"Dede beni bilmediğim bir şehirde beş parasız bıraktı!" Dedim sinirle. "Bu mu benim iyiliğim için?"

"Sende haklısın, sende haklısın ama ne işin var oralarda?"

Ofladım.

"İş için gelmiştim işte. Ne bileyim ben işlerin buraya geleceğini?"

"Bir de haber vermeden gitmişsin. En azından haberi olsaydı bu kadar kızmazdı." Dedi.

Yani belki kızmazdı ama o zamanda gitmeden kızardı. Ben sana gitme demedim mi diye kızardı. Abimden bahsediyorduk. Ne kadar iyi bir abi de olsa bana kızmaya illa ki bir şeyler bulurdu.

"Bak sen geleceğim diyorsan, ben abinin haberi olmadan yollarım sana para."

"Dün niye yollamadın?"

"Abin bir şey anlatmamıştı ki daha doğru düzgün. Eve gelince konuştuk."

"Yok dede istemiyorum." Dedim.

"Kızım hem kendin diyorsun parasız kaldım diye, hem istemem diyorsun." Dedi.

"Dede istemiyorum işte. Ben bakarım başımın çaresine. Abimin istediği de bu değil mi zaten?"

Cevap vermedi.

"Neyse kapatmam gerekiyor şimdi."

"Bak dikkat et kendine, aklımız sende."

"Ederim dede." Dedim.

"Görüşürüz."

"Görüşürüz." Deyip telefonu kapattım.

Akılları nasıl bendeydi çok merak ediyordum? Dün gece o yüzbaşı olmasaydı sokakta kalacaktım! Tamam o yüzbaşının da savunulacak yeri yoktu ama en azından yardım etmişti. Abimler etmezken tanımadığım etmediğim adam etmişti. Git dememe rağmen arkasını dönüp gitmemişti. Hoş ettikten sonra bir daha karşıma çıkma demişti ama olsun. Zaten bir daha nerede görecektim de karşısına çıkacaktım?

Koltuktan kalkacakken tekrardan telefonum çalmaya başladı.

Yine dedem arıyor sansamda arayan dedem değildi. Zehraydı.

Dün 'abin karşımda, sana bir lira bile göndermem' diyen çok sevgili amcamın kızı Zehra.

Asla doğru düzgün anlaşamadığımız Zehra.

Kesin haberi olmuştu ve dalga geçmek için arıyordu.

"Of! Of!" Dedim sinirle. "Allah'ım sen bana sabır ver." Dedikten sonra telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.

"Efendim Zehra?" Dedim düz bir ses tonuyla.

"Naber kuziş?" Diye sordu.

"İyidir, senden naber?" Dedim.

"İyi bende. Kars'ta havalar nasıl?"

Göz devirdim.

"Çok güzel!" Dedim sertçe.

"Soğuktur oralar, dikkat et."

"Ederim Zehra. Sağol söylediğin için." Dedim. Sanki ben buranın soğuk olduğunun farkında değildim.

Sadece konuşmak için konuşuyordu bu kız. Öyle laf olsun torba dolsun hesabı.

"Ne demek canım benim, kuzenler bu günler içindir."

Ya ya ne kuzen ama...

"Başka bir şey yoksa kapatıyorum." Dedim.

"Dur dur!" Dedi hızla. "Olanlardan haberim var babam anlattı bu sabah."

Zemheri | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin