07

392 42 38
                                    

Yazim yabkisini dikkate almayın
~~

İki haftadır Robinle konuşmuyorduk. Kırgınlığım ve sinirim geçmişti fakat en azından benden özür dileyebilirdi bu iki hafta içerisinde. Kendisinden bir ses çıkmadığı için sinirim geçmişken tekrardan sinirlenmiştim.

Okuldan sonra akşam üzeri ben de toplanmak için sözleşmiştik. Bu yüzden bok götüren salonumu temizledikten sonra markete içecek ve atıştırmalık almak için yola koyuldum. Markete vardığımda bira ve abur cubur alıp eve geri döndüm.

Sözleştiğimiz saate az bir süre kalınca kaselerin içine abur cuburları koyup, salona götürerek ortadaki masaya yerleştirdim. Artık benden bu kadar, salonu temizlerken canım çıkmıştı çünkü.

Kısa bir süre sonra kapının çalmasıyla oturduğum yerden kalkıp, kapıyı açtım. Mike ve Nancy dışında herkes gelmişti. Robin'in de geldiğini görünce onu Steve'in çağırdığını az çok tahmin edebiliyordum çünkü ben çağırmamıştım. Robin'in görmesini umarak ona göz devirip diğerlerine gülümseyerek içeriye geçmeleri için yana kaydım. Robin en arkada kalınca arkamı dönüp içeriye doğru ilerledim.

Nat: Girerken kapıyı kapatırsın

Bir de arkasından kapı mı kapatacaktım? Kendisi kapasın.

Salonda sohbet ederken kısa bir süre sonra eksik olanlar da geldikten sonra tamamlanınca biraları getirip oyun oynamaya başlamıştık. Herkes doğruluk mü cesaretlik mi oynamak istediği için salonun ortasında duran masayı kenara çekip daire olacak şekilde yere oturduk.

Dustin: Şişeyi çeviriyorum

Dustin şişeyi çevirip, şişenin bir ucu Mike'ı diğer ucu Dustin'i bulmuştu.

Dustin: Soru soran taraf benim doğruluk mu cesaretlik mi

Mike: Doğruluk 

Dustin: Geçen size geldiğim zaman neden kapıyı annenin topuklu ayakkabılarını giyerken açtın

Mike: Kimseye bundan bahsetmeyeceğine söz vermiştin

Nancy: Annemin topuklu ayakkabılarını mı giydin cidden

Mike göz devirip derin bir nefes almıştı

Mike: Evet, giydim. Çünkü topuklu ayakkabı giyip yürümek nasıl bir şey merak ettim

Nat: Eminim topuklu ayakkabılar sana çok yakışmıştır

Mike: Hahaha çok komik

Nat: Komik olsun diye söylemedim ciddiyim

Mike bana yastık fırlatınca Dustin şişeyi tekrardan çevirdi. Biri ucu bana diğer ucu Steve'e gelince az çok ne söyleyeceğini tahmin etmiştim

Steve: Doğruluk mu cesaretlik mi

Cesaret dersen boktan bir şey yaptıracağını biliyordum

Nat: Doğruluk

Lucas: Ah hadi ama herkes doğruluk mu diyecek

Nat: Sıran geldiği zaman cesaretlik dersin olur biter

Steve: Bu oda da öpecek olsaydın kimi öperdin

Nat: E bu çok kolay oldu.. Nancy!

Herkes "NE" diye çığırırken anlamsız bir şekilde onlara bakmaya başladım. Gözüm Robin'e takılınca ifadesiz bir şekilde bana baktığını gördüm.

Jonathan: Kız arkadaşıma mı yürüyorsun yoksa

Nat: Birazcık ama merak etme yemem

Nancy gülerken Jonathan elini beline yerleştirip dalga geçerek kafasını olumsuz anlamda sallamıştı.

Robin BuckleyWhere stories live. Discover now