Ulan Atlas Han ulan girdiğin şekillere bak lan. Şu halimi görse kim der mardinin aşiret ağası olacak bu adam diye?

Gözüm yol yorgunluğu il kendiliğinden kapanırken kendimi uykuya bırakarak herşeyin daha güzel olmasını diledim.

....

Odanın içinden gelen müzik sesi beni sersemletsede telefonumun zil sesi olduğunu anlayarak komidinin üzerinde ki telefonumu alarak saate baktım sadece bir saat uyumuştum. Arayan kişiyle içimde şüphe oluşurken cevapsız kalan çağrının üzerine tıklayarak Demir'i aradım.

"Alo?"

"Han kardeşim nerdesin şuan?"

"Evdeyim uyuyacağım demiştim."

"Han sana bir şey söylemem gerekiyor ama sakin kal."

Yattığım yerden aniden kalktığımda başımın dönmesi ile yatağın kenarına oturarak hem kalbimde ki korkuyu hemde başımın dönmesini kontrol altına almaya çalıştım.

"Ömür deme ona bir şey oldu deme Demir."

"Han..."

"NOLDU LAN KONUŞSANA!"

"Eniştem.. abi nasıl söylenir bilmiyordum bu aşırı iğrenç bir şey ama adam yapmış ve..."

Demir'in dediklerini dinleyemiyordum kafamın içinde milyon tana birbirinden korkunç düşünceler vardı ve en kötüsü ise Ömür'ün ölmüş olmasıydı.

"Ne olduğunu bana BEN DELİRMEDEN ÖNCE AÇIKLA DEMİR!"

"Ömür'ün babası, Ömür'ü bir adama para karşılığı vermiş. Halama da evlendirdim başlık parasını da aldım demiş. Halam çok kötü durumda hastaneye kaldırdık. Enişteme ne kadar baskı yaparsak yapalım adamın kim olduğunu nerde olduğunu söylemiyor."

Kan beynime sıçradığında yerimden kalkarak telefonu Demir'in yüzüne kapatmıştım. Kafamın içinde milyon tane deli saçması düşünce varken en mantıklısı için kendimi zorluyordum.

Arabaya atladığım gibi Ömür'ün evine gitmiştim. Evin önünde yoğun bir kalabalık varken arabayı olduğum yere bırakarak koşarak binanın önüne gittim.

Apartman kapısı zaten açıktı içeri girdigimde Ömürlerin evinden bağrışma sesleri geliyordu.

Kapıyı çaldığında minyon tipli esmer bir kız açarak bana şaşkın bakışlar attığında onu ve bakışlarını umursamadan içeri girmiştim.

"Ay ayakkabılarını.."

Arkamdan ciyaklayan kıza döndüğüm an sesini kesmişti.

Salon olduğunu tahmin ettiğim geniş bir odaya girdiğimde yaşlı bir adamın Ömür'ün babası olacak şahsın üzerine doğru yürüdüğünü gördüm.

"BEN SENİ BÖYLE YETİŞTİRMEDİM TEK BİR OĞLUM VAR DEDİM, KIZLARIMDAN ÜSTÜN TUTTUM BİR DEDİĞİNİ İKİ ETMEDİM BUNU O KIZA NASIL YAPARSIN!"

Ömür'ün dedesi olarak tahmin ettiğim kişi Aytekin denen itin kollarından tutarak sarsıyordu.

"Kız benim kızım. Hem kendi gönüllü gitti sizene."

Offf şimdi sikmedim mi belanı?

Hızla kapının önünden içeri daldığımda yaşlı adamı kenara iterek Aytekin soysuzunun boğazına yapıştım.

"SENİN CİNSİNİ CİBİLLİYETİNİ SİKERİM. MERDE LAN ÖMÜR? UTANMIYOR MUSUN ÖZ KIZINI SATMAYA? BİRDE İSTEYEREK GİTTİ DİYORSUN!"

Herkes şok olmuş bir şekilde bize bakarken kadınlar bağırarak yardım istiyorlardı.

"Kız benim sanane?"

Götünden aldığı nefesle bu sözleri sarf ettiğinde benim için kayış kopmuştu.

Yüzüne kafa atarak yumruklamaya başladığımda karşımda ki heriften gelen acı iniltiler beni onu dövmem için beni hırslandırıyordu.

"Ben onun saçının teline kıyamazken sen onu saçlarından sürüklüyordun demi pezevenk."

"Ben onu öpmeye kıyamazken sen ona tokat atıyordun."

"BEN ONUN BELİNE SARILAMAZKEN SEN ONUN BELINDE OKLAVA KIRDIN GAVAT."

