Yirmi Dokuz

284 23 4
                                    

Kiyoomi ve Atsumu gün geçtikçe birbirlerine daha çok bağlanırlar. Aslında daha çok aşık olurlar. Çünkü zaten güçlü bağları vardı.

Önceki gece yağmur yağmıştı ve birlikte vakit geçirirken Atsumu yağmurda dans etti. Kiyoomi ne kadar "Hasta olacaksın" dese de, onu dinlemedi, daha da kötüsü, onu kolundan çekti ve birlikte dans ettiler. Kucağına atlayıp saatlerce ıslak ıslak öpüştüklerinden bahsetmiyorum bile.

Ciğerleri patlayacakmış gibi öksürse de pişman değil. Yine yapardı. Öksürüğün artması Kiyoomi'yi uykusundan uyandırır.

"Sana söyledim, değil mi?"

"Kapa çeneni ve benimle ilgilen."

"Neden yapayım?"

"Çünkü beni seviyorsun."

"Ve?"

"Beni çok seviyorsun ve acı çektiğimi görmemi istemiyorsun. Bana umutsuzca *öksürür* aşıksın ve şu anda çok tatlıyım."

"Sen bir aptalsın. Beyinsiz. Amına koyayım."

Kiyoomi öfkeyle yataktan kalkar ve mutfağa gider. Kızgın çünkü Atsumu'nun söylediği kelimesi kelimesine doğru. Kızarmış yanaklarını saklamak ve çay yapmak için elinden geldiğince hızlı bir şekilde odadan çıkıyor.

"Ben de seni seviyorum!" Atsumu odadan bağırır.

Ihlamurunu ballı ve limonlu demleyerek öksürüğünü gidereceğini umar. Atsumu'nun kendisine uyguladığı mentollü merhemi hatırladı, ki bu işin en güzel yanıydı.

Çayı demledikten sonra odaya girer ve Atsumu'yu yarı uyanık bulur. Çayı komodinin üzerine koyar ve yanına oturur. Önce saçını sonra yanağını okşayarak onu nazikçe uyandırır. Atsumu hiç uyanmak istemeyerek mırıldanır ve yanaklarını Kiyoom'un avucuna iyice gömer.

"Kalk çayını iç. Hadi."

"Sana söylemiştim."

"Neyi?"

"Hastalanırsam benimle ilgileneceğini."

"Bunu senin yüzünden hastalanmamak için yapıyorum."

"Sen çok kötü bir yalancısın Omi."

"Pekala. Sana sandığından daha fazla aşık oldum ve senin acı çektiğini görmek kalbimi paramparça ediyor. Sen benim kıymetli bebeğimsin ve seni ne pahasına olursa olsun korumalıyım. Sana bebekler gibi bakacağım ve kısa sürede iyileştireceğim. Mutlu musun?"

Atsumu kırmızı yüzünü elleriyle kapatır. Ama kendi kuyusunu kazdı. Kiyoomi, yüzünü yastığa gömmeye çalışırken engel olur. Yüzünü ellerinin arasına alıp baş parmaklarıyla yanaklarını okşadı.

"Tatlısın."

"Sen de acımasız."

"Bunu sen istedin."

"Bu kadar dürüst olmanı beklemiyordum."

"Mentol banyosuna hazır mısın?"

"Sapık, burada acı çekiyorum ve tek düşündüğün beni ellemek."

"O zaman ben hastayken senin niyetin bu muydu? Kendini ele verdin."

"Her neyse, ben de eğleneceğim."

"İç. Şimdi."

Kiyoomi ona çayını verir ve mentollü merhemi aramaya başlar. Çekmecelerinden birinde olduğunu düşünürken sonunda onu bulur. Çay içerken yanına oturur ve saçlarını okşar. Atsumu her zaman ilgiyi sever, ancak böyle zamanlarda ekstra ihtiyaç duyar. Tahmin edersiniz ki Kiyoomi buna asla hayır demez.

"Tadı nasıl?"

"Mükemmel."

"Nasıl hissediyorsun? Başın mı ağrıyor?"

"Hayır. Sadece boğazım. Ve sinüslerim."

"Geri zekalı."

"Senin değil miyim? Uğraş banane."

"Ohh, sen hiç merak etme."

"Mmm beni daha çok sev."

