17.Bölüm/Saklananlar Ve Saklayanlar

23.1K 1.1K 657
                                    

"Saklananlar ve saklayanlar"

Kabuk bağlamış da olsa yaralar,
her yeni darbede tekrardan kanardı.

Ve benim en büyük darbem.
Sedat Karaoğlu.
Tam karşımdaydı,
hem de yaralarım daha kabuk bile tutmamışken...

Yakaları dağılmış,saçları birbirine girmiş haldeydi.Onu tanıdığım ilk günden beri bu denli yıkılmış ve sinirli görmemiştim.

Aras ise onun tam aksine,onun bu haline görmesi üzerine oldukça keyiflenmiş gözüküyordu.

Ya ben şu anda ne hissediyordum?

Sedat'ın kolları güvenlikler tarafından tutulurken,Aras'ın ufak bir parmak işareti ile bırakıp,dışarı çıkmışlardı.

Aras ise keyifli bir şekilde masanın önüne gelip,masaya arkasını yasladı.

Sedat öfkeyle,"Sen ne yaptığını sanıyorsun!Kimsin sen?"dedi sanki tükürcesine.

Aras keyifle dilini içinde yuvarlayıp, gülümsedi."Noldu Sedat,ne bu halin?"diyiverdi.

Bir şey yapmıştı.Ama her ne yaptıysa salağa yatıyordu.Ve bu yaptığı her neyse Sedat'ı deli etmeye yetmişti.

Barçın ise her zaman ki rahat tavırları ile masada ki tostunu yiyordu.

"Aras oynama benimle!Adım gibi biliyorum depolarımı sen patlattın!"

"Depo mu,ne deposu?"dedi.

Sedat öfkeyle bir adım daha attığında gözleri bana dönmüştü.Aras ise bunu fark ederek oda bir adım atıp bileğinden kavradı.Beni,onun göremeyeceği şekilde,göz hizasından çekip,arkasına doğru aldı.

Sedat sesini daha da yükselterek,"Bana bak Akaydın!Ben senin o oynadığın çocuklara benzemem!Senin gittiğin o yollardan ben kaç kez gidip,geri döndüm!"dedi.

Aras kahkaha ile,"Senin sikik yollarınla benimkini bir tutma Sedat."diyiverdi.

"Mahvedicem sizi!Akaydınların hepsini toptan kökünü kazıycam!Korumaya çalıştığın bu kadın yüzünden bütün her şeyinizi kaybedeceksiniz!"

O arada Barçın oturduğu sandalyeyi sertçe geriye ittirip,"Ya yeter aq!Bir tost yedirmedin insana!Gelmişsin buraya elini koluna, sallaya sallaya,çekip şurada vursam bir Allah'ın kulu leşini bulamaz hala göz korkutma havasındasın!"dedi.

Aras'ın omzunun üstünden bakarak onları izlerken Barçın,Sedat'ı kollarından tutmuş dışarı çekiyordu.

Bu sefer Sedat gülerek bana seslenerek,"Ahu çok güvenme onlara,ne boktan biri olduklarını öğrendiklerinde senide barındırmayacaklar, tekrardan benim kollarıma kalacaksın!"diyiverdi."Tabi bir gece ansızın tepende bitmezsem!"dedi.

Aras sesini ilk kez yükselterek,"Tabi o gece onun yanında yatan ben, senin,beynini dağıtmazsa orospu çocuğu !Çıkar şunu artık Barçın!"diyiverdi.

Sedat kapıdan çıkmadan son kez bakıp, gülümsedi,"Saklananlar ve saklayanlar."dedi.

Vücudumun irkildiğini hissediyordum.Aras'ın kollarını tutmaktan öte artık resmen kolunu sıkacak kadar sert tutunuyordum ona.

Barçın'ın,Sedat'ı dışarı çıkarması ile Arasla tek kalmıştık.

Aras yavaşça bana doğru döndü.Kitlenmiş gibi tek bir noktaya bakarken,hala bir yere tutunma ihtiyacı duyarak gömleğinin ucunu sıkıyordum.

Elleriyle,yüzümü avuçları arasına aldığında farkında olmadan akan yaşımı sildi.

"Kendine gel bak ben burdayım, yanındayım ve hep de olucam Nazende."dedi yanağımı okşarayarak.

NazendemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin