında değildim. Biri elimi tutuyordu ve başımın üstünde bir ağırlık vardı. Hafifçe soluma döndüm, yanımda tanımadığım bir kadın duruyordu. Ona baktığımı hissetmiş olmalıydı ki o da bana döndü. Yüzündeki heyecan on kilometre öteden bile belli olabilirdi, gülmemek için kendini zor tutuyordu.

"Son üçü beraber sayacağız ve aynı anda basacağız, tamam mı?" Bana diyordu. Kesinlikle benimle konuşuyordu ama neye basmaktan bahsediyordu? Kadının sürekli kıpırdadığını ve boşta kalan elinin sürekli hareket ettiğini gördüm. O an fark ettim, sol yanında yere çakılmış bir çubuk ve çubuğun üstünde kırmızı bir buton vardı. Aynı ikili benim de sağımda duruyordu.

Platformda yalnız değildik. Aramızda mesafe olmasına rağmen çok da uzağımızda durmayan üçü erkek, ikisi kadın, toplamda beş kişi vardı. Neden burada olduğumu anlamıyordum. Bu insanlar kimdi ve bu kadın neden bir anda elimi sıkmaya başlamıştı?

Arkamızda hoparlörler vardı ve konuşan kişi, ondan geriye saymaya başlamıştı. Yanımdaki kadın elini butona koyduğunda içgüdüsel olarak ben de aynısını yaptım. "Bir deyince basacağız ve hayallerimiz gerçek olacak," Kadını zar zor duymuştum, ne hayalinden bahsettiği konusunda hiçbir fikrim yoktu ama artık ne yapmam gerektiğini biliyordum. "Üç, iki," Onunla birlikte sayarken karşımda kalan binanın üstündeki dinamitleri fark ettim. "Bir," derken butona bastım.

Ben hayatımda böyle bir şey görmemiştim.

Gerçi ne görüp ne görmediğimi hatırlamıyordum ama böyle bir anı daha önce yaşamadığıma emindim.

Üstünde durduğum platform sallanırken ince topuklu ayakkabılarımın üstünde sendeler gibi oldum ama hemen toparladım. Kendimi düşünerek karşımda gerçekleşen olayın büyüsünü kaçırmak istemiyordum.

Tüm bina, bir toz yığınının arasında çökmüştü. Sanki ortasına meteor düşmüş gibi içe toparlanarak yerle bir olmuş, geriye sarsıntısını bırakmıştı. Yıkıldığı için kızıyor ama aynı zamanda huzuru buluyor gibiydi. Bir binaya bu kadar anlam yüklemek garip hissettirse de elimde değildi, binanın benimle konuşmaya çalıştığından emindim.

ANAFORWhere stories live. Discover now