|11| Sesli Bir Ürperti

Zacznij od początku
                                    

Jimin alışıktı. Ne olursa olsun Bogum'un V'yi kurtaracağını biliyordu. Fakat çevresinde bulunan bazı insanların V'nin ölümünü dört gözle beklemesi hiç olmadığı kadar sinirlendiriyordu onu.

"V yanınızdayken ne derse kafanızı eğip itaat ediyordunuz. Şimdi neden ölümünü dört gözle bekliyorsunuz? O herif hiçbir şeyin farkında değilmiş gibi mi duruyor oradan bakınca?! Hepinizin ne sik olduğunu bilmiyor mu sanıyorsunuz?! Şu an ölümünü dört gözle beklediğinizi bilmiyor mu sanıyorsunuz cidden, kendinizi zeki mi sanıyorsunuz siz?"

Jungkook'un yüksek sesi koridorda yankılanırken sırtını duvara vermiş olan Woodz, çocuğun bu derece alevlendiğine şahit olmasının şaşkınlığını bir kenara atıp koridorda sessizce duran adamlara çevirdi gözlerini. Çocuğun haklı olduğu açıkça ortadaydı. Woodz, bu koridordaki V'nin ortaklarından olan adamların çoğunun ne bok olduğunu biliyordu.

Jungkook'un bunu ilk günden farketmesini, olayı hemen çözmesini beklemiyordu.

V'nin ortaklarının hepsi birer kuklaydı. Herkes, birbirinin arkasından iş çeviriyordu. İnanılmaz bir çıkar ilişkisi vardı ortada. Bir çıkar doğrultusu olmasaydı kim Kwang'ın oğlunun V'nin yanında olduğunun sırrına ortak olurdu ki?

"Gözlerinizden kıskançlık fışkırıyor, beş yaşındaki çocuk bile anlar V'nin arkasından neler çevirdiğinizi. O çatışmadan V hariç hepiniz sağ çıktınız."

Adamların hepsi tedirginlikle olduğu yerde kalakaldı. Woodz, büyüttüğü bakışlarını oturduğu yerde dimdik bir şekilde birkaç dakika önce fısır fısır konuşan adamlara bakan çocuğa çevirdi. Bu çocuğa saf dediği için pişmanlık duydu.

"Söylesenize, hanginiz Siwon'un adamısınız?"

Koridordaki sessizlik yerini sesli bir ürpertiye bıraktı. Jungkook sakinlikle arkasına yaslandı ve bakışlarını koridordaki adamlarda gezdirmeye devam etti. Yanında oturan Jimin anında ayaklandı ve Haruto, silahını çıkarıp tetikte beklemeye başladı.

"O küçük aklınla bizim işlerimize karışma, hiçbirimizin V'nin arkasından iş çevirdiği yok. Kendini çok zeki sanıyorsun sanırım." Dedi karşısındaki duvara yaslanmış adam, adının Jackie olduğunu biliyordu Jungkook.

"V kendine geldiğinde de karşısına çıkıp bana bunları söylediğini söylemeni rica ediyorum."

"V öldüğü için rahatınıza ve onun gücüne sahip olduğunuzu düşünecek olursanız, büyük yanılmış olursunuz." Diye tamamladı Jungkook. Sözleri biter bitmez koridorun sonundaki kapı açıldı ve odadan Bogum çıktı. Jungkook anında ayaklanıp adamın yanına ilerledi.

"V'nin şu ana kadar aldığı en hafif kurşun yarasıydı. Az kan kaybetmiş, dolayısıyla şu an hiçbir sıkıntısı yok. Yine de bir gün burada kalsın. Yarın çıkabilir."

"Girebilir miyim peki?" Diye sordu anında Jungkook.

Biliyordular. Bu koridordaki herkes kola gelmiş bir kurşun yüzünden bir insanın kolay kolay ölmeyeceğini çok iyi biliyorlardı. Fakat bazılarının içinde öyle bir istek vardı ki adamın ölmesine dair, bu mümkünmüş gibi akıllarında olabildiğince büyütmüşlerdi.

Jungkook ise zaten üzgün ve sinirliyken utanmadan böyle bir şey mümkünmüş gibi konuşup, arkasından kim bilir ne işler çevirdiklerini tahmin bile etmek istemediği adamlar sayesinde sinirden delirecek noktaya gelmişti. Tek istediği V'nin kollarının arasına girmekti. Sadece buna ihtiyacı vardı.

Ve biliyordu ki V'nin de tek isteği küçüğünü kollarının arasına almaktı.

"Şimdilik sadece iki kişi girebilir." Dedi Bogum, karşısındaki genci incelerken. Karşısındaki gencin Devante olduğunu biliyordu. V'nin en yakını Jimin ve Hoseok'tan sonra Bogum'du ve V, yanına Jungkook'u aldığından beri Bogum'a ondan bahsediyordu.

Revolution Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz