3.BÖLÜM: "HATIRALAR"

83 13 28
                                    

🕊

Güzel bir tatil kime iyi gelmez ki... Yalın Çakır'a aşık olmaya hazır mısınız!?

Ozaman altta tıklaması çok basit olan yıldıza basalım ve olacakları görelim ★

____________________

3.BÖLÜM: "HATIRALAR"

Birine karşı birşeyler hissetmek bana uzak kavramlardı. Bu zamana kadar ne kadar çok kişiyle ilişkiye girsem de hiçbiri duygusal değildi ve bu, bu şekilde devam edecekti.

Ciddi ilişki istemeyecek şeyler yaşamıştım ve bu konuda babamın yolundan gitmeye karar vermiştim.

Yalın dün gece beni kumarhaneye geri bırakmış. Ondan sonra ise kendi arabamla eve dönmüştüm. İçimdeki huzursuzluk, babama yalan söyleyecek ve arkasından gizli kapaklı işler çeviriyor olacak oluşumdandı.

Babamı daha önce de tatile göndermek için ikna etmişliğim olması işimi kolaylaştıracak olsa da içinde bulunduğum durum beni bunu yaparken zorlayacaktı. Diğer güzel şey ise babam magazinlerle pek ilgilenen biri değildi. Her türlü yırtmıştık. Ama içimdeki huzursuzluğu dindirememiştim.

Babam, yanımda farklı farklı adamlar görmeye alışmıştı magazinlerde. Başlarda bana kızıyordu fakat sonrasında belli bir yaşa geldiğim için bana karışmayı kesmişti. Ayrıca kontrollü bir şekilde doğum kontrol hapı kullanmam onun biraz olsun içini rahatlatmaya yetiyordu. Zeynel konusunda ise bana ilk defa gerçekten kızdığına şahit olmuştum. Çünkü bana 'Zeynel senin oynayabileceğin türden bir adam değil. Yanlış bir hareket dahi yaparsan seni de beni de öldürür' demişti. Ve ben bu söylediklerine rağmen bir sürü yanlış yapmıştım. Dinlemiyordum. Takmıyordum. Hep başıma buyruk olmuştum ve başıma gelenlerin hepsi de bu rahatlığımdan geliyordu.

Zeynel'e yanlış yapmamdan kastı başka erkeklerle görüşmemdi. Zeynelse bunu olgunlukla karşılamıştı. Bu konuda bana anlayışlı olması kendisinin de başka kadınlarla ilişkiye giriyor oluşundan olsa gerekti. Fakat son zamanlarda bir değişiklik vardı. Zeynel'i uzun zamandır başka kadınlarla görmüyordum.

Ne kadar düzeltsemde tekrar dağılan kahküllerimi düzelttim ve uzun saçlarımı kulağımın arkasına atıp babamın oturduğu kocaman salondaki tekli koltuğa yaklaştım.

"Babacım" dedim ve eğilip yanağından öptüm. "Şu sıralar fazla yoruluyorsun gibi. Sence de bir tatil iyi gelmez mi?" Dedim en sevimli halimle. "Merak etme kumarhane bana emanet. Sen bir kaç aylığına başka ülkeye gitsen de ben idare ederim. Daha önce de ettiğim gibi" Babama söz hakkı vermeden tek nefeste sarf ettiğim bu cümleler onu güldürdü.

"Yavaş kızım daha bir şey demedim" dedi yorgunca gülerek. Nefesimi vererek ben de güldüm. Gergindim fakat belli etmemek için elimden geleni yapıyordum. Oturduğu tekli koltuğun koluna oturdum. "Ee ne diyorsun?"

Düşünceli bir yüz ifadesiyle bana baktı. "Yakın bir tarihte dinlenmek için gitmek iyi fikir aslında." Der demez lafını kestim "Bence hemen yarın ilk uçakta git. Son dakikada yapılan planlar her zaman en güzelleridir sonuçta"

Kaşları çatıldı "Acele olan ne? Alırım bir ara bilet işte. Beni hemen gönderip başka planlar mı yapacaksın yoksa" dedi sonlara doğru şakalaşarak. Biliyordu ki ondan hiçbir şey saklamazdım. Ama bu sefer saklamak zorundaydım.

"Hayır babacım. Yorgunsun ya. Ondan. Daha fazla İstanbul'un havası yormasın seni." Dedim ve oturduğum yerden kalktım.
"Yoruldum cidden" dedi nefesini vererek. Aramızda kısa süreli bir sessizliğin ardından "Ben yokken başını belaya sokmak yok." kelimelerini duymam gerginliğimi söküp atmıştı.  Başımı iki yana salladım. "Yok"

ACIBADEMWhere stories live. Discover now