"Haklısınız." diyebildim sadece. Aynadan bizi kontrol eden Afran'la göz göze geldiğimizde o da sırıttı.

"Evet, babaanne. Ama beni ikna eden o değil de, daha çok ben, kendisini benimle evlenmeye zorladım bile diyebilirim."

"Zorlamak?"

"Evet, kendisi imzamı taklit eden bir kadın buldu, onu da bana benzeterek imzamı taklit ettirip evlenmemizi sağladı." dediğimde ortamda büyük bir sessizlik oldu. Afran bile sessiz kaldı. "Şaka yaptım sadece." dediğimde Afran kendini gülmeye zorladı. Sonuçta kendisi marifetine fazlasıyla hakim!

"Korkunç bir şakaydı canım." dediğinde kadına gülümsedim. Sonra da Afran'a baktım. Yüz ifadesini saklamak için sadece yola odaklandığında onun bu haline güldüm. "Peki gerçekte evliliğiniz nasıl oldu? Nasıl karşılaştınız ve en önemlisi sana evlenme teklifi yapmadı mı? Yüzükleriniz yok bile." dediğinde. Suskunluğum artıp Afran'a baktım. Biraz önce şaka olarak tabir ettiğim durum gerçek ve bana sorduğu sorulara verebileceğim bir cevap da yok.

"Şey..."

"Evet?" dediğinde Afran'dan ses gelmeyeceğini anladığım da derin nefes alarak kadına döndüm. Bu yalanlarım yüzünden öbür tarafta yanmam umarım.

"Şöyle ki Afran'la şans eseri tanıştık ve kendisiyle çok arkadaşça bir akşam geçirdik." dediğimde başta ifadesiz ya da saklanmaya çalışan Afran birden kahkaha attı. Onun tepkisiyle babaannesi şaşkın bir şekilde Afran'ı izledi.

"Komik bir şey mi var oğlum?"

"Hayır, babaanne. Tanıştığımız zamanı hatırladım bir an."

"Öyle mi? Nasıl tanıştınız?" sorduğunda gülme sırası bana geldi. Buyur anlat bakalım.

"Şu an araba kullanıyorum, dikkatimi dağıtmam doğru olmaz." deyip arkaya kısa bir bakış attı. Bu hareketinden dolayı istemsiz bir şekilde telaşlı hissettim. Sağ elimi karnıma koyarak babaannesine baktım.

"Oğlum, yapma şunu demedim mi sana? Sadece yola bakarak da konuşabilirsin."

"Haklısın babaanne." dedi bu durumdan kaçamayarak. Onun bu haline kahkaha atma isteğiyle dolsam da kendime hakim oldum. Ve Afran'ın durumu sapıtacak tarzda bir şey söylememesi için araya girdim.

"Ablamın kedisi sayesinde tanıştık." Afran'ın düşünceli durmaya devam eden haline gülerek.

"Öyle mi? Kedi olması, büyük bir tesadüf olmuş." Afran tek kaşını kaldırarak aynadan bizi izledi. Ne anlatacağımı o da merak etmişti.

"Kesinlikle."

"Devam et canım." dediğinde Afran'dan gözlerimi almadım.

"Şey normal de ben kedilerle aram pek hoş olmaz ve sırf bu yüzden ablamın kedisini kaybettim. Afran da ablamın kedisi olarak bana geldi." dediğimde Afran tam olarak bu olayını nereye kadar anlatacağımı bir yola bir de merakla aynaya bakıp durdu. "Onun benim kedim olmadığını ve tabi o an için bir insan olduğunu anladığımda, ilk başta korktum ve onu kovmak istedim. Ama bana yardımcı olduğu için bunu yapamadım. Ve o gece Afran'ı evimde ağırladım."

"Ah, ne kadar tatlı ama canım ne kadar iyilik yaparlarsa yapsınlar ya da ne olursa olsun her yabancıyı evinde tutmamalısın." dediğinde gülmemi tutarak kafamı salladım.

Yanlış Kedi | TamamlandıOù les histoires vivent. Découvrez maintenant