{MAHKEME} -32

9.9K 670 67
                                    

Elimdeki salatalıkları doğrayıp yandaki tabağa koydum.
Evdeki herkes soluksuz uyuyordu.
Karanın uykusu zaten fazlasıyla ağırdı.Kerem ve Doğan ise eve çok geç gelmişlerdi.

Elimdeki son salatalığı da doğrayıp tabağa sıyırdım ve masaya koydum.
O sırada mutfak kapısının açılması ile bakışlarım o tarafa döndü.

Karan üzerinde siyah tişörtü ve altındaki gri eşofmanı ile karşımda duruyordu.Saçları da dağılmıştı.

"Günaydın bebeğim."

"Günaydınn." dedim hafifçe gülümseyip ona doğru yaklaşırken.

Karan gözlerini bir kaç kez ovup bana yöneldi.Dibine kadar girdiğimde elini belime koyup beni kendine çekti.

"Bugün mahkeme var biliyorsun değil mi?"

Anında modum düşerken kafamı öne eğdim.Saniyeler sonra çenemde hissettiğim parmaklar ile gözlerim Karanın gözleri ile birleşti.

"Seni asla yalnız bırakmayacağım.
Her zor anında ne olursa olsun arkandayım.Sırtını her zaman için bana yaslayabilirsin.Ve emin ol bundan asla rahatsızlık duymam." dediğinde gülümseyip dudaklarımızı birleştirdi.

Kısa süreli öpüşmenin ardından geri çekildi.

"Karan.."

"Efendim?"

Göğsüne doğru biraz daha sırnaşıp boynundan öptüm.

"Mahkeme odasında yanımda dursan olur mu?"

"Olmayacağımı mı sandın?"

Omuz silkip dudak büktüğümde bir kez daha dudağımdan öpüp masaya baktı.

"Ohoo bu ne sofra ya? Kaçta kalktın sen?"

"7'de kalktım.Bir kez uyanınca bir daha uyku tutmuyor."

Karan masadan bir tane zeytin alıp ağzına attım.Elini yumruk yapıp çekirdeğini çıkarırken mutfağın kapısı açıldı.

"Günaydın.."

Kerem yarı uykulu şekilde içeri girerken Doğanda arkasından geliyordu.

"Günaydın kardeşim geçin hadi."

"Beni de kaldırsaydın keşke..." dedi Kerem sandaleyeyi çekip otururken.

Sandalyemi biraz daha masaya doğru çekip yerleştim.
"Yok ya bir şey yapmadım zaten."

"Bir şeyler yiyelim de Keremle karakola gideceğiz.Şikayetçi olmak için."

Karan kafasını aşağı yukarı salladı.
"Bizde mahkemeye gideceğiz zaten.
Beraber gideriz.Ama önce sizin mahkemede bize şahitlik yapmanız gerek."

"Yaparız kardeşim ne demek."

Karan Doğanın söylediği şeyle memnun bir şekilde kafasını sallayıp kahvaltısına döndü.

Bakışlarım kereme döndüğünde dalgın dalgın çayını yudumluyordu.

Onun bu halleri gerçekten beni üzüyordu.

-

İçim içimi tırmalarken mahkeme odasının önünde bekliyorduk.

Karan yanımdan bir dakika ayrılmazken bende ondan güç alıyordum.

"Gökhan şu nefesini düzene sokar mısın?"

"Ne yapayım Karan elimde değil."

Karan derin bir nefes alarak deri koltuğa oturdu.Bende direkt yanına oturdum.

"Şuan şu odadaki sikik orospu çocuğunu sikmemek için kendimi zor tutuyorum." dedi Karan dizlerini titretirken.

İçimdeki huzursuzluk ikiye katlanırken Karanın kolunu tuttum.

"Bak içeride sakin olacaksın.
Beni azıcık seviyorsan sakin ol lütfen." dediğimde bakışları bana döndü.

Doğan da dikkatini bize verdiğinde onaylar gibi kafasını salladı.
"Doğru söylüyor kardeşim sakın bak.
Haklıyken haksız duruma düşmeyelim."

"Bir şey yapmayacağım.Canını sıkma sen."

"DAVACI GÖKHAN AKMAN,DAVALI MURAT AKMAN."

Görevli adam bağırdığında Karan bana dönüp 'hadi' der gibi bir bakış attı.

Ayağa kalkıp odaya girerken bacaklarım titriyordu.
Odaya girdiğimizde bakışlarım direkt abimi buldu.Yanında da kabusum olan arkadaşı..

Yüzünü neredeyse zar zor tanımıştım.
Vücudunun her köşesinde sargılar vardı.Yüzünde derin kesikler olmasına rağmen hala sırıtmaya çalışıyordu.

Karanın boynundaki damarlar anında belirginleşirken kolunu tuttum.

İnşallah sağ salim çıkabilirdik şuradan...

-

Sonunda..

Benim yıllarca neler yaşadığımı eksiksiz anlatmamla,Keremin de gördüklerine şahit olup bildiklerini anlatmasıyla ikiside hakettiğini bulmuştu.

Abim suça tanıklık etmek ve saklamaktan yüksek bir hapis cezası,
Arkadaşı da tecavüz suçundan daha fazla hapis cezası almıştı.
Onların avukatları bir kaç savunmada bulunsa da -ne savunacaklarsa- hiç bir işe yaramamıştı.

Zaten hakim ettiği tecavüz itirafından sonra fazla uzatmamıştı.

Anlatırken ağlamamak için kendimi fazlasıyla sıkmıştım.Karanın varlığını kalbimde her saniye hissetsemde o anları tekrar yaşamak çok zordu.

Salondan çıkarken Karan sürekli iyi olup olmadığımı soruyordu.Hatta etraftaki insanları hiçe sayıp arada sarılıyordu.

Adliyeden çıktıktan sonra direkt Karanın çalıştığı karakola gelmiştik.
Biz dışarıda beklerken Kerem ve Doğan da Sinan için şikâyette bulunmaya gitmişlerdi.

Doğanın sürekli Keremle ilgilenmesi biraz garibime gidiyordu.
Ama Keremde bundan rahatsız değildi.Aksine iyi hissediyor gibiydi.

Dakikalar sonra görüş açımıza Kerem ve Doğan girince ikimizde ayağa kalktık.

"Var mı yapılacak birşey?" dedi Karan ceketinin kolunu koluna geçirirken.

Doğan kafasını iki yana sallayıp arabanın kapısına yöneldi.
"Şuanlık yok.Şikayetci olduk bakalım."

Karan kafasını sallarken bende Keremin yanına doğru ilerledim.Solgun gözüküyordu.

"İyi misin kardeşim?"

Kerem buruk bir gülümseme ile gülümseyip elini omzuna attı.

"İyiyim.Sen iyi misin?"

"Şunlardan kurtuldum ya..Üzerimden bir ağırlık kalktı.."

"İnşallah bende kurtulurum."

"İnşallah kardeşim.. İnşallah.."

-

-

-

Mahkeme sahnelerini eksik anlatmış olabilirim kusura bakmayın.Fazla bir bilgim yok çünkü.

Hiç uzatmayıp şu Gökhan'ın başındaki pisliklerden bir bölümde kurtulmak istedim.

Ama Kereminki hala devam ediyor.
Ayrıca Doğanın karaketeri ve yapısı gereği bu kadar sakin kalması beni bile ürkütüyor..

Bu arada çiftlerden biri sadist olacak.

Sizce hangisi?

BELANIN ZAAFI (GAY)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