VIII - balkabağı toplantıları

Começar do início
                                    

ateş böcekleri daha dağılmadan, hâlâ şekillerini korurken ateş böceklerinin ortalarından bir ateş görünmeye başladı. hemen ardından böcekler etrafa dağılıp gerçek bir ateş ejderhasının görünmesine neden oldular.

etrafa dağılan ateş böcekleri çoktan birkaç kişinin saçları arasında yerini almıştı. muhtemelen, taehyung hariç herkes bunun anlamını biliyordu. ateş böcekleri, seçtikleri kişiye bir dilek hakkı sunardı. seçilen kişi ateş böceklerine dileklerini fısıldadıkları an, böcekler kül oluyorlardı. ama solar, sahneden ayrılmadan hemen önce külleri tekrar kendine çekiyordu. solar'ın anlattığına göre, bunu ona byul öğretmişti. ateş sanatı derslerinden beri yakın olduklarını da söylemişti, bu da onlar için yıllar öncesine dayanıyordu.

jeongguk, çok yakınında hissettiği fızıltılar ile etrafına bakındı, bir ateş böceğinin kendisi için geldiğini düşünmüştü. ama onlar ruh eşini daha çok beğenmiş gibi duruyorlardı. siyah kanatlar üzerinde ışığını göstermeye çalışan ateş böceği kulak tırmalayacak tarzda sesler çıkarıyordu.

"taehyung! hemen bir dilek dile- bekle! bekle, önce ateş böceğini avuçlarının arasına almalısın, evet! şimdi de dileğini fısılda, hızlı bir dilek olmalı! birazdan gösteri bitecek." jeongguk sanki kendi dilek hakkıymışcasına hevesle taehyung'a ne yapacağını anlatırken, taehyung'ta kendisine anlatılanı hızlıca yapmaya çalışıyordu. jeongguk öyle hevesli anlatıyordu ki, bir an yanlış bir şey yapıp onu üzeceğinden çokça korkmuştu.

dileğini diledi ve jeongguk'un ne dilediğini sormasını bekledi. ruh eşinin ne kadar meraklı biri olduğunu onu tanımadan bile anlayabilirdi. ama bir soru gelmemesi ile jeongguk'a döndü.

"avuçlarını açmalısın! nasıl kendi ateşi ile yandığını izlemek istiyorsan tabii. küllerini izlemelisin!" aslında, jeongguk'un istediği tek şey taehyung'un hayatında en az bir kere görebileceği olayı en güzel şekilde yaşamasıydı.

taehyung bunu anladığında, meraklı bir jeongguk görmediği için üzülmekten vazgeçip avuçlarında parlamaya başlayan ateş böceğine odaklandı. ateş böceği; parladı, ısındı ve birden alev aldı. ama taehyung asla o yanmayı elinde hissetmedi. hissetseydi, bir güneş yanığı etkisi bırakabilirdi. eh, bu da onlar için pek iyi olmazdı.

taehyung, önce koyu gri renkteki küllere uzun uzun baktı. "şimdi ne yapmam gerekiyor?" diye sordu merakla. "birazdan ne olacağını göreceksin!" diye yanıtladı onu jeongguk gülümserken.

çok değil, en fazla yirmi saniye sonra solar bütün külleri mor renkli pelerine topladı. şimdi küller, pelerinde çizgiler halinde duruyorlardı.

ve bum! daha birkaç dakika geçmeden, küller tekrar birer ateş böceğine dönüşmüştü. pelerin üzerinde çeşitli renklerini gösteriyorlardı. kesinlikle, taehyung için güzel ve farklı bir ilkti, çok gerekli bir ilkti elbette!

_______

hyejin'in minik bir ateş şovu, yixing'in canlı kukla tiyatrosu ve byul'un masal diyarından sonra bütün izleyiciler, gerçek en büyük gösteriyi izlemek için dışarıda toplanmışlardı.

hyejin şapkasını çıkarıp önlerinde eğildi ve bir anka kuşu oluverdi. sirkin tepe bölgesinde bir iki tur attı ve tam tepeye yerleşti. daha saniyeler geçmeden görkemli kanatlarını açıp sirkin kumaşları ile alev almaya başladı.

burası ihtişamlı gösterinin son bulduğu yerdi, farklılıklar onlar gibiler için her zaman önemliydi. hyejin, küllerinden tekrar doğarken, sirk külleri de ona karışmıştı. bir sonraki gösterilerinde önce alev alacak sonra külden bir sirk yaratacaktı.

tip of my tongue, taekookOnde histórias criam vida. Descubra agora