Giriş

699 39 35
                                    

Gecenin karanlığında ilerlerken istediğim tek şey bir an önce eve varmak ve bu buz gibi soğuk havadan kurtulmaktı.

Tam bir aptal olmalıydım. Kursa yeni katılan öğrencilere yardım etmeye çalışmak aptallık olmalıydı. Başımızda öğretmen varken benim öne atılıp onlara ufak tefek tüyolar vermeye çalışmam gereksizdi. Çoktan eve gelmiş olabilir ve ekim ayının 17. gününde, erkenden kararan serin havada yorgunluktan zar zor yürüyor olmayabilirdim.

Kendime kızmayı bırakmaya karar verdim. Sorun değildi, birkaç alt sınıfın spor kariyerine sağlam adımlarla başlamasını sağlamıştım sonuçta. Önemli değildi. Günü üç saatlik uykuyla bitirmeye uğraşmam da büyük bir şey sayılmazdı. Üç saatlik uykuyla dört saat antrenman yapmış olmam abartılmaya uygun değildi.

Gerçekten benden büyük aptalı yoktu.

Tüm bu iç çatışmama rağmen, duyduğum sesle birlikte, kendi kendime verdiğim savaşa bir ara verip adımlarımın yavaşlamasına engel olamadım. Bastırılmaya çalışılan iç çekişler ilginç bir şekilde kulağımdaki kulaklıktan dışarı çıkan müzik seviyesinin arkasında kendini bana duyurabilmişti. Az sonra yapacağım şeyden pişman olacağımı bilerek kulaklığı çıkardım ve adım atmayı bıraktım. Biraz geriye göz gezdirerek bir ağacın gecenin karanlığıyla birleşen gölgesine oturmuş, benim yaşlarımda görünen ve belki de sokak lambası yüzünden kızıla çalan kahverengi saçlı çocuğu fark edebildim. Yüzünü tam göremesem de aynı okulda olduğumuza emindim.

Derin bir nefes aldım. Ne yapacağımı biliyordum. Kendimi asla durduramıyordum zaten. O orada öylece ağlarken, ki bu soğukta ve gecenin bu saatinde dışarıda olduğuna göre sorunu büyük olmalıydı, bırakıp gidemezdim. Her şey bir yana, bütün bu yorgunluğumun beni uyumak için zorlamasına karşın gözüme tek damla uyku girmeyeceğinden adım kadar emindim.

Bu yüzden yavaşça ona doğru yürüdüm. Sokak lambasının ışığının sadece saçlarına vurmasına izin veren çocuk ben yaklaşınca kafasını kaldırmadan yüzünü kollarına kuruladı ve kendini susturdu. Boş sokakta benim adım seslerim ve onun hıçkırıklarından başka bir şey olmadığı için onun yanına geldiğimi fark etmiş olmalıydı.

Ben önünde durunca başını kaldırıp yüzüme baktı. Kızarmış burnunu, nemli gözlerini ve gergin, güzel dudaklarını görünce onu okuldayken alt sınıflardan birkaç arkadaşımla gördüğümü hatırlamıştım.

“Merhaba.” diyerek sakince selam verdim. Onun nasıl biri olduğunu o zamanlar bilseydim, tek kelimelik selamımı bile süslemeye çalışır, belki yanına gitmeden önce daha az yorgun görünmek için çabalardım. Nasıl iyi huylu olduğunu, nasıl hassas bir kalbi taşıdığını bilseydim arkadaşlarımın yanında gördüğüm ilk an ona her gün göz kulak olmak istediğim için tanışmak uğruna her şeyi yapardım.

Ama hiçbir şeyi bilmiyordum ve en can sıkıntılı, yorgunluk, bıkkınlık ve ruhsuzluk dolu selamımı vermiştim. Belki de hayatımda verebileceğim en kötü selamdı. Ona denk gelmesi ise müthiş talihsizlikti. Sonrasında sık sık dile getirecekti çünkü.

“Merhaba.” diyerek burnunu çekti ve gözlerini kaçırdı. Bakışlarını çevirmesinin beni üzdüğünü o an fark edememiştim.

O an anlayamasam bile bu çocuğun bende büyük etki bıraktığı bir gerçekti. Sonraki günler gözüm durmadan onu arayacaktı.

(ó㉨ò)

şu kısacık bir yıl içinde, bazı insanların bana senelerce hissettiremediği samimiyeti, güveni, desteği, mutluluğu sen hissettirdin. bendeki yerin bu kısa zamana rağmen kelimelere dökemeyeceğim kadar büyük. yaşıma göre belki de uzun sayılabilecek bir süre boyunca yazı yazmakla uğraştım, yine de iş seninle ilgili duygularımı düşüncelerimi anlatmaya hepsini ortaya dökmeye gelirse tıkanıp kalırım mervem :")

daha beni tanımıyorken bile sırf ben hafifleyeyim diye yükümü paylaşmak istemen, her konuda yardımcı olman, sana geldiğimde asla beni geri çevirmemen benim için o kadar büyük anlam ifade ediyor ki

normalde tanışma günlerine önem veren birisi değilimdir ama senin o hevesin, sevincin beni öyle havaya soktu ki bebisim, ben de mutlaka kutlanması gereken bir gün gibi görmeye başladım artık. bakış açımı değiştiren de sen oldun

şu 365 günde verdiğin her şey için çok çok çok teşekkür ederim. bundan bir sene önceki ben şu anki benle aynı değilimdir ama seninle birlikte o zamanki kendimden daha iyi bir şeye dönüştüğüme eminim. umarım bu arada benim de sana yardımcı olabildiğim zamanlar olabilmiştir, ben de seni senin beni ettiğin kadar mutlu edebilmişimdir

seni çok seviyorum güzel bebisim benim ╥﹏╥ノ♡

taerefsizzzz

18.10

Treat You Better ;; 2MinWhere stories live. Discover now