"yenge tualet nerde?" diye sordu.tam yerini göstercekken söylediği şey dikkatimi çekti ve ona doğru döndüm

"sen bana ne dedin?" diyerek sırıtmaya başladım.normalde diyalog ne dedimki falan diye giderdi en azından ben öyle biliyorum ama bizim olay öyle olmadı.ahmete tek kaşını kaldırarak

"dünyadaki tek sevgilimi, taş gibi adamı kafaladın gözün aydın dedim"dedi.ne diyo lan bu herif.bide pişmiş kelle gibi sırıtıyo karşıma geçmiş hayır kuzeyde bişey der dimi ne demek kafaladın yani tamam kafaladım ama ne diye yüzüme vuruyodu ki yani bide tek sevgiliymiş.lan lan bu adam gay mi yoksa! Eyvah gitti daha iki saatlik sevgilim.ahmete resmen dehşete düşmüş bir şekilde

"sen kuzeyden mi bahsediyorsun?"diye sordum. kuzey bunu duyunca tutmakta olduğu kahkahayı koyuverdi ve diğerleride ona katıldı. gülmeyen yalnızca ben ve ahmettik ve şu an bana cinayet potansiyeli oldukça yüksek bakışlar yolluyordu ki ürkmüştüm.

"ne biçim konuşuyon yenge ya sülaleme dümdüz gir daha iyidir yeminlen" dedi.he yani gay değildi bu iyi bişey hem mine çocuğa bir hoş bakıyodu oturduğu yerde.vuuu içimdeki küçük piç kıvılcım mı görmüştü öyle? Ben değil içimdeki piç..kuzey niyahet kendine gelmişti ama gözlerini kısmıştı ve dudakları gülmeye her an devam edebilir gibi yukarı kıvrılmıştı.başını mineye çevirmiş Ahmet in cümlelerine verdiği tepkiyi izliyordu.ahha bendeki piçten kesin kuzeyde de vardı.gözlerimi dikip ona baktığımı hissetmiş olacak başını bana çevirip gözlerimin içine baktı.o öyle derin derin bakarken erimiş çikolata kıvamına gelmiştim resmen.oturduğu yerde biraz kenara kayarak

"gelsene maviş" dedi.hiç ikiletmicektim ki beni durdurdu

"ama önce üzerini değiştir" dedi.öküz işte ne güzel geliyordum ya.neyseki pijamalarıyla bir bütün oluşturabilen kızlardandım da başımı sallayıp odama geçerken hiç ses çıkartmadım.şimdi adam yeni sevgilim olduğu için sağ ve sol melekler çelişkiye düşmüştü.sağ taraf aman giy pijamalarını sevecekse en boktan halinle sevsin derken sol taraf taş gibi adam seni doğal görüp kaçmasın diyerek içime nifak tohumları serpiyordu.biraz düşündükten sonra sağ tarafı dinlemeye karar verdim çünkü ben iyi kızlardandım.üzerime pembe hello kitili polar pijama takımımı geçirip makyajımı temizledim ve salona döndüm.herkes üzerine rahat bir şeyler geçirmiş (yani kızlar) kuzeyi sorguluyorlardı. Ee tabi onlardan başka kimsem yok sahip çıkmaları lazım bana haklarıdır diyerek hiç karışmadan dinledim.bir süre sonra çok komik gelmeye başlamıştı. Kuzeyi sorguda gibi ortaya almışlar ve her fırsatta soru soruyorlardı.ahmet mert ve hatta dev bile eğlenerek bu sahneyi izliyordu ki kuzey patladı.

"ama sikerim böyle işi bi susun be" diyerek ayağa kalktı ve elanın lafıyla iyice sinirlendi.

"Ooo enişte bey atarlıymış" dedi ona takılarak.kuzey sanki anasına sövmüş gibi bakarak

"valla atarlımı bilmem ama sizin enişte şu an baya sinirli" dedi.ela sessizliğe gömülürken dev rahatsız olmuş gibi kuzeye baktı.noluyo lannn?!bu muhabbet daha çok ilerler gibiydi ama uzun ve sert bakışmaların havada uçtuğu birkaç saniye içinde kuzeyin telefonu çaldı.cebinden telefonu çıkartırken kaşlarını çatmış deve bakıyordu ama bakışları telefona döndüğünde dişlerini sıktığını ve çenesinde bir kasın oynamaya başladığını gördüm.ekranı kaydırarak telefonu kulağına götürüp hiç bişey söylemeden karşı tarafı dinledi.artık konuştuğu kimse yada ne anlatıyorsa bilmiyorum kuzeyin tüm vücudu rahatlamıştı.biraz daha dinledikten sonra tamam diyerek telefonu kapattı ve deve dönerek

"kan grubun ne Osman?"diye sordu eğlenir bir ifadeyle.adının Osman olduğunu öğrendiğim dev bir an şaşkınlıkla kaldı ama sonra toparlanıp

"a pozitif "dedi. Niye diye sormamıştı direk cevap vermişti.kimdi bu Osman kuzeyin fedaisi falanmıydı acaba diye merak etmiştim.kuzey alaycı bakışlarını Osman da sabitleyerek

"Gökhan ın kanaması durmamış acil kan lazımmış" diye durumu açıkladı.osman yüzünü ekşitti ve

