Bölüm 18

8K 500 33
                                    

18

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

18. BÖLÜM

Üzerimi değiştirip, saten pijamalarımı giyinip salona geçtiğimde Afran gözleriyle beni izliyordu. Merdivenden koltuklara geçene kadar gözünü kırpmadan beni dikkatle izledi. Onun bakışı rahatsız edici olmaya başladığında gözlerimi kaçırdım. Ona bakmamaya çalıştım ama bana baktığı hissi daha da üzerimde oluştuğunda yanımdaki yastığı ona fırlattım. Ani hareketime rağmen yastığı yakaladı. "Ne var, ne diye bana öyle bakıyorsun?" sert bir şekilde sormaktan kendimi alamadım. O ise yakaladığı yastığı hemen yanına koyup etrafına baktı. Sonra da gözlerimi büyük bir dikkat ve ciddiyetle izledi.

"Hiç, sadece neden bir anda bu kadar ruhsuz oldun... Bunu merak ediyorum." dedi sanki daha önceden durumu anlamamış gibi. Soru soruyor ama sanki sormuyormuş gibi davranmasından dolayı istemsiz bir şekilde gözlerimi devirdim.

"Ben ruhsuz falan değilim, sadece yorgunluktan." dedim. Ama o tek kaşını kaldırdı. Açıkça inanmadığını belli ediyordu. Bakışlarının sinir bozuculuğundan dolayı, "Yok bir şey işte... Sadece..."

"O adam eski sevgilin miydi?"

"Hayır!"

"O zaman, platoniğin?"

"Ne... Hayır, Afran!" dedim. Ama o oturduğu koltukta öne doğru gelip bana dikkatle baktı.

"Sevgili değil, o zaman daha ilerisi de olmaz. Platonikte değil... Peki onunla ilişkin ne?" sordu. Benim için fazlasıyla uzun olan konuşması bittiğinde derin nefes aldım. "Vira, seni asla yadırgamam. Anlatmak zorunda da bırakmam. Ama seni bu kadar ruhsuz bir duruma sokan o kişiyi de öylece rahat bırakmam." dedi. Bunu söylediğinde gözlerimi ondan kaçırdım. Güzel konuşuyor.

"Yani, söylediklerinden hiçbiri değil."

"O zaman..."

"Çocukluk arkadaşım, yani terk edip gittikten sonra ortaya çıkıp beni tanımıyormuş gibi davranan eski çocukluk arkadaşım." dedim. Bunu söylediğimde kafasını sağa yatırdı.

"Sadece arkadaş mı?"

"Evet! Ne demeye çalışıyorsun, sana dedim eski sevgili değil." dedim. Ama o kadar telaşlı konuştum ki bana inanma ihtimalini bile yok etti. Ama o yine de tek kelime etmeden ayağa kalktı. Bir süre etrafını izledi. Sonra da bana doğru ilerledi. Hemen koltuğun yanında durduğunda ona baktım. Düz bir ifadeyle karşıya, merdivenlere doğru bakıyordu. Önüme döndüğümde derin bir nefes aldı. Hemen sonra da elini sağ omzuma koyup, başıma çok hafif bir buse bıraktı.

"Anlatmak zorunda olduğun birisi değilim, ama anlattığında senin yanında olacağımı bil. Bu yüzden anlatmak istemiyorsan sadece konuyu kapat demen yeterli." dedi. Hemen sonra da omzumu çok hafif bir şekilde sıkıp merdivenlere doğru ilerdi. Onun arkasından öylece baktım.

Yanlış Kedi | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin