MAHİ - Altıncı Bölüm

75.6K 5.2K 2.7K
                                    

Merhabalar,
Bölümün başında ve sonunda yapacağım açıklamaları dikkatle okursanız çok sevinirim.
Öncelikle bölüm okunmalarımız 3 binden az olmamasına rağmen yorum ve oy o kadar az ki sessiz kalmanız beni çok üzüyor. Bu bölüm için koyduğum sınırı değil geçmek, üzülerek söylüyorum yanına yaklaşılmadı bile. Bu defa -sadece tek seferlik- panomda koyduğum sınırı görmeyenler olduğunu düşünmek isteyerek ve oy verip yorum yapan okuyucularımı kırmak istemediğimden, bir önceki bölümün sınırı geçilmemesine rağmen yeni bölümü sizlerle paylaşıyorum.
Haftaya cumartesi ya da pazar gelecek bölüm için -iki günden birinde paylaşacağım- bu bölüm için sınırımı buraya bırakıyorum.
Gelen okunma sayılarının 3'te 1'i kadar beklentim olması normal bence ve 1000 yorum ve 1000 oy sınırımız var bu bölüm için. Umarım bu sınırı geçip haftaya yeni bölümde görüşürüz.
Bölüm sonunda farklı bir açıklamam olacak, belki o zaman beni daha iyi anlarsınız diye düşünüyorum. Onu da dikkatle okursanız sevinirim.
Keyifli okumalar diliyorum canlarım. ♥️

Kimse, görmek istemeyenler kadar kör değildir

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kimse, görmek istemeyenler kadar kör değildir.

- Jonathan Swift

Şarkı: Vazgeçtim – Kibariye (versiyonu)
Üflediler Söndüm – Olgun Şimşek (versiyonu)

🍃

Dün gece olanlardan sonra bugün neler yaşanacağını çok merak ediyordum. Ayşe'nin de Kaan'dan hoşlandığını öğrendiğimizde hepimiz rahatlamıştık. Şu işi sorunsuz bir atlatsaydık başka bir şey istemiyordum şu anda.

Konu ben ve Ali Asaf'a geldiğinde verdiğim kararın da hâlâ arkasındaydım. Dün akşam Ayşe bana söz verdirdiğinde bir kez daha emin olmuştum.

Ta ki birinin bizi, yani beni duyduğunu zannedene kadar... Bahar koşarak her yere bakmıştı ama kimsenin olmadığından emin olduğunda içim rahatlamıştı. Bu hâlim kızların diline düşmüştü tabii.

Az önceki cesaretimin nereye gittiğini sorup gülmüşlerdi ama cesaretimle alakalı bir sıkıntım yoktu. Korkumun sebebi sözümün arkasında duramayacak olmam da değildi.

Benim korkum, bunca zamanı doğru ânı bekleyerek, doğru zamanı kollayarak geçirmiştim. Şimdi sıradan bir şeymiş gibi, ben birilerine Ali Asaf'a olan duygularımı anlatırken, onu nasıl sevdiğimi bu şekilde öğrensin, böyle duysun istememiştim.

Beni tedirgin eden tek konu buydu. Söylemek istediğim ne varsa onun gözlerinin içine bakarak söylemek istiyordum. Bakışlarında görmek istediğim şeyleri belki göremeyecektim ama bunu da göze almıştım. Ben anlatırken yüzünde oluşan ifadeleri görmek istiyordum. Gözlerine bakarak konuşmak zorundaydım.

Ali Asaf'la olan konumuzu daha sonra halledecektim çünkü şuan beni deli gibi strese sokan başka bir konu daha vardı.

Ayşe ve Kaan...

MAHİ (Mahalle Hikâyesi)Where stories live. Discover now