29.Bölüm/Kupa Kızı,Sinek Valesi

17.5K 995 536
                                    

"Kupa kızı,Sinek valesi"

Yazılan notdaki sözler artık kafamın içinde oturmaya başlamıştı.

Büyük bir soğukkanlılıkla tutulamayacak şekilde saçlarımı arkadan sıkıca topladım ve karşımda duran herkesin,gözlerimle ufak bir sayımını yaptım.

On bir ve on iki.
Evet tam tamına on iki kişilerdi.

Büyük bir sakinlikle gülümsedim."Senin de hatırlayamadığın bir şey varmış benim hakkımda."dedim.

"Neymiş o?"

"Ben bana yollanan hiç bir selamı asla boş çevirmem."

Dişleri arasından keyifle güldüğünde arkasındakilere dönüp,"Gördünüz mü boş çevirmeyecekmiş bizi."dedi ve onun bu cümlesi ile hepsi kahkahalarla gülmeye başladılar.

Onlara eşlik gülümsemeye devam ederken hızla üzerime gelmeye başlamışlardı.

En önden elbette başları gelmesi ile boşta ki kolunu sertçe kavrayıp geriye doğru çevirdim.Diğerinin üzerine doğru fırlatığım gibi ikiside duvara doğru savrulmuştu.Sağ tarafıma sertçe inen levyenin acısını dahi umursamadan levyenin uc kısmından tutup elinden çektim.Ve elime geçmiş levye ile sol tarafımdakilere sertçe indirdim.

Korkulu gözlerle bana bakan arka dörtlü bu kez elindeki tahta sopalarla üstüme koşturduğunda elimde kalan levyeyi birinin karnına doğru indirdim.İkisini de ellerindeki sopalarla imha ettim.

O arada enseme inen darbeyle ağzımdan ufak inilti çıktı.O halde bile vakit kaybetmeden arkamı döndüğümde,döndüğüm gibi yumruğumu sertçe çenesine indirdim.İri yarı vücudu ile hala sarsılmadan karşımdayken önce yüzümü indireceği yumruktan hızlıca eğilerek kıl payı kurtulmuştum ve bu ara yerde bulduğum levyeyi elime alıp sertçe özel bölgesi arasından indirdim.Acıyla bağırdığında bunu fırsat bilip boşluğuna doğru tekmeyi basıp onu yere serdim.Levyeyi baş kısmına doğru hızlı bir hamleyle indirdiğimde başından akan kanları umursamadan arkamdan gelen sese döndüm.

Başları olucak o adam elinde sopa ile üzerime koşarken kasığıma doğru sertçe indirdi.Acıdan uyuşmuş vücudumla sopasının ucundan tutup onu kendime doğru asıldım.Sopayla birlikte yere savrulurken kalkmasına izin vermeden dizinin arka kısmına sertçe bastırdım.

Acıyla deli gibi bağırınırken keyifle kıkırdadım."Mezarı başına uğrarsanız o selamı sizin götünüze soktuğumu iletirsiniz."dedim.

Hala çırpınarak bacağını kurtamaya çalışırken ellerimle o iğrenç saçlarını kavrayıp kulağına doğru eğildim."Ayrıca bana sürekli ölüm meleği diyip durmayı kes ben sizi yaşatarak da acı vermesini bilirim."diyerek tuttuğum başını sertçe yere çaktım.

Hızlıca ayağa kalktığımda grubun yarısı ayaklandığı gibi kaçmış bir kaç tanesi ise ayağa bile kalkamayacak haldeydi.

Hemen üzerimi silkeleyip,topladığım saçlarımı açtım.Seri halde bu tenha sokaktan çıkmalıydım.

Hiçbir şey olmamış gibi eve geldiğimde Aras bahçedeydi.Hızlı adımlarla bahçe kapısından içeri girdiğimde yanıma doğru geldi.

"Neredesin sen nazende?Kaç saattir ben,seni arıyorum."

"Ya senin için ilaç alacaktım eczaneler kapanmış."

"Ne ilacı?"

"Ya ağrı kesici bitmiş bende yenisini alacaktım işte."

Bana inanarak başını salladığında ikimizde bahçede ki masaya oturduk."Ben yemek için bir şeyler söyledim birazdan gelir."dedi Aras.

Başımı sallayıp ayağa kalktığımda,"Bende üzerimi değiştirip sofrayı hazırlayayım."dedim.

NazendemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin