side to side - Yeongyu Beomjun

14

beomgyu'nun ağzından

okula kısa bir aradan sonra tekrar başlamıştık. benim için sıkıntı olan şey okulun açılması değildi. yeonjunun ta kendisiydi.

aynı sınıfta olmamız, aynı sırada oturmamiz, sınıf listesinde altalta olmamız bunların hepsi başlı başına sıkıntıydı.

altima bol bir pantolon ve üstüme düz bol  t-shirt giyerek yola çıktım.
geçen dönem yeonjun ile durakta buluşur ve birlikte okula yok alırdık. sevgili olmamız kimseyi rahatsız etmezdi bizi severlerdi. doğrusu kimi sevdiklerini daha yeni öğrencektim.
biz ayrılınca kimin yanında olacaklardı?

yeonjunun ailesi biraz daha varlıklıydı.
yeonjun özgür biri olduğu için özel okulda çok fazla rahat ve saygısız tavırlar gösterdiği için ailesi onu buraya getirmişlerdi. okulumuz aksine biraz daha resmi gözükürdu fakat gayette eğlenceliydi.

okula girdiğimde  bana bakıyorlardı. nedenini anlamadım fakat tam okul merdivenlerine geldiğimde birini kafama sertçe vuruşuyla ne olduğunu anlamış oldum.

ucube yeonjun.

o da okula gelmiş ve kafama sertçe vurup yukarı doğru koşmuştu.
yeonjun bana kıyamazdı.
eskiden.

herkes yeonjunun bana vurmasını tuhaf karşılamıştı .

sınıfa vardığımda yeonjun sırasına geçmiş yatıyordu.
ben ise yanına gecmek istemediğim için Soobin'in yanına geçerek konuşmaya başladım.

"biliyor musun soobin annem gaymis."

"ya salak mısın Gyu? ananın amına uçarım."
seslice söylediğinde çoğunluk bize bakmıştı.

eskiden demezlerdi.
yeonjun her seferinde illa laf eder beni onlarla bir süre konuşturmazdı. ne kadar dalga geçtiklerini bilsede.
fakat bu sefer duymasına rağmen kafasını bile kaldırmadı.

ben kendi kafamda kuruyordum  galiba ayrıldık desemde hala yeonjunun beni korumasını bekliyordum.
ne aptalca ama...

yeonjunun bana zorbalık yapacağını nerden bilebilirdim ki.

____
dersler başlamıştı yeonjun ile oturmuyordum.
dersler ilk günden amımıza koyduktan sonra öğle arasına gelmiştik.

yemek katına inerek Soobin, Taehyun, Hyuka ile bir masaya oturduk.

yeonjun minho ile takılıyor gülüşüyordu.
derslerde ise soobine hakkımda küçük bir ucube olduğumdan bahsediyordu. ne olmuştu ona, neden bu kadar kalbimi kırıyordu.

teneffüslerde aptal yeonjunun bana  ucube deyip hakaret etmesi hele ki bunu en yakın arkadaşlarıma anlatması moralimi bozmuştu.

yeonjunun bana böyle davranacağı aklımın ucundan bile geçmezdi.

halbuki söz vermişti beni zorbalardan kurtaran ve uzak tutacak olan kişi olucaktı.
ama benim zorbam oldu.

Ingilizce hocası biraz yetersiz olduğumu ve çalışmam gerektiği için öğle arasında bana biraz ders verecekti.

elimde kitaplar ile  hızlıca hocaya doğru giderken yeonjun sertçe ayağıma çelme taktı.

kitaplar ve benim yere devrilmem salisede gerçekleşti.

herkes şaşırmıştı çünkü en son beklenecek kisi yeonjundu bana asla zorbalık yapmazdı diye düşünüyorlardı.

bende öyle düşünmustum.

birkaç tanımadığın kişi yanıma doğru koştu ve yardımcı oldular.

ayağım biraz burkulmuş olmalı ki hafif topallayarak yürüyordum.
aslında kafama takmazdım. cok zorbalık görmüştüm önceden ama bunu junun yapması sözünü tutmaması beni çok kırmıştı. uzun saçlarımla yüzümü kapattıktan sonra yardımcı olan kişilere beni ingilizce hocasına götürmesini istedim.
götürdüklerinde teşekkür ederek derse girdim.

____
bu arada bilerek yeonjunu küçük harflerle yazıyorum yani hata yaptığımdan değil suan orosvu coocu olduğu için yani

geçiş bölümü olsun yarın öğlen yb gelir