10.Bölüm: Aile

Mulai dari awal
                                    

"Ay inanılır gibi değil, bunlar hangi hastane de dünyaya geldi? Hemen dava açmalısınız.." elinde ki kağıdı bana uzattı.

"Hiç böyle planlamamıştım ama sen olayları çok değişik yerlere sürüklemeye başladın Neşe. Al kendin bak." Ay hayır! Beni şahit olarak falan mı yazacaklardı?

"Annemler de birazdan burada olur zaten."

"Annenlere söyle gelirken Ceren'i de getirsinler. Hatta Eren'i de." Dedim.

"Neşe kağıdı aç ve oku lütfen." Aman be ne kağıtmış. İkiye katlı kağıdı açıp üstün körü bir göz attım.

Saçma sapan anlamadığım tıbbi terimler, onun altında bunların babalarının isimleri.. hm.. Ceren ve Eren'in ismi nerede bakalım.. yok. Yani başka bir dilde yazılmadıysa isimleri gerçekten de yok.

Kör değilim ya, görürdüm olsa. "Neşe, biz de daha yeni öğrendik. Ne diyeceğimi bilmiyorum." Neyi doktor Asaf neyi?

"Bunların adı yazmıyor hatalı olabilir mi bu test?"

"Neşe, sen iyi misin?"

"Ağrım var tabii biraz her gün araba çarpmıyor sonuçta." Kağıdı benden çekerek en aşağıda yazan yeri bana doğru tuttu.

Neşe Yılmaz diyordu, alınan her iki örnek birbiri ile yüzde doksan dokuz uyum sağladı. Dünya ne kadar zamandır dönüyordu bilmiyorum ama benim için şuan dönmeyi bırakmıştı.

"Yanlışlık var burada, ne biçim hastane bu! Benden alınan kanlarla senin babandan alınan kanları bir şeyler yapmış bunlar! Dava edeceğim ama yeter!" Demiştim bu işte bir iş var diye.

"Neşe sana yemin ederim hiçbir yanlışlık yok!" İstediği kadar yemin edebilirdi, onu tanımıyordum bana yalan söylüyordu!

Bu evrakta sahte olabilirdi!

"İnanmıyorum size, çıkmak istiyorum ben alın üzerimden şu kabloları!" Serumu çekerek kopardığımda bana engel olmaya çalışsa da elini iterek ona engel olmaya çalışıyordum.

"Neşe lütfen biraz sakin ol! Bizim içinde çok yeni, sakin!"

"Bırak istemiyorum bıraksana beni ya! Benim ailem yok diyorum kafan almıyor mu senin? Ailesi olan yetiştirme yurdunda mı kalır?" Beni delirtmek istiyorlardı ama neden?! Biraz önce dalgasını geçtiğim şey doğru olamazdı.

"Tamam, bir şey yok her şeyi konuşacağız tamam mı? Sadece dinle beni lütfen Neşe?"

Onu dinlemeyerek sağlam bacağımı yataktan aşağı sarkıttım. Yalan söylüyordu. Birisi benimle dalga geçiyordu. İnanmayacaktım! Omuzlarımdan bastırmak istediğinde bileğine dişlerimi geçirerek ısırdım. Ellerini çekince tek ayağımın üstünde durmaya çalışarak kapıya ilerlemeye çalıştım.

Kolumdan tuttu.

"Bak daha yeni kaza geçirdin  Neşe, lütfen yat şu yatağa!"

"Ya bırak beni bırak! Hepinizi dava edeceğim dedim sana duymuyor musun?!"

"Ben senin abinim Neşe, gerçekten de bunu yapacak mısın?" Yani olmayan anne babamı bile satardım ben seni mi şikayet etmeyeceğim?!

"Oğlum diyorum bak sana! Beni iyi dinle biraz önce böyle bir şey yaşanmadı al şu kağıdı bir yerine so-" kapı hızla açıldığında o tarafa döndüm.

İçeri Ceren'in annesi, babası ve iki erkek çocuğu daha girmişti.

"Kızım!" Kadın ağlayarak içeri girdiğinde onu kafadan eleyip onun kocasına döndüm. "Bak bey amca seni dava edeceğim, sen de oğlunu dava et, bizim kanlarımızla bir şeyler yapmış bu!" Diye böğürdüm resmen suratına.

NEŞE (Aile) Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang