5.Bölüm: Doğum Lekesi

Start from the beginning
                                    

Kapıyı açan kimse olmayınca kapıyı zorlamayı bıraktım. Evde değillerdi belli ki. Neyse, artık birkaç güne bol bol vaktim olacaktı görüşmek için, tabii Hilal beni hala görmek isterse.

Yolun karşısına geçip ilerleyecekken "Neşe! Dur bekle, nereye gidiyorsun?" Bugün onlarla vakit geçirdiğim için duyduğum her sesi Ceren mi zannediyordum yoksa, arabadan inen kişi gerçekten de Ceren miydi?

Evet Cerendi.

"Hilaller mi geldin?" Yok size oturmaya geldim.

"Evet ama evde yok." Dedim.

"Çünkü bizim evdeler, gün sırası bugün annem de!" Dediğinde arabadan Eren de inmişti.

"Anladım, size iyi günler o zaman." Böyle mi denirdi? Gün olarak bahsedilen şeye hiç gitmemiştim.

"Sen de geliyorsun! Hem günler çok güzel olur, annem dünden beri bir sürü hazırlık yaptı."

Öyle bir konuşuyordu ki annesi sanki  benim için hazırlık yapmıştı. Yine de bugün bana yardımcı olduğu için onun üstüne gitmek istemiyordum.

"Ceren gerek yok, hem annenin haberi de yok gelemem ben." Hilal ile başka zaman da konuşabilirdim.

"Annem çok güzel yemek yapar Neşe, lütfen beni kırma, birkaç dakika uğrasan bile çok mutlu olurum. Hilal i de görmüş olursun,"

"Ceren," dedi Eren uyarır bir şekilde "Bırak işte kız seninle bir şey yapmak istemiyor ne diye zorluyorsun anlamıyorum! Yüzsüz müsün sen?"

Ceren'in ağzı şaşkınlıkla aralanırken gözleri doldu. Benim neden kalbim acımıştı?

"Lan sen ne biçim adamsın kızla böyle konuşlur mu?" Üzerine doğru yürüdüm. "Bu kız senin kardeşin ulan, sinir etme beni Eren!"

Ceren, Eren'e cevap vermeden yürümeye başladı. Arabadan son inen kişi de doktor olan abileri olmuştu. Eren'e sinirle bakarken Ceren'in peşinden koşar adımlarla gittim.

"Ceren! Dursana kızım!"

"Tamam Neşe anladım ben, sen benimle konuşmak istemiyorsun, seni rahatsız ettiğim için özür dilerim!" Derken dokunsam ağlayacaktı.

"Hayır kızım bir dursana," diyerek kolundan tuttum. "Bana şöyle güzel bir tabak hazırlarsan gelirim size." Dediğimde ilk kez ona gülümsedim.

"Deli misin?! Sana en güzel tabağı hazırlarım! Yemeklere bayılacaksın!"

"Göreceğiz," dedim. Kaldırımda yürümeye devam ederken "Bu arada beni savunduğun için teşekkür ederim. Ben böyle anlarda ağzımı açarsam ağlayasım geliyor. Kendimi kardeşim olsa bile savunamıyorum."

Yapı itibari ile saf olmasının yanında sessiz sakin biriydi Ceren.

"Sen merak etme hem niye ağlıyorsun? Kimse öyle konuşamaz seninle, bu senin ikizin değil mi? Bir daha böyle konuşursa elinin tersi ile yapıştır o ağzına bak bakayım bir daha ötüyor mu?" Dedim.

NEŞE (Aile) Where stories live. Discover now