Bölüm 10

8.7K 477 19
                                    

10

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

10. BÖLÜM

Kendimi gülmeye zorlayarak etrafıma bakındım. Onlarla şu an uğraşmak istemiyorum. "Merhaba."

"Mehir, inanamıyorum. Görüşmeyeli uzun zaman oldu." güldü. Elimi tutup birden bana sarıldığında başta tepkisiz kaldım. Sonra mecburiyetten ben de ona sarıldım. Benden ayrıldığı gibi elimi sıkıca tuttu. "İnanamıyorum, seninle kaç yıldır görüşemiyorduk." dedi. Sonra da arkasında duran Bora'ya baktı. Tekrardan bana baktığında yüzündeki gülümseme daha da arttı. "O kadar uzun zaman oldu ki... Seni nişanlımla tanıştırayım, Bora." dedi. O kadar masum bakmıştı ki istemeden ona acıdığını hissettim.

Anlaşılan nişandan sonra o kızdan da ayrılıp başka biriyle nişanlandığı doğruymuş. Bunun Oya olması beni üzdü açıkçası. Beklendik bir şekilde saf birini bulup onu da kandırmış.

"Evet, meşgulüm. Kafam yerinde değildi seninle görüşemedim. Ama nişanlanman görüşememizden daha beklenmedik oldu." arkada duran Bora'ya baktım. Yüz ifadesi bembeyaz olmuştu. Sanırım ona yaptıklarından bahsederim diye korkuyor olmalı.

"Oya, içeri geçelim hadi. Arkadaşın zaten gitmek üzereydi, acelesi varsa tutmayalım." dedi. Bu bile düşüncemi destekliyor.

"Ah, seni tutuyor muyum?"

"Evet, gitmemiz gerekiyor. Hadi." sesin sahibine baktım. Afran elini belime koyarak beni kendine çekti. "Arkadaşın adına üzgünüm ama sapık birisine yakın olmamalısın." dedi. Oya ise Afran'ın sözlerine anlam veremedi.

"Ne demek istiyorsunuz?" sordu. "Mehir, bu adam ne diyor?" bu sefer sorusunu bana yöneltti. Bora ise korkuyla bize doğru adım attı. Oya'nın kolunu tuttu.

"Boş ver şunları gidelim. Davet için bir şeyler alman gerekiyor unuttun mu?" dedi. Kolunu sert bir şekilde çekerek onu bizden uzak tutmaya çalıştı. Başta Bora yüzünden kaçmak istesem de Oya'nın kolunu tutma şeklinden dolayı dayanamayıp ona doğru ilerledim. Bora'nın kolunu tutup, Oya'yı arkama aldım.

"Çek ellerini!" dedim. Onun kolunu bırakıp Oya'ya döndüm. "Bundan uzak dur. Arkandaki adam dedi ya sapık, diye. Sapık dediği kişi: Senin nişanlım, diye tanıttığın bu adam." dedim. Tepki vermeden Bora'ya baktı. Ben de Bora'ya baktım. Bana öfkeyle bakan gözlerine sırıttım. "Ne kadar iğrenç olduğunu unutmuşum." dedim. Oya'ya baktım. "Ben gidiyorum, sen de bu salaktan uzak dur." yanlarından ayrıldım.

Afran'a baktığımda ciddi bir şekilde beni izliyordu. Bakışı rahatsız ettiği için ona daha fazla bakmayı bıraktım. Yanından geçtiğimde, "Arabaya geç." dedi kısık bir sesle. Ve beraberinde de siyah spor arabanın kapısını açan Kumsal'ı gördüm. Ciddi ifadesiyle bizi izliyordu. Arabaya geçmek istemesem de yürümek istemiyorum. Ve görünüşe göre kolay kolay taksi de bulacakmışım gibi durmuyor.

Yanlış Kedi | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin