22.Bölüm/Kötülenenler Ve Kötüleyenler

20.1K 1K 341
                                    

Kötülenenler ve kötüleyenler

Bir söze güvenilirdi bazen,
kimi zaman tek bir kelimeye.

Bazen sırtını dönemezsin karşındakine...

Fakat biz tam şu anda sırt sırtayız.

Ellerimizde ki silahlardan değil cesaretimiz,
içimizde ki güvenle onlara karşıyız.

Namlularımızı ormanın içine doğru rastgele tutuyorduk.Bizi koruyan bir şey yoktu,etrafımız tam anlamıyla düz bir yoldu.

Ne bir araba,ne bir ses...

Ve aniden başlayan kurşun sesleri.Arasla bizde ormanın içine doğru rastgele sıkmaya başlamıştık.

Fakat atılan kurşunlar bizi ıskalamaya çalışılarak sadece etrafımızı teğet geçiyordu.

Bizi öldürmek değilde,göz korkutmak gibi...

Kurşun seslerinden dolayı bağırarak,"Sana söylemiş miydim?"dedi.

"Neyi?"

"Hep seninle birlikte ölmeye hayal etmiştim nazende."diye mırıldandı.

Şu durumda;etrafımız sarılı ölümle belki de burun burunayken kurduğu cümle bu muydu?

Gerçekten normal değil.

Sesimi duyurmak için avazım çıktığı kadar,"Sen gerçekten ama gerçekten manyağın tekisin!"

"Söylemiştin."

Etrafımıza yağan kurşunlar hız kesmezken elimizde ki silahların şarjörünün bitmesi an meselesiydi.

Bu kez ciddi ses tonuna bürünüp,"Bak şimdi nazende.Ben seni koruyacağım sende arabaya doğru hızla koşacaksın."diye konuşmaya başladı.

"Ee sonra ne yapıcam?"

"Arabayı nasıl sürmen gerektiğini mi anlatayım nazende?Gazla ve git."

"Peki sen?"

"Bırak şimdi beni hadi diyorum, başlıyoruz."

Sanki o görecek gibi başımı inatla sağa sola olumsuz anlamda salladım.Sonradan bunu anlamamla,"Hayır."diye geveledim.

"Nazende bak silahlarda şarjör azalıyor birazdan seni kıskıvrak yakalayacaklar amaçları bu."

"Hayır."

"Seni tekrar benden almalarını istemiyorum."

"Bende senden gitmek istemiyorum."

Sustu.

Tek ses devam eden kurşunların sesiydi.

Boşta olan eli,benim silah tutmayan elime uzandığında,"Sana bu ikinci yalvarışım."diye söylendi."Ve sana yalvarırım ki git.Benden değil sadece buradan git."

Arkam dönük bir şekilde ellerini hırsla daha sıkı kavradım.

Öyle sıkı tutuyordum ki sanki bizi asla ayıramazlar gibi.

Silahı son kez sıktığımda artık bütün şarjörüm bitmişti."Allah kahretsin!"

"Hadi nazende sadece koş ve sakın arkanı dönme."diye mırıldandı.

Mecburdum.
Kendim için değil sadece onu da bu bataklığa sürüklememek için tek çarem buydu.

En zor olan artık arabaya koşmak değilde tuttuğum ellerini bırakmak gibi geliyordu.

NazendemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin