Frisk gözlerini açtığında zifiri karanlık mağara benzeri bir yerde olduğunu fark eder , kafasını kaldırıp göğe baktığında ufacık bir ışığın süzülerek aşağı indiğini görür .
Fakat nasıl hala hayatta olduğunu anlamadığı için kafası karışmıştır , ellerini çekip baktığında dizinin altında bulunan yüzlerce sarı çiçeği fark eder , ve aklındaki soru cevaplanmış olur ama bu Frisk 'in bu çiçeklerle nasıl kurtulduğunu merak etmesine yol açar sonuçta okadar yüksekten düşüpte çiçekler sayesinde kurtulmak ona biraz mantıksız gelir bu yüzden çiçeklerden birini koparıp incelemeye karar verir.
Lakin ne kadar zorlasada çiçeklerden birtanesi bile kopmamıştır hatta üstüne düştüğü kısımdaki çiçekler ezilmemiştir bile taç yapraklarına dokunduğunda yumuşacık olduğunu fark eder bir çiçek nasıl bu kadar sağlam ve yumuşak olabilirdi ki ?
Sanırım bunu sadece sihir olarak düşünmeliydi .
Ayağa biraz yalpalayarak kalkmış olsada yavaş adımlarla elleriyle çarpacağı birşey varmı diye kontrol ederek zifiri karanlığa doğru bir çıkış bulma ümidiyle ilerler uzun bir süre yürüdükten sonra ardına kadar açılmış taştan bir kapı fark eder.
İçeriye doğru ilerlerken bu garip odanın ortasında küçük çimenlerle kaplı bir alan görür , odanın çıkışına doğru ilerlerken birden arkasından boğuk bir ses duyar ;
Bilinmeyen ses : "Hey yeni dostuna bir selam bile vermeden öylece gidecekmisin ? "
Frisk ürkerekte olsa göz ucuyla arkasına bakar ve çimenlik alanın ortasında sarı bir çiçeğin bulunduğunu görür lakin biraz önce oradan geçerken orada bu çiçeğin bulunmadığı aklına gelir , tam bu sırada çiçek yüzünü Friske çevirir ;
Gizemli Çiçek ; " Ne kadar da kabasın hala bana selam vermek yerine orada öylece dikiliyorsun ne o dilini kedi mi yuttu ? Yada boşver biliyormusun sessizliği daha çok severim zaten ben " .
Frisk; " Ş-şey merhaba siz k-kimsiniz acaba ? " .
Diye kekeler Frisk , bunun üzerine gizemli çiçek suratında kocaman bir sırıtmayla cevap verir ;
Gizemli Çiçek ; " Ben Flowey çiçek Flowey , peki ya sen ? " .
Frisk korkudan kaskatı kesilmiştir fakat yinede kekeleyerek bir şekilde cevap vermeye çalışır ;
Frisk ; " B-bb-benm-mi? ş-şşe-ey b-ben... " .
Flowey bıkkın bir ifadeyle Frisk 'e bakar ;
Flowey ; " Biliyormusun sessizliği gerçekten daha çok sevdiğimi birkez daha fark ettim küçük kız , aa bak aklıma ne geldi " .
Dedi şeytani bir sırıtmayla ;
Flowey ; " ÖLÜLER ÇIT ÇIKARTMAZ !! " .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LoneTale
Fantasy- Bu kendi kurguladığım bir Undertale AU 'sudur . - Düşünce ve önerileriniz için yorum yapmayı ve beğenirseniz oylamayı unutmayın .