Kiyoomi'nin elini tutup yanağına götürüp gözlerini kapadı. Kiyoomi onun davranışına gülümseyip yanağını sevgiyle okşamaya devam eder. Dayanamaz ve yanağına bir öpücük kondurur.

"Sen de hasta olacaksın Omi."

"Umursuyormuş gibi duruyor muyum?"

"Ama ben umursuyorum."

"O zaman benimle ilgilenirsin."

"Sonra ne olacak? Sonsuz döngü mü?"

"Kabasın."

"Hayır bana hakaret yok. Hastayım. Biraz sevgiye ihtiyacım var."

"Biraz sevgi?"

"Senin sevgine ihtiyacım var."

"Bu daha iyi."

Bu sefer dudaklarından öper. Artık geri dönüş yoktur. Hasta olsa bile umurunda değildir. Karşısında öyle tatlı ve savunmasız oturuyor ki, onu yememek için kendini zor tutuyor.Atsumu çayını bitirip bardağı kenara koyduktan sonra kollarını açar ve sarılmak istediğini belirten bir hareket yapar. Kiyoomi kim olacak ki hayır desin? Memnuniyetle ona sarılır ve omzuna birkaç öpücük kondurur. Sonra geri çekilir ve kıyafetlerini çıkarmaya çalışır.

"Azdın mı Omi?"

"En sonunda kendini siktireceksin Atsumu."

"Eh, seksin sinüsleri açtığını söylüyorlar. Denemek ister misin?"

"Bak. Dikkat et sevgilim. Kendimi tutamayabilirim."

"Ah, bana bir kez daha o ateşli sesinle sevgilim de."

Kiyoomi, Atsumu'yu yüzü ona dönük bir şekilde bacaklarının üzerine oturtup ve göğsüne yatırır. Merhemi sırtına sürmeye başlar. Atsumu sırtını okşamasından ve mentolün yakıcı etkisinden çok memnundur. Kapalı gözleri ve gülümseyen yüzünden bellidir. Atsumu ellerini Kiyoomi'nin vücuduna sıkıca sararken Kiyoomi diğer eliyle saçlarını okşayıp ve alnını öper.

"Orada eğleniyor musun?"

"Mhmmm, çok."

"Şimdi uzanmana ihtiyacım var."

"Ama çok rahatım Omi."

"Tamam, bir dakika daha." Şimdi belini hafifçe okşamaya başlar.

Sana sahip olduğum için çok şanslıyım, Omi.

Vücudundaki hafif gıdıklama hissi o kadar rahatlatıcı ki neredeyse uykuya dalacak. Başını çevirip Kiyoomi'nin boynuna gömer. O da birkaç öpücük bırakır.

"Zaman doldu. Hadi bebeğim. Uzan."

"Mhhh tamam."

Atsumu sırt üstü yatar ve Kiyoomi merhemi göğsüne de sürer. Ellerini masaj yapar gibi yavaşça hareket ettirirken, Atsumu'nun kapalı gözleri ve yüz ifadesi beynini tamamen kutsal olmayan düşüncelerle doldurur. Hafif iniltileri durumu daha da kötüleştirir. Kiyoomi merhemi beslemeyi çoktan bitirmiş olsa da ellerini çekmez ve okşamaya devam eder.

Parmaklarını karnında ve belinin üzerinde yavaşça gezdirirken gözlerini bir an için Atsumu'nun yüzünden ayırmıyor. Elleri bel bandının üzerinde geziniyor, ara sıra lastiği çekip bırakıyor. Uyurken sadece boxer ve sweatshirt giyiyordu, evet ve şimdi sadece boxer giyiyor. Kiyoomi parmaklarını sertleşen bölgede nazikçe dolandırır. İki parmağıyla kasık çizgilerini yeniden çizer. Eli sağdan sola geçerken parmaklarının boğumları istemsizce penisine değiyor. Bu sırada Atsumu'nun iniltileri artar ve sesi biraz daha yükselir.

"Omi. Ne yaptığını bilmiyorum ama devam et."

"Bundan emin misin? İstiyor musun Atsumu?"

"Elbette. Beni burada çıldırtıyorsun ve daha fazlasını istiyorum. Daha fazlasına ihtiyacım var."

"O zaman şu andan itibaren kendimi tutmuyorum."

mine | sakuatsu | türkçe Where stories live. Discover now