1; "Sakin ol küçük delta."

8.8K 527 333
                                    

Merhabalar ^^

Başlama tarihinizi, ad soyad tc kimlik numarasıyla beraber şu köşeye alalım✍️

Yazar tüm tuşlara basarak bölüm geçmeye çalışıyor dediğinizi şimdiden duyar gibiyim. Sorun değil. Çünkü gerçekten tüm tuşlara basacağım. Kurt adamlar, avatar evreni, merman, büyücüler, şekil değiştirenler, zamanı bükenler, vampirler, goblinler, periler, elfler, şifacılar, katil ruhlar ve daha nicesi...

Centilmenler Kulübü'ne girerken arkanızı kollayın derim. İsminin aksine içinde barınan canlılar pekte centilmen değildir. Her an birinin öğle yemeği olabilirsiniz👽

Biir sürü yorum istiyorumm
Keyifli okumalar ❤️

_____

Tolstoy der ki: "Kendisini değil de başkalarını kontrol etmeyi isteyen bir kişi görürseniz bilin ki o özgür değildir; o insanlara hükmetme tutkusunun kölesi olmuştur."

Klasik yazarlar, farkında olmasalar bile çoğu insan için dahi konumundadır. Dostoyevski, Tolstoy, Atay, Fitzgerald, Twain ve daha nicesi... Eğer insanlara bu şahısların eserleri arasından kulağa hoş gelen herhangi bir satırı okursanız, o cümleden etkilenir ve konu ne olursa olsun doğru kabul ederlerdi. Kendi düşünme yetileri yokmuşçasına imrenme dolu bakışlarla kafa sallayarak bir başkası adına gururlanırlardı.

Ve yine Tolstoy der ki: Kendisini değil de başkalarını kontrol etmeyi isteyen bir kişi görürseniz bilin ki o özgür değildir; o insanlara hükmetme tutkusunun kölesi olmuştur.

Kim Taehyung bu sözleri yerle yeksan eden nadide bir canlıydı. Başkalarına hükmetme tutkusu sevdiklerini görmezden gelmesine sebep olacak kadar büyüktü. Aynı zamanda evinden kilometrelerce uzakta olmasına rağmen diğerleri arasında en özgür olanıydı.

Kafasını sudan çıkardığı cadıyla yüz yüze geldi. "Ayaklarıma kapanıp af dilersen canını bağışlayabilirim." Kaynar su zihnini allak bullak etsede henüz yenilmiş değildi cadı. Başını iki yana sallayarak reddetti teklifi.

"Hayır mı?" Güldü Taehyung. "Pekala."

Odasını engerek yılanlarıyla dolduran cadıya olan öfkesi katlanarak artarken simsiyah saçlarından tutup kafasını yeniden deney havuzuna soktu. Su yüz dereceyi aşkındı.

Cadının yüzü tanınmaz haldeydi fakat bunun önemi yoktu. Taehyung'un gazabından kurtulduğunda, büyüler sayesinde kendi versiyonunun en mükemmel halini yaratarak eski güzelliğine güzellik katabilirdi.

Bu acıya katlanmasaydı iyiydi tabi. Su yüzeyine çıkarıldığında derin ve sık nefesler almaya kaldığı yerden devam etti. Bu sırada, Taehyung'tan lafını esirgememesi büyük cesaretti. "Kendini mükemmel zannetmenin-" Öksürükleri nefes aldırmasada vazgeçmedi. "tek sebebi rakibinin olmaması."

Olası bir darbeye karşı zihnen hazırlandı. Kuvvetli hisleri onu yanıltmadı. Saçındaki parmakların gücü derisini soyacak şiddete ulaştığında eş zamanlı olarak zayıf bedeni tırtıklı duvara çarptı.

Aldığı darbeler kendi güçleriyle iyileştirebileceği türden değildi. Sayıları azınlıkta olan şifacılara gitmeliydi. Ancak hepsi Taehyung'un himayesinde olduğundan bu seçenek pekte mümkün görünmüyordu. Yolun sonundaydı. Af dilemekten başka seçeneği yoktu.

Cadılar kaybedecekleri bir savaşa girmekten asla çekinmezdi. Tam tersi balıklama atlarlardı o tehlikeye. Çünkü içlerindeki irini ancak bu şekilde atabilirlerdi. İşin sonunda Taehyung'un ayaklarına kapanacağını bildiği halde sözleriyle kışkırtmasının sebebi buydu. Ne pahasına olursa olsun ona duyduğu nefreti dışa vuracaktı.

Gentleman's Club | tk. ✓Where stories live. Discover now