Anything Like Me.

11 3 38
                                    

"Sarayın iki yanında da askeri birliklerin bulunduğunu hesaba katarsak Theo, ölürsün."

"Kuzeybatı birlikleri genellikle sur içi işlere bakıyor, şayet Ciga'yı kullanarak çıkaracağımız karışıklık iş görür ise onlar bizi her bir sokak arasında arıyor olacak. Kuzeydoğu birlikleri ise surlardan çıkma ihtimalimiz ile girişleri kapayacak, bir süre malzeme alım ve satımı gerçekleşmeyecektir eminim ki."

Yuta onun düşünce akışını dinlemeye devam etti, yana yatırılmış sarı saçları oldukça düzgün duruyordu ve güzel bir görüntüye eşlik ediyordu siyah gözleri ile.

"Karışıklık devam ettikçe, ülkedeki ticaret aksayacak, millet hafiften söylenmeye başlar. Bilirsin, pek sabırsızlar. Ki hemen ardından kral çıkıp bir konuşma ile onların gözlerini boyarken biz başka bir aksamaya sebep olacağız."

Kahve gözler odağını bırakarak, düşüncelerini dökmek için küçük bir nefes aldı.

"Aile dramasını kullanacağız."

"Ah, ciddi olamazsın-"

"Ciddiyim Yuta. Kraliçenin obsesif bir tip olduğunu duymuştum, belki birisinin sonunda canına tak eder."

"Kim girecek ki içlerine?"

"Zack orduların yerlerini belirleyecek halk arasında kalarak, sen de onun ile kalacaksın."

"Aya ve Michel de benimle geleceğine göre..."

Esmerin yüzünde bir mimik bile oynamazken, kafasını salladı.

"Sen ve Ciga mı gideceksiniz?"

"Zîrâ Zack orada bunalacak, sen eninde sonunda sakarlık edeceksin, Aya zaten böyle şeylere gelemeyen birisi ve Michel de oldukça pot kırar lâkin Ciga'nın eline bizim yaratılışımızda olmayan bir yetki verilmiş bulunamakta Tanrı tarafından. Kendisi ise bunu bana yardım etmek uğruna kullanacağını söyledi, ediyor da."

"O bir şeytan. Şeytan, seni avukatı yapacak ve sen bunu izin vereceksin kızım."

"Belki de çoktan yapmıştır Yuta."

Ayağa kalktı ve önüne düşen kahve perçemleri yana eğilen başı ile biraz daha alnına dökülürken çocuğu süzdü, hemen ardından da gıcırdayan kapıyı sertçe kapattı arkasından. İnsanlar tarafından salak yerine konulmak onu deli ediyordu, düşünmeden karar veren birisi değildi ki o. Yolu hızlı adımları ile yutarcasına giderken, önüne çıkan binanın arkasından sürgülü merdivenleri çıktı.

Çıktığı çatı katındaki iki silüet ile durdu bir süre, şeytan oğlanın boynunu sağ kolu ile sıkarken sol eliyle de onu tutuyordu, bacaklarından birisini de beline dolayarak tamamen etkisiz hâle getirmişti onu lâkin oğlan bir anlık kurtardığı sol elinin dirseğini şeytanın karın boşluğuna geçirerek bütün kendisini tutan uzuvların baskısının kayboluşuyla hızlıca ayağa kalktı.

"Demiştim işte Ciga Bey! Haha!"

"Büyüklük ben de kalsın ne yapalım."

Sonrasında ise Zack zafer kahkahaları atmaya başladı nefes nefese, bu Theo'yu da güldürürken kendisine yaklaşan zata baktı.

Kumral saçlı şeytan, açık kahve gözleri ile esmerin çehresine bakarken, dudaklarında küçük bir tebessüm oluştu; elini hâlâ merdivene tutunan kıza uzatmış bekliyordu. Hemen eli tutup, Ciga'nın kendisini çekmesine izin verdi Theo da.

İkisi de Zack'i izleyip, binanın çatı katından evin salonuna yol aldı. Theo konuşmak adına ikisinin de üstünü değiştirip, rahatlamasına izin verdi, Zack saçlarını karıştırıp yanına oturdu bu sırada.

God Complex is a Bitch.Where stories live. Discover now