"abi bırak gebersin ne diye uğraşıyoruz ki"dedi.ilk defa kuzey i sorguladığını gördüğüm için çok şaşırmıştım ama yalnız değildim kuzeyde şaşırmıştı.ağzı hafif açık gözlerini kısmış bir şekilde osmanı incelemeye başladı ,bir süre Osman ı süzdükten sonra tam ağzını açacakken kenardan ela endişeli bir sesle bağırdı

"niye Osman veriyo canım Ahmet versin" ben bunu duyunca tam şoka girecektim ki elanın yanında suratını asarak oturan mine

"niye Ahmet veriyo canım mert versin" dedi mine sözünü bitirir bitirmez İmran

"aaa niye benim sevgilim veriyo tanımaz etmez hayret bişey.kuzey deşti adamı o versin"diyince herkes başını bana çevirdi ama ben şoka girmiştim çıkmanında yolunu bulamıyordum.ya bu çifleşme ne zaman oldu hayır aylardan nisan yada mayıs da değil ki gevşer gönül yayları diye bir teoriye dayandırayım olayı.tamamen şaşkınlıkla kızlara dönüp

"siz malmısınız acaba" dedim ve anında bütün bakışların merakla dolduğunu fark ettim.kızlar hep bir ağızdan konuşarak uğuldamaya benzer bir niye sorusu çıkartmaya çalışınca daha fazla dayanamayarak onlara tavsiye verme kararı aldım.

"gençler kartlarınız açık oynuyosunuz yapmayın böyle" dedim gayet ciddi bir ifadeyle.ama haksızmıyım Allah aşkına daha ne kadar tanıyonda hemen sahip çıktın.gerçi bende onlardan farklı bir şey yapmamıştım ama çaktırmaya gerek yoktu.kızlar bir an erkeklerin ortamda olduğunu unutmuş gibi heves ve merak karışımı bir sesle

"sen kapalımı oynadın" diye sordular,aslında tavsiye verme olayına çok kaptırmıştım kendimi yoksa kuzeyin deli gibi merakla cevabımı bekleyen gözlerini görür ona göre cevap verirdim ama ben ne yaptım

"ee herhalde bakın nasıl kafaladım taş gibi adamı" dedim kuzeyi gösterek,bunun üzerine kuzey kaşlarını çatmıştı diğer erkekler gülmeye başlarken kızlar gerçekten işimde ustaymışım gibi etrafımda toplanmaya başladılartüm bilgilerini alttan bir nesile aktaracak ustaların heyecanıyla kuzey i unutmuştum ki sinirli bir ifadeyle araya girdi

"biz kalkalım da dedikodumuzu arkamızdan yapın" dedi tam itiraz edecekken kızların keskin bakışlarıyla buluştu gözlerim ve sessiz kaldım.herkes çıkıp gitmişti ama kuzey gitmeden beni koridorun duvarına yaslayıp kulağıma eğilerek

"demek oynadın öyle mi?" diye sordu ve hemen sonra tam kulağımın altından öptü.aslında ona mantıklı bir açıklama yapacaktım ama daha ben kulağımın altında dudaklarının değdiği yerdeki yangına alışamadan gitmişti.bir süre koridorda bekledim sonra kızların beni dört gözle beklediği odaya girip sabaha kadar elimden elli erkek geçmişte işimin ehliymiş gibi hepsine akıl verdim ama anlamadıkları nokta şu eğer daha önce bir ilişkiniz olmamışsa da arkadaşlarınızın olmuşsa siz seyrederken daha çok şey öğreniyordunuz bende de durum tam olarak öyleydi.kimseyle çıkmak istememiştim çünkü ben başkalarını üzmek isteyecek son kişi bile değildim ve ilişkilere daha başlamadan sonunu düşünürdüm sonuç hep aynı olurdu içimi titretmeye bir adamla ne kadar yürür ki sonunda sıkılıp terk edecektim ve boşuna canım yanacaktı.bu yüzden hep uzak durdum taki kuzey gerçekten içimi titretene kadar.bugün o sahile giderken sonunu hiç düşünmedim yada beni öperken hiç düşünmedim.ilk defa biri beni boynumdan öpüyordu ve benim tek düşünebildiğim yandığımdı.umarım kuzey fazla ileri gitmez zira giderse karşı koyabilecek potansiyele sahip olduğumu düşünmüyorum.neyse çok dağıldık toparlıyorum.kızların sorunları:

Ela:Osman a kendi şeklinde bayılmış adam tam karizmatikmiş falan filan..haha benim sevgilim daha karizmatik

Mine:Ahmet baya eğlenceli bir adammış uzun zamandır bu kadar çok güldüğünü hatırlamıyormuş adam tabuda efsaneymiş. He bide çok yakışıklıymış.benim sevgilim daha yakışıklı bikere hıhh..

İmran:acıkmış!!!!!!Sohpet ederek sabah olmuş olduğu için güzel bir kahvaltı yapıp yataklara dağıldık.yatağıma girip cenin pozisyonu aldığımda gecenin muhasebesini yapmam gerekiyordu ama çok uykum olduğu için kıçımı devirip uyudum valla.

Evet herkesin bir derdi vardı ama İmran sadece acıkmıştı.

AŞKIN PİYASASI (düzenleniyor)Where stories live. Discover now