"Jeongguk bir tane numara arıyor seni." Hoseok telefonu Jeongguk'a verdiğinde Jeongguk telefona bakar bakmaz bir anda oturduğu yerde teklemiş ve camdan dışarıya bakmıştı.

"İş başvurusunda bulunmuştum odur. Ben bir konuşayım." Ayağa kalkıp terleyen avucunu pantolonuna silmişti ve sınıftan çıkmıştı.

"Taehyung." Sol taraftan ses gelince kafamı Hoseok'a çevirdim.

"Evet?"

"Senin iq kaç?"

"Nereden çıktı?"

"Zeki birisine benziyorsun aslında, merak ettim."

"2 yıl önce 142 di."

Gözlerini kocaman açıp ayağa kalktı.
"Seni kandırmak baya zor olacak desene."

"Derken?" Sınıftan çıkmaya hazırlanan Hoseok'a doğru arkamı döndüm.

"Yok yani, seni kandırmak zor olur o anlamda söyledim. Niye kandıralım seni manyak mısın nesin ya Taehyung of hadi baybay." Hızlı hızlı konuşup sınıftan çıkınca Jimin ve Yoongi anlamayan gözlerle bana bakıyorlardı.

"Ne bakıyorsunuz kedi kedi?"

Jimin şirin bir şekilde miyavlayınca Yoongi bıyık altından gülümsemiş, Jimin ona dönünce eski yüz ifadesine bürünmüştü.

"Yoongi değişik fantezilerin var."

"Ne alakası var piç."

Namjoon sınıfa öğretmen ile girince sınıf bir anda sessizleşmiş ve ders başlamıştı.

--------

"Bıktım artık o kafeden yeter."
Lisenin önündeki caddede durmuş kafelere göz gezdiriyorduk.

"Sen de her önerdiğimiz yere bok atıyorsun Jimin. Fikir ver dediğimizde de farketmez diyorsun." Namjoon bir elini beline koymuş, diğer eliyle de gözüne gelen güneşi engelliyordu.

"Jin orada diye gitmek istiyorsun. Organik taze sıkım meyve suyu kafesi orası, senin ne işin var orada?"

"Ne uzun bir kafe ismi." Yoongi kafeye bakmış ve iç geçirmişti.

"Kahve sevmiyorum zaten oraya gidelim. Ama siz önden gidin benim telefon konuşmam var."

Aklımı kurcalayan bir mesele vardı ve o mesele az sonra hallolacaktı. Hoseok kafamı daha çok karıştırmıştı.

Bizimkiler içeri girince gözüm Namjoon'un üzerindeydi çünkü kesinlikle Jin'e bakacaktı.

Namjoon Jin'e baktığında bakışlarını takip ettim ve kafenin diğer ucunda olduklarını gördüm. Fazla göremiyordum ama bu yeterliydi.

Telefonumu çıkarttım ve masada oturan Jin, Hoseok ve Jeongguk üçlüsüne bir süre baktım. Telefonlar masanın üstündeydi ve bir şeyler hakkında konuşuyorlardı.

Uygulamayı açtım.

Viu:
Şarkı öner.

Eğer masadaki kimse telefonu almadan cevap gelirse Jeongguk ihtimalini tamamen kafamdan silicektim.

Mesaj iletilmişti ama görülmemişti. Görünmemeye çalışarak masalarını izlemeye devam ettim. Bir mesaj daha atmalıydım.

Viu:
Slow olsun

Hızlıca kafamı kaldırdığımda Jeongguk'un gülerek telefonunu aldığını gördüm. Telefonuyla bir şeyler yapıp masaya geri koydu. Telefonuma baktığımda ne bir cevap vardı ne de bir görülme.

"Sikeyim, neden bu kadar çok onun olmasını istiyorum. Neden kabullenemiyorum?"

Viu:
Hadi ama sıkıldım

Kafamı hızlıca kaldırıp Jeongguk'a baktığımda tekrar telefonuna uzandığını gördüm. Telefonuma baktığımda mesaj görüldü olmuştu. Aniden kalbimin hızla çarpmasıyla ağzımdan kesik bir ses çıkmıştı.

"Hadi Jeongguk hadi..." Fısıltılarım ile çok dikkat çekmeden Jeongguk'u izliyordum. Bir şeyler yazmaya başladığında kafamı telefonuma çevirdim ve gelen mesaja baktım.

Saukook:
My you

Biraz daha konuşturmam gerekiyordu. Tek mesaj olayı tesadüf olabilirdi.

Saukook:
Kimin şarkısı bu?

Kafamı kaldırıp masalarına baktım hala telefona bakıyordu.

Daha çok stres olmuştum. Dışarıdan nasıl gözüktüğüm hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

Saukook:
Bilmiyorum, kpop gruplarından
bir sanatçı yeni çıkarmış
bir kaç gündür onu dinliyorum

Viu:
Tamam teşekkürler
bakıyorum

Saukook:
Bence sen sıkıldığın için değil
benden hoşlanmaya başladın ve
müzik zevkimi öğrenmek
istiyorsun ben anladım ama
çaktırmayacağım utanma diye

Viu:
Ne kadar zekisin kook
Bunu çok belli etmemeye çalıştım
ama farkettin...

Saukook:
Öyleyimdir ne sandın

Konuşmayı sonlandırmalıydım artık. Eğer konuşma bittikten sonra telefonu bırakırsa yeniden Jeongguk ile olan teorilerim ortaya çıkacaktı.

Viu:
İşim var şimdi sonra konuşuruz

Saukook:
Pekiiii ben de uyuyacaktım zaten
baybay

Telefonu kapatıp hemen Jeongguk'a baktım. Telefonunu masaya koymuş geriye yaşlanmış arkadaşları ile konuşuyordu.

Hoseok içime düşürdüğü kurt ile yanılmadığımı farkettirmişti. Sanırım Jeongguk telefonunu Hoseok'a veriyordu.

Telefonumu cebime atıp kafeye girdim ve bizimkilerin oturduğu masaya ilerledim.

Hangang Parkı / taekook✓Where stories live. Discover now