Bölüm 30

4.1K 265 53
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


30. BÖLÜM

En son Afran'dan beklediğim ama bir türlü görmediğim tepkiyi gördüğümde kendime çok kızdım. Benim yüzümden bunca zaman kendisini bana iyi gösteren bu adamın ne kadar acı çektiğine şahit oldum. Ve kalbim bir kez daha hiç olmadığı kadar acıdı. Onun bu halini düşünmeden davranmam ve bunca şey. Kendimden nefret etmem istedim ama Afran bunu yapmama bile izin vermeden eski haline dönüp tekrardan bana destek çıktı. Ve beni kendimden tekrardan utandırdı.

Odanın sessizliğinde derin bir nefes alarak titreyen elimi seyrettim. Hâlâ yürümekte sorun çektiğim için Afran, zorla gönderdiğim tekerlekli sandalyeyi benim için tekrar almaya gitti. Naz'da gidebilirdi ama nedense kendisi gitmek istedi. Ve benden saklamak istediği bir şey olduğunu fark etsem de ses etmedim. Sonuçta bu halimle daha fazla kötü veya iyi haber bile almak istemiyorum. Sadece ikisi, oğlum ve Afran yanımda olsun bana yeter. Sonuç olarak o gitmek istediğinde ben de hayır diyemedim.

O gelene kadar da annem hemşirelerle beraber Ege'yi getirmeye gittiler. Gerçekten de hızlı toparlamış olduğu için kuvözden çıkartıldı. Ve şu an bana getiriliyor. Stresten oturduğum yataktan sarkıttığım bacağımı sıkmaya başladım. İki elimi de dizlerime koyup bir elimin terini bacağıma silerken diğer eliminde titremesini engellemeye çalıştım. Naz yanıma oturdu ve titreyen sol elimi tuttu. "Biraz sakin mi olsan?"

"Çok zor."

"Yapma şöyle, nefesini kontrol et. Yoksa daha bebeğini kucağına almadan kriz mi geçirmek istersin?" sorusuyla sadece kafamı iki yana salladım. "O zaman derin nefes ala ve kendini kontrol et."

"Demesi kolay." en sonunda ona baktım. Telaşım artarken, "Ya onu alırken düşürürsem ya da ona zarar verirsem. Çok korkuyorum."

"Korkma, sen onun annesisin. Asla ama asla onu düşürmez ve zarar vermezsin."

"Emin misin?"

"Ben değil, sen emin ol." dostane bir şekilde omzuma dokundu. Bunu yaptığında derin nefes aldım. Naz da tıpkı Afran gibi asla beni suçlayarak bakmadı. Bunun yerine yanımda durmayı tercihe etti. Üzgün dahi olsa ya da o an aşırı kötü dahi olsa hep benimle oldu. Onunla ilgilenmek istediğimde ya da dinlenmesini söylediğimde benden kaçtı. Ama eninde sonunda her seferinde yanımda bana sarılarak ağladı. Toparlayana kadar ne kadar toparlayabilirse bu birkaç gün için.

"Çok iyi. Kendini böyle kontrol et." dediğinde dikkatimi ona verip sadece gülümsedim. Hemen sonra da odaya giren anneme baktım. Kucağında beyaz giyinmiş Ege'yle girdiğinde ayağa kalkmak istedim. Ama bunu yapmamla dik duramadım. Yere düşmek üzereyken Naz kolumu tuttu. Tekrardan yatağa oturmamı sağladığında derin nefes aldım. Bana telaşla bakan diğer iki çift göze, ben kendimi toparladıktan sonra baktım. "Sakin ol."

"Anneciğim sakin ol." dedi. "Yürümekte zorlandığını unutuyorsun hâlâ." kafasını iki yana salladı. Benim toparlamamı bir süre bekledikten sonra bana doğru ilerledi. Hemen karşıma geçip bana Ege'yi uzattığında tereddütle küçük bedeni izledim. Ama fazla kararsız kalmayı bırakıp kucağıma aldım. Belinden destek vererek göğsüme yaslanmasını sağladım. "Eve bebek geldiğinde kaçmayıp biraz ilgilenseydin, bu şekilde acemi olmazdın." dedi bıkın bir tonla. Bana kızan anneme gülümseyerek baktım. Kolumu tutup onu daha doğru tutmam için beni yönlendirdiğinde kafamı iki yana salladım.

Yanlış Kedi | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin