12

3K 166 74
                                    

Pelinsu yatağında kitabını okuyordu. Saat gecenin on biriydi. Herkes yatmıştı. Pencerenin tıklatılmasıyla yerinde zıplarken hemen üstüne uzun kollu ince ceketini giydi. Eşarbını da örtüp perdeyi çekti.

Polat'ı görmeyi hiç beklemiyordu. Polat da kendisinin böyle bir şey yaptığına inanamıyordu ama özür dilemesi lazımdı.

Polat kendisini hemen odaya attı. Odayı incelediğinde gerçekten de pespembe olduğunu gördü. Yatağın üstünde pembe nevresim takımı, pandalı bir yastık ve ona yakın oyuncak ayı vardı. Hemen yanında beyaz komidin ve gece lambası. Kitaplık beyazdı ve okuma kitaplarıyla doluydu. Kitaplığın kenarları çizimlerle doluydu. Dolaba baktığında yıldız, kelebek ve çiçek çıkartmaları ile dolu olduğunu gördü. Aynanın kenarını ise pembe bir desen kaplıyordu. Pembe puf koltuk da vardı. Odası genel olarak çok güzeldi ama çok pembeydi.

"Odamı incelemeye mi geldin Polat? İsteseydin fotoğraf çeker atardım." dedi kısık sesle Pelinsu.

"Hayır, ben özür dilemeye geldim."

"İyi! Git şimdi."

"Ama Mikisu, ben...". Polat ne diyeceğini bilmiyordu. Hatalıydı, bunun farkındaydı da. "Odan çok güzelmiş."

"Teşekkür ederim."

Polat nefes vererek kendini yatağa bıraktı. Gece lambasına baktığında küçük ince bir kağıtta bir tarih yazdığını gördü. 5 Mayıs 2020.

"Bu tarih de neyin nesi?"

"Lambayı aldığım tarih."

"Neden yazdın ki?"

"Seni ilgilendirmez."

"Biliyorum. Seni çok kırdım. Özür dilerim." diyerek ayağa kalktı. Dolaptaki aynaya dikkatle baktığında onda da tarih yazdığını gördü. Kitaplığa baktığında kitapların yanında da tarih olduğunu gördü.

"Mikisu, gerçekten neden hepsinde tarih var?"

Pelinsu gözlerini kapatıp derin bir iç çekti. Yatağa oturup "Senin düşündüğün gibi baba parası yemiyorum da o yüzden." dedi.

"Ben-"

"Polat, dinle. Bu odada sadece yatağı ve dolabı babam aldı. Ha bir de halıyı. Ben lisedeyken almıştık evimizi. İlk defa kendime ait bir odam olmuştu. 16 yaşındayken. Ama borç ödüyorduk ve benim odam istediğim gibi değildi. Okul harçlığımı biriktirmeye başladım. Kendime ilk kitaplığımı aldım. İki ayda biriktirmiştim ve annemleri ikna etmek gerçekten çok zordu. Sonunda aldım. Çok mutluydum. Unutmamak istedim ve tarihini yazıp yapıştırdım."

Polat kalkıp tarihine baktı. 22 Mart 2014.

"Ben okumayı çok severim zaten. Bir kaç kitabım vardı. Sonra harçlıklarımla almak istediğim kitapları aldım. Okudum. Yerleştirdim. Kendi kütüphanem olsun istiyordum. Kim istemez ki? Test kitaplarım ve okuma kitaplarım vardı. Sonra okuma kitaplarım çoğaldı. "

Polat kitapların dizilişine baktı. Alma sırasına göreydi.

"Yine de odam süslü olsun istiyordum. Orta halli bir aileyiz. Babam da odanın süsüne çok önem vermez. Hem, ben kendim yapmak istiyordum. Odama baktığımda 'Tek başıma yaptım.' demek istiyordum."

Pelinsu'nun gözleri doldu. Odasını kendi başına tasarlamıştı ama Polat canını yakmıştı. Pembeyi sevmek suç değildi. Ama herkes suçmuş gibi davranıyordu.

"Yaptığım resimleri bile sattım. Sonuçta ben çiziyorum, tekrar çizerim, dedim. Oyuncaklar istedim. Çıkartma istedim. Hepsini de kendim aldım. Babamdan bir kere bile para istemedim odam için. Şimdi bu odaya girse 'Bunları ne ara aldın?' der. Ben bunların hepsi için yıllarımı verdim. Bir yılda iki yılda olan bir şey değil bu
sekiz yılım gitti."

Polat odaya tekrar baktı. Bu sefer gördüğü pembe rengi değil yıllarca verilen emekti. Odanın Pelinsu'yu yansıttığını düşündü. Dışarıdan bakınca hayal dünyası ama içine girip detaylarına bakınca gerçekler ve yıllar. Polat kendisini Pelinsu'ya daha yakın hissetti o an.

***

Bir daha bakınca küçük bir şeymiş gibi gözüküyor ama imkanı yokken küçük bir kızın sekiz sene çaba vermesi bence büyük bir şey. Benim odam da ilk defa oldu. Yıllarca kirada kaldık ve kendime ait odam yoktu. Kardeşimle hep çocuk odalarına bakardık. Şunu yapacağız bunu alacağız, derdik. Evi aldık çok şükür ama odam sade. Ben de çabalıyorum. Kendi küçük kütüphanemi kurmak da ilk hayalim.

Öyle içimden geldi...

Mahalleler Arası *Yarı Texting* #F#Where stories live. Discover now