Efsane-35-

4.1K 391 189
                                    

Gözlerime inanamıyorum. Arkadaşlar dün gece uyumadan önce baktığımda 17.5Bindik ve şimdi bunu yazarken bizim 20.5Bin olduğumuzu görüyorum. Şaka gibi bildirimlerim susmuyor. O kadar mutluyum ki. Sizi bekletmek istemedim. Bölüm yazdım çünkü bölümü soran arkadaşlar oldu. Kıramadım. O kadar mutluyum ki anlatamam. Sizi çok seviyorum. Resmen 1 milyon olacağımıza inancım arttı ki daha 100Bin bile olmadan siz düşünün. Kitabıma verdiğiniz değer için çok çok teşekkür ederim ♥️❤️♥️♥️ umarım bölüm hoşunuza gider. Yorumlarınızı okuyup cevap vermek için sabırsızlanıyorum bana değer verip destek yorumları atmanız sayesinde buralara geldim. İyi ki varsınız. İyi okumalar domateslerim❤️❤️

(Büyük savaştan önceki son bölüm. Her an her şeye hazır olma zamanı.)

"Nathaniel?"

Ares öfkeyle yerde uzanan adamı yakalarından tutup kaldırdı. Sırtını, az önce çarptığı cama sertçe çarparken camın kırılmaması büyük şanstı. 

"Nerede lan Diaochan? Hemen söyleyeceksin."

"Ares dur." Zack Ares'in ellerini çekmeye çalışsa da Ares'in öfkesi kuvvetini fazlasıyla arttırmıştı. Ares Nathaniel'in sırtını bir kez daha cama vurdu. Nathaniel zaten cama sertçe çarptığı için sersemlemiş haldeyken birde sarsılınca hiçbir şeye anlam veremez olmuştu. 

"Ares dur. Kendinde değil belli ki. Çok sert çarptı."

"Diaochan nerede? Söylemek zorunda duydunuz mu? Söyleyecek!"

Diaochan'ın ismiyle biraz daha kendine gelen Nathaniel kafasını sağa sola salladı.

"Diaochan." Dedi.

"Onun ismini ağzına alma!"

"Ares söyle diyorsun. Konuşunca susturuyorsun. Bir sakin ol!"

Zack sinirle Ares'i ittikten sonra Nathaniel'i içeri çekti. Salondaki koltuğa oturttuktan sonra yanına oturdu. Bu kadar olan şeyden sonra bir şey olmuş olmalıydı. Öyle ki Nathaniel, Ares'in onu öldüreceğini bile bile buraya gelecek kadar kötü bir şey.

"Nathaniel. Buraya neden tekrar geldin? Başına gelecek şeyleri bile bile."

Nathaniel konuşacakken Caitlyn'in ona uzattığı buz torbasına baktı. Kendisini derinden suçlu hissederken çekinerek aldı. Nasıl bu kadar büyük bir hata yapardı? Onlar bu zamana kadar ona hiç kötü davranmış mıydı? Pekala görmezden gelmişlerdi evet. Ancak bunu Nathaniel istemişti. Herkese mesafeli davranan oydu. Diaochan gelene kadar hiçbiriyle samimi değildi bile.

Ares öfkeyle karşısına oturduğunda dizini sektirip duruyordu. Bir an önce konuşmazsa onu öldürebilirdi.

"Nasıl tam dönüşüm gerçekleştirebildin?" Dedi Roxie, Alex ile beraber yerini alırken.

Herkes toplandığında Nathaniel boğazını temizledi. Boz torbasını iyice avucuna yerleştirip başına yaslarken doğrudan Ares'e baktı.

"Hayatımın en büyük hatasını yaptım."

"Evet. Buraya geri dönerek. Çünkü canını ben alacağım."

"Ares!"

Caitlyn'in kızmasıyla Ares sesini keserken Nathaniel korkmadan edemedi. 

"Biliyorum. Benden nefret ediyorsunuz."

"Evet."

"Ares dedim. Devam edersen her yerini sarmaşıkla kaplayacağım."

Herkes bunun boş bir tehtid olduğunun farkındaydı. Ancak Ares susması gerektiğinin farkındaydı.

"Kendimi zaten hiç sizin aranızdan biri gibi hissedemedim. Hele ki Diaochan geldiği zaman. Elimde değildi. Ona aşık olmak."

Efsane (+18)/TamamlandıWhere stories live. Discover now