| 10 | esmerim biçim biçim, ölürüm esmer için

Start from the beginning
                                    

Siwon sıkıntıyla iç çekip bana yandan bir bakış attı. Bakışlarının anlamı elbette ki 'müdahale et' ibaresi taşıyordu. Ben ise anlamamazlıktan geliyordum. Haha. İnatçılığının ceremesini çekmeliydi. Bizi ayırmaya çalışan herkesin başına gelecek kalleşçe şeylerdi bunlar.

"Siwon biraz daha iyi yazmaya çalışabilir misin?"

Kalemi tutuş şeklinden bile belli olan sinirine diyecek yoktu ki yazısının bu yüzden kötüleştiği de aşikârdı. Tabii Jongin tepkisini kendine saklasa iyiydi.

"Iyyh, yazıya bak karınca gibi. Aralarındaki boşluktan da tren geçer. Yüksek alacağım diye Sehun'u bırakmadın şimdi o senin yüzünden düşük alırsa bunun hesabını keserim haberin olsun."

"Ne yapabileceksin ya?"

Siwon kalemi sertçe klipslinin üstüne bırakarak yüzünü Jongin'e çevirdiğinde kaşlarım havalandı. Bu çocuk ne sanıyordu, benim evimde benim yanımda esmerimi dövebileceğini mi?

"Ne yapacağımı görürsün. Aptal."

"Sen kime aptal diyorsun!?"

Siwon bu sefer ayaklandığında ben de ayaklandım ve aralarına girdim. Jongin'in sinirle soluyan nefesini ensemde hissediyordum, Siwon'un ise kızgın çehresine şahit oluyordum direkt.

"Hey, ikiniz de zırvalamayı kesin."

Yüzümü Jongin'e çevirdim, ağzını aralayıp bir şey diyecek oldu ancak benden yediği dirsekle sustu. Bir dakika, bir dakika! Resmen bana çatık kaşlarla baktı. Bende Sehunsam bunun hesabını sorarım.

"Aptalsak üçümüz de aptal olmalıyız çünkü 2 saatte bitecek ödevi kaç saattir yapamadık."

"Neden acaba?"

"Hey, Siwon, tamam. Şimdi sakin sakin oturup ödeve devam edelim."

Kapı açıldı. İçeri giren anneme iç sesimle şükranlarımı ilettim. Yoksa iki kazma boğa gibi durup birbirlerine solumaya ara veremezlerdi. Ancak bir sorun vardı, o da annemin ödev arkadaşıma iyi davranması gibi şeyler. Şimdi esmer boğam çok daha sinirlenmiş olmalıydı.

"Ne oluyor burada?"

Omuz silktim.

"Hiççç, öyle. Kurabiyeler için teşekkürler anne."

Annem tepsiyi masanın kenarına bırakırken şüpheyle üçümüzde gözlerini gezdirdi. Ancak esmerimde biraz daha oyalandı ve ona olan bakışlarını sevmedim. Çünkü 'kesin senin başının altından çıktı' bakışları atıyordu. Odadan çıkana kadar olan bu bakışlar esmerimi koruma isteğimi artırdı. Çıktığında ise derin bir nefes koyverdim çünkü bir de anneme dil dökmek istemiyordum.

"Mmmm, nefis koktu arkadaşlar. Hadi yiyelim."

Ortamı yumuşatmak için ayarladığım ses tonum olabildiğince samimiyetsizdi. Ancak elimde değil. İki çocukla ilgileniyormuş gibi hissediyordum.

"Ben lavaboya gidip geleceğim."

Siwon kapıya doğru yürürken arkasından bakındım. Jongin'den kaçmak için birkaç kere daha lavaboya sığınmıştı, üzülüyordum çocuğa. Esmerin gazabına uğramak zordu. Siwon'un odadan çıkmasıyla birlikte bakışlarımı esmere çevirdim. Dudak büzüştürüyordu. Ellerini tutup gözlerimi kırpıştırarak görüş açısına girmeye çalıştım. Aşağı doğru bakıyordu keyifsiz keyifsiz.

"Jonginnie~ Sıkıldığını biliyorum ama 1 saatcik uslu durabilir misin lütfen?"

"Annen kurabiye yapmış Sehun."

Aha, sıçtık.

"Sana yapmasın demiştim."

"Ama benim elimde değil ki."

Gerçekten benim elimde değildi. Kendimi bir iki saniyeliğine Jongin'in yerine koyduğumda bile delirirken bir de annesinin kurabiye yapıp getirmesini kaldıramazdım. Esmere karşı anlayışlı davranıyordum bu yüzden. Siwon salağı inatçılık etmeseydi biz bu ödevi ne kahkahalarla yapıyor olurduk.

"Gerçekten Nini, benim elimde değil. Ben yapma bile dedim ona, ödevimiz çok kısa sürecek bu yüzden hiç uğraşma dedim."

Omuzlarını silkti. Ellerini tutuşumu sıklaştırdım o böyle yapınca.

"Jonginnie lütfen. Üzülüyorum ama bak."

Düzelmeye çalışır oldu bir an. Bana kıyamamasına aşığım. Şey, yani bildiğimiz aşklardan değil. Çok seviyorum bağımındaki.

"Seninle şöyle bir anlaşma yapalım. Benim telefonumu al, yatağıma yat, istediğin gibi takıl. Bir gözün daima bizde olsun."

İtiraz etmeye hazırlanıyordu.

"Ben on dakika arayla sana bakıp öpücük atacağım!"

Kazandım!

"Gerçekten mi?"

"Yemin ederim."

"Sandalyelerinizin arasındaki mesafe azalırsa müdahale ederim ama."

"Azalmayacak Jongin. Çocuğun iki dakikada en yakın arkadaşım olacağı yok ya yahu."

Kaşlarını çattı. Bebek.

"Olamaz zaten."

Elimi uyarırcasına sıkıp gözlerini belertti. Gülerek yanağına sesli bir öpücük kondurdum. Biraz daha öpmek istiyordum ama Siwon'un gelme durumu vardı. Hem Jongin'i yola getirmişken oyalamaya gerek yoktu.

"Hadi bakalım yatağa."

"Her on dakikada bir öpücük atacaksın bak."

"Atacağım tabi."

"Bir de bu gece bizde kalsana."

Opsssi.

"Annemden izin alabilirsem neden olmasın?"

İzin vermese bile kaçacağım belli. Ama ne kadar oyalamamam gerekse de ona takılmayı seviyorum. Aptal esmer. Evet ne var, esmerler de aptal olabiliyor. Şu an içeri giren diğer esmer de aynı şekilde aptal çünkü, bir de inatçı tabi. Birbirlerine öldürücü bakışlar atmasalar olmaz. Neyse ki Jongin'im uslu bir çocuk olarak yatağa geçti bu sefer. Siwon yarı şaşkın yarı memnun halde yanıma oturdu. Ödevin bitmesi ancak 1 saatimizi daha aldı.

Ohh. Bugünü de sapasağlam atlattık.

Arzuhâl |KaiHun| Where stories live. Discover now