Sözlerimden sonra Ömür'ün dedesi yere bayılırken ben karşımda ki bedeni tekmelemeye başlamıştım.

Birinin beni geriye çekmeye çalışması ile beni çekmeye çalışan kişiye de yumruk savurarak yerde yatan itin yakasına yapıştım.

"BURADA Kİ HERKES HATTA DÜNYA ALEM ŞAHİT OLSUN Kİ BUNDAN BÖYLE YANAR AŞİRETİ SANA GÜN YÜZÜ GÖSTERMEYECEK, GÜNDÜZÜN GECENE GİRECEK AYI VE GÜNEŞ AYRI AYRI SENİ SİKECEK. ÖMÜR'Ü BULDUĞUM AN.."

Yerde baygın bakan dedesi ve ona kolanaya tutan babaannesine bakarak sözlerime devam ettirdim.

"BOZKURTLARDAN DEĞİL AĞANLARDAN GELİN ÇIKARACAĞIM!"

"AFERİN DAMAT, ŞİMDİ GERİYE ÇEKİL."

Arkamdan gelen Sefa Ağan'ın sesi ile hızla yerimde dogrulurken gözüne buz tutan Demir ile şok olmuştum.

Sefa Ağa arkasına doğru hafif dönerek konuştu,

"Götürün bu yerde yatan iti."

Ve daha sonra dünürlerine dönerek devam etti.

"Kızımın evinden oğlunuzun eşyalarını da alarak çıkın bundan sonra Ankara sizlere dar gelecek."

Eve giren beş kişi yerde yatan iti patates çuvalı gibi kaldırdığında Ömür'ün baba tatafı korku içinde hızla evi terk etmeye başlamıştı. Asya elinde ki kremi Demir'in yüzüne uygularken Demir bana öfkeli olduğunu düşündüğü bakışları atıyordu.

"Sen deli yürek tek başına evi nasıl basarsın Han efendi."

Sefa Ağa'nın konuşmasıyla ona dönerek konuştum.

"Yüreğim yanıyor Ağam anlatabiliyor muyum?"

Elimi yumruk yaparak kalbimin üzerine getirdiğimde,

"YANIYOR BURASI DURMUYOR ONSUZ HER GEÇEN SANİYE ÖLÜYORUM BEN!"

"OTUR YERİNE DELİ FARDA!"

Yerime oturmak yerine olduğum yerde iyice dikleşirken sesimi daha da kısarak konuştum,

"Umarım torununu bulur ve telli duvaklı almama izin verirsin Ağam ama eğer ben senden önce bulursam bu evliliğe ne olursa olsun izin vereceksin."

Bulunduğumuz duruma inat yüzünde ki küçük tebessüm ile beni onaylayan yaşlı adam ile sessiz bir anlaşma yapmıştık.

Beni seni yoktu amaç Ömürümü bulmaktı o da bunu çok iyi biliyordu.

Sessiz anlaşmanın sonunda sokağın ortasında ki arabama bindiğimde aklımda tek bir şey vardı...

"Batur müsait misin kardeşim?"
....

Şimdi benim canlarım ciğerlerim çikolatalı çileklerim öncelikle şunu sormak istiyorum nasılsınız?

Evet uzun süreleri bölüm gelmiyor biliyorum çünkü ağır bir depresyon dönemindeyim Hala da devam ediyor ara ara yazdığım Satırlar paragraf var cümleler kelimeler gelen ilhamlar bir şekilde bütünleşti ve bugün sizler için bir bölüm yazabildim kitabın konusunu daha ağır yazmayı düşünüyordum yazdığım bölümlerde vardı ama ne şu anki psikolojim ne de bu kitabın o ağır konuyu taşıyabileceğini sanmıyorum sizlere küçük bir açıklama yapmak istedim sadece Umarım bölümü sevmişsinizdir Sizleri seviyorum iyi geceler

Bölüm yazmaktan parmağım uyuştuğu için şu an klavyeye Ben söylüyorum o yazıyor O yüzden yazın hatası veya noktalama işareti hatası veren olabilir geri düzeltmeye Bir de üşeniyorum bazen yaptığım iyiliklerin veya yaptığım işlerin karşılığını almadığını düşünüyorum ama ben depresyondayım ya açıklamayacağım daha fazla yoruldum Çünkü artık bir şeyler açıklamaya bir şeylerin karşılığını alamamaya Sizler benim gibi olmayın kendinizi yormayın kimseye kendinizi ezdirmeyin yalnızca kendiniz olun kimseye sizden Kendinizden daha fazla değer vermeyin

Hayat Ağacı | Yarı Texting Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